**Milli Eğitim başta olmak üzere diğer kurumlarda 44 yıl 2 ay ve 25 gün çalışan 92 yaşındaki Emin Acet, 60’lı yılların petrol kentini, Batman Çağdaş’a anlattı: “54 Yıl önce Batman çok şirin bir ilçeydi. Kent kısa sürede büyüyünce herkes yabancılaştı. Memuriyet hayatımın ilk yıllarında Batman Sanat Enstitüsü ile Batman Lisesi’nde çalıştım. O dönemin eğitimcileri ve öğrencileriyle bir aile gibiydik…”

** Batman Lisesi’nin Kurucu Müdürü Gülpaşa Sezer’in iz bırakan yönetici olduğuna işaret eden Acet, şöyle devam ediyor: “Gülpaşa hoca tam bir eğitim adamıydı. O dönemin öğrencileri Gülpaşa hoca sayesinde iyi yere geldi. Hemen hepsi mesleklerinde kariyer sahibi oldu…”

“1966’DA BATMAN’A YERLEŞTİM…”
Aslen Batman’ın Sason ilçesine bağlı Koçkaya köyünden olan Emin Acet, yaşayan bir tarih gibi. Ömrünün yarısını çalışarak geçiren Acet, petrol kentinin eski günlerine özlem duyuyor. 1954 Yılında Muş Devlet Çiftliği’nde işe başlayan Acet, 1966 yılında Milli Eğitim’e geçiş yaptı. 54 Yıl önce atamasının çıktığı Batman’ın eski günlerini anlatan Acet, o yıllara yolculuk yapınca hüzünleniyor ve ekliyor: “Nerede o Batman? Yıllar ne de çabuk geçti. Bir ömür verdiğim Batman’ın, o 60’lı yılları bir başka güzeldi. 1968 yılında Batman Sanat Enstitüsü’ne ‘ambar memuru’ olarak atandım. O dönem Sanat Enstitüsü’nün Kurucu Müdürü Ankaralı Cevdet Sener’di. Ondan sonra ki Müdür ise Saim Öztürk’tü. Bu iki Müdür’le bir süre çalıştım. Sonradan kendi isteğimle Batman Lisesi’ne geçtim. Batman Lisesi Gülpaşa Sezer’le bir başkaydı.”

“GÜLPAŞA MÜDÜR GİBİSİ YOKTU”
Batman Lisesi Kurucu Müdürü Gülpaşa Sezer ile 1970 yılında yollarının kesiştiğini söyleyen Emin Acet, bakın neler diyor: “Gülpaşa hoca Erzurum’un dadaşlarındandı, gözü pek karaydı. Tam bir eğitim adamıydı. O’nunla güzel anılarımız oldu. İşinde çok titizdi, bana güvenirdi. Makam odası ile evinin anahtarını bana verirdi. Bir gün Gülpaşa hocanın eşi Aysel hanım, evlerindeki tüp gazın bittiğini bana hatırlattı. Ben de telefonla o dönemlerin Tüpgaz bayi Abdurrahman İzgi’yi aradım, ‘Ben Gülpaşa hoca, evime bir tüpgaz gönderir misiniz’ dedim. Meğerse Gülpaşa hoca da o an tüpgaz bayisindeymiş. İzgi, bana ‘Gülpaşa hoca yanımda oturuyor, acaba Batman’da iki Gülpaşa hoca mı var?’ deyince o an başımdan kaynar sular aktı. ‘Eyvah’ dedim. Gülpaşa hoca, sonra beni aradı, teşekkür etti: ‘Görevini yaptın’ dedi. Gülpaşa hoca ile güzel anılarımız var. Hangisini anlatayım ki? Yaşım ilerledikçe o anıları da unuttum artık…”

