Kentler, sürekli değişim ve dönüşüm gösteren canlı sistemler olarak tanımlanmaktadırlar. Kentlerde meydana gelen değişim ve dönüşümler, ait oldukları dönemin yasal, finansal, fiziksel ve toplumsal koşullarından etkilenmektedirler. Bu bağlamda, kentsel mekânlardaki dönüşüm projeleri, amaç, kapsam ve boyutları ile çok aktörlü bir uygulama sistemi olarak bilinmektedir. Yeni şehircilik yaklaşımına göre, bir dizi politikalar ve stratejiler üretilerek ve kentlerin tüm boyutları dikkate alınarak, kentsel dönüşüm projeleri planlama, kentsel tasarım ve uygulama bütünlüğünü entegre edecek şekilde tasarlanmalıdır. Ancak, son yıllarda, Türkiye’deki kentsel dönüşüm projeleri politik kararlar ve rantsal amaçlardan dolayı, sadece fiziksel yenileme ve değişime dönüşmüştür (1).

Bu çalışmada, Batman İli Merkez İlçesi İluh Deresindeki ıslah çalışması ve yerlisi ile kentsel dönüşüm projesi sosyo-ekonomik açıdan incelenmiş ve alandaki fiziksel dönüşüm ve değişimin yanı sıra, uygulamanın sosyo-ekonomik açından da irdelenmesi hedeflenmiştir. 2006 yılında Batman ilinde yaşanan selde hem can kayıpları hem de büyük maddi hasarlar meydana gelmiş ve İluh deresi çevresinde 361 adet bina ağır hasar görmüştür. Böylece, İluh deresi kentsel dönüşüm projesi gündeme gelmiştir. Batman Kentsel Dönüşüm Projesinin temel amacı, sürdürülebilir kentleşme için işlevini yitirmiş ve çöküntü haline gelen alanların günün koşulları doğrultusunda katılımcı bir planlama ile çağdaş, güvenilir, sosyal, sağlıklı ve yaşanabilir bir kent parçası haline getirilmesi olarak belirlenmiştir.

İluh Deresi alanında kentsel dönüşüm projesi, bölgedeki sel ve taşkın tehlikesinin giderilmesi bakımından büyük fayda sağlayacağı görülmektedir. Bu ıslah çalışmasında izlenen bütüncül yaklaşımla, İluh deresinde meydana gelebilecek hasarların giderilmesinin yanı sıra, sosyo- ekonomik yönden de bölgenin tasarlanması ve güvenilir bir alan oluşturulması büyük önem taşımaktadır.

Bu amaçla çalışmada, İluh deresi ve kentsel dönüşümden etkilenecek 10 mahallede toplam 882 adet konut anketi ve 127 adet işyeri anketi uygulanmıştır. Yapılan anketler sonucunda; araştırma kapsamında, konut anketlerine yanıt verenlerin yaş ortalaması 38, işyeri anketlerine yanıt verenlerin yaş ortalaması 36 ve ayrıca, araştırmaya katılanların %77’sinin evli ve %15’inin bekâr olduğu tespit edilmiştir. Görüşme yapılan hanelerde, hane sorumlularının çoğunlukla babalar olduğu görülmektedir (%80). Görüşülen hane sorumlusu ve eşlerinin eğitim durumlarına bakıldığında hane sorumlularının çoğunlukla okur-yazar olmadığı (%32) ya da ilköğretim mezunu (%22) oldukları görülmektedir. Hane sorumlularının eşlerinin yarısından fazlasının (%54) ise yine okur-yazar olmadığı ya da ilköğretim mezunu (%19) oldukları dikkat çekmektedir. Genel olarak, bölgede lise sonrası eğitimin yaygın olmadığı anlaşılmaktadır. Hanelerin çoğunlukla 5-9 kişiden oluştuğu görülmektedir (%64). Hanedeki babaların çalışmama oranı %26, annelerin çalışmama oranı %96 ve araştırma kapsamındaki hanelerin gelirlerinin aritmetik ortalaması aylık 1008 TL olarak tespit edilmiştir.

Elde edilen veriler doğrultusunda, İluh deresi kentsel dönüşüm alanına ait sosyal yapı incelendiğinde aşağıdaki sorunlar görülmektedir:

-Bölge sakinlerinin eğitim düzeylerinin düşük olması

-Hanedeki annelerin çalışmama oranının yüksek olması

-Hane gelirlerinin düşük olması

Böylece, proje kapsamında, bölge sakinlerinin eğitim düzeylerini arttırmak ve sosyo-kültürel yapısını iyileştirmek amaçlı kütüphane, eğitim merkezleri ve kültürel tesisler gibi alanların kurulması önerilmektedir. Ayrıca, bölgedeki hanelerin ekonomik ve gelir düzeylerini yükseltmek amaçlı, hanedeki anneler ve diğer bireyler için ev yapımı ürünlerin satışı gibi çalışma olanaklarının sağlanması büyük önem taşımaktadır. 

Bakkal (%16) ve market (%18) alanında faaliyet gösteren işyerlerinin çoğunlukta olduğu görülmektedir.Araştırmada konut kira ortalaması 245,34 TL ve işyerlerinin kira ortalaması ise 427 TL’dir. İkamet edilen konutlar çoğunluğu ruhsatsız müstakil evler (%49) ve işyerlerinin büyük bir çoğunluğu apartmanların giriş katlarında bulunmaktadır (%68). Görüşülen kişilerin çoğunlukla ev sahibi olduğu (%59) ve işyerlerinin çoğunlukla kiracılığın öne çıktığı görülmektedir (%74). Araştırma kapsamındaki konutların %90 ve işyerlerinin %94 betonarme yapıya sahiptir.

Konutların tapu dağılımına bakıldığında, tapusu olan evlerin oranının %43, tapusu olmayanların oranının %36, belediye senedine sahip olanların oranının %22 olduğu görülmektedir. Araştırma kapsamında görüşme yapılan mülkiyet sahibi 32 işyerinin 19’unun (%61) tapusu bulunmaktayken, 10’unun (%32) tapusu bulunmamaktadır. Konutların arsa metrekareleri çoğunlukla 300 m2’den fazla iken (%32), konut metrekarelerinin daha çok 101-150 m2 arasında olduğu görülmektedir (%40). İşyerlerinin metrekareleri çoğunlukla 50 m2’nin altında olduğu görülmektedir (%50).  Araştırma kapsamındaki konutlar çoğunlukla iki katlıdır (%39). Tek katlı konutların oranı %35, üç katlı konutların oranı ise %20’dir. Konutların %46’sı 3 odalı, %25’i 4 odalı, %21’i ise 2 odalıdır. Tek odalı konut oranı ise %3’tür. Ortalama oda sayısı 3,1’dir. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında, tasarlanan konutların 101-150 m2 arasında olması, 4, 3 ve 2 oda sayısına sahip olması ve ayrıca, 1, 2, 3 katlı binalardan oluşması önerilmektedir.

Editör: TE Bilişim