“KİMSE, O’NUN DERSİNDEN SIKILMAZDI”
Batman’ın yaşayan tarihi Emin Acet, o dönemler 7’den 77’ye öğrencilerin hayranlık duyduğu Gülpaşa Sezer’i şöyle özetliyor: “O dönemin öğrencileri Gülpaşa hoca sayesinde iyi yere geldi. Hemen hepsi mesleklerinde kariyer sahibi oldu. Lisedeki tüm öğrenciler Gülpaşa hocayı severdi. Onunla çalışmak bir ayrıcalıktı. O dönemler hem daktilo memuruydum hem de okulun teknisyeniydim. Lisedeki personel, öğretmen ve öğrenciler bir aile gibiydi. Kimse kimseye yanlış yapmazdı. Eğitimde yılsonu gelince Gülpaşa hoca beni yanına çağırırdı, sorardı: ‘Tanıdık, çevren ve dostların lisedeki çocuklarının kırık notları varsa onların isimlerini ver, sınıfta kalmasınlar. Hepsi benim evladım sayılır. Onlara yardımcı olalım’ derdi. Gülpaşa hoca derslere girdiğinde öğrenciler pür dikkat onu dinlerlerdi. Sabaha kadar ders anlatmasını isterlerdi. Çünkü Gülpaşa hoca bir baba gibi öğrencilerine şefkatliydi.”

“İLÇE YÖNETİCİLERİ BİRER ÖĞRETMENDİ”
70’li Yılların başında Batman Kaymakamlığı yapan Necmettin Utkan başta olmak üzere dönemin ilçe yöneticilerinin de derslere girdiğini de anımsatan Emin Acet, bakın neler söylüyor: “Hatırladığım kadarıyla Kaymakam Utkan bey, Batman eski Emniyet Amiri Hüseyin Aksoy, TPAO’daki mühendisler ve bazı hukukçular da derslere girerdi. O dönemlerde öğretmen kıtlığı vardı. Batman Lisesinde iz bırakan Müdürlerin başını Gülpaşa Sezer çekerdi. Sonrasında Selahattin Keskin, Celal Utku, Abdulkadir Çalışkan ve Musa Yelken gibi ilkeli eğitimciler de Batman Lisesi Müdürlüğü görevini layıkıyla yapan isimlerdi. 70’li yılların başında Batman Lisesi öğrenci mevcudu 400 ila 500 civarıydı. Batman’ın nüfusu büyüdükçe liselere talep arttı. 1980’den sonra Batman merkezde lise sayısı çoğaldı. Hiç unutmuyorum; Batman Lisesinin girişinde küçük bir büfemiz vardı. Büfeyi işleten ‘Hacıoğlu’ lakaplı Mehmet Usta seyyar bir lokanta gibi öğrencilerin karnını doyururdu. 80’li yıllara kadar Batman Lisesinde görev yaptım. Gülpaşa hoca Batman’dan ayrılınca ben de lise bitişiğindeki Kız Meslek Lisesine geçtim. 1990’da döndüğüm Batman lisesinde 5 yıl kaldım. 90’lı yılların başında Habur Gümrük Kapısı’nda çalıştım, rahat etmedim. Milli Eğitim’e tekrar döndüm. İstanbul-Kartal Lisesinde bir süre çalıştıktan sonra 1994’te emekliye ayrıldım. Tam 44 yıl 2 ay 25 gün çeşitli kurumlarda hizmet verdim. Ömrümün yarısı kurumlarda çalışarak geçti.”

“BATMAN ÇOK SAKİN BİR YERDİ”
Yaşı bir hayli ilerleyen Emin Acet, 54 yıl önce yerleştiği petrol kentini de şöyle özetliyor: “Batman, o dönemler çok sakin bir ilçeydi. Sağlık mahallesi eski SSK hastanesi, sağlık ocağı ve okullar bölgesine yakın bir semtti. Orada kendime bir ev satın aldım ve bu mahalleden kopamadım. Batman’ın o eski günleri ne de güzeldi. Herkes hayatından memnundu. Herkesin de işi vardı. Türkiye Petrolleri yüzlerce kişiye istihdam alanı açmıştı. Birçok memur buraya gelmek için torpil yapıyordu. Yıllar öncesinde bu memlekette dostluk ve arkadaşlıkta samimiyet ve dürüstlük ön plandaydı. Bir söz her şey için yeterdi. O eski Batmanlıların çoğu kalmadı. Tek-tük arkadaşım kaldı. 60 ve 70’li yıllarda Batman’a ‘Güneydoğu’nun Paris’i deniliyordu. Fakat son 50 yılda burası öyle bir hızlı değişti ki biz bile ‘50 yılda bu şehir nasıl böyle değişti’ diye kendimize soruyoruz. Batman, büyüyünce o eski ortamda kalmadı. Bu şehri çok sevdiğim için ömrümün son günlerini de burada geçirmek istiyorum…”

Editör: TE Bilişim