“KÜLTÜRLER ARASI VATANDAŞLIK EĞİTİMİ” PROJESİ

Batman Fen Lisesi Mezunları Derneği ve Batman Turizm Derneği’nin ortak projesi olan “Kültürler arası vatandaşlık eğitimi” projesi çerçevesinde Filistin, İsrail, Bosna Hersek, Sırbistan, İtalya, Fas, Ukrayna ve Romanya’dan gelen üniversite öğrencileri Batman Belediyesi’ni ziyaret etti. Batman Fen Lisesi Mazunları Derneği ve Batman Turizm Derneği yöneticileri ile birlikte Batman Belediyesi’ni ziyaret eden öğrencileri Belediye Eşbaşkanı Gülistan Akel makamında ağırladı. Öğrencilerle bir saati aşkın görüşen Eşbaşkan Akel öğrencilerin sorularını da yanıtladı.


“EZİLENLERİN HAKLAR VE KÜLTÜRLER
KONUSUNDAKİ BAKIŞI DAHA DERİN”

Kendi ülkelerinde yaşanan çatışmaları ve deneyimleri paylaşan öğrenciler ile sohbeti sırasında konuşan Akel, savaşın, çatışmanın, yıkımın acısını yaşayan halklar insan hakkının ne demek olduğunu çok iyi bildiğini belirterek, “Ezilen halkların uzun vadede insan hakları üzerinden, diğer halkların kültürlerine saygı, diğer halklara saygı üzerinden değerlendirmeleri daha derin olduğunu düşünüyorum. Tabi savaş, sistemler, devletler, iktidarlar açısından bir araç, ama bunun halklar açısından sonuçları ağır ve yıkıcı. Ama bizim beynimizde de bir asimilasyon, biz ve öteki şeklinde ayırımı da derinleştiriyor ne yazık ki. Bu ayırımcılıktan kurtulmak, en büyük  mücadele bu olmalı diye düşünüyorum. Yani bizim beynimizde de bu bir sorunmuş gibi yer ediyor. Bu iktidarların savaş ve çatışmalar üzerinden elde ettikleri rantın devamı, ama bizim beynimizde de bir kabule neden oluyor. Onların böyle bir amacı da var. Bizim beynimizde evet biz ve ötekiler varız gibi bir anlayış oturtmaya çalışıyorlar ki savaş devam etsin, bizim elimizle devam ettiriyorlar yani” diye konuştu.


“KÜRTLER ÖTEKİLEŞTİRİCİ OLMADI’

Devletinin  200 yıldır bölgede yaşayan halklara yönelik diline kültürüne yönelik ayırımcı ve baskıcı politikalarının bilindiğini belirten Akel; “ Biz de bu sorunları yaşıyoruz. Her türlü yöntem denendi. Fiziki katliamlar, asimilasyon, benlik ve kimliği yok etme gibi kırım hareketi 200 yıldır sürüyor bu topraklarda. Devletin Türkleştirme politikalarına karşı Kürtler hiçbir zaman Türk diline, kültürüne dönük ötekileştirici ve düşmanca bir tavır geliştirmedi. Böyle olması gerekiyordu belki. Bir devlet politikasıydı, iktidarın kendi politikası üzerinden yarattığı bir sonuçtu. Bu halka mal edilmemeli, yani düşmanlığı geliştirecek, ırksal bazı argümanlarla ötekileştirecek bir pozisyona gelmemeli. Sorunun ne olduğunu biliyoruz. İktidarını güçlendirmeye çalışan, bunu ırkçı, milliyetçi politikalarla yürütmeye çalışan bir mekanizma var. Asıl halkların birleşerek bu mekanizmaya karşı mücadele etmesi gerekiyor. Bugün dünya üzerinden en büyük sorun bu. Savaşları da yaratan, çatışmaları da derinleştiren, halkların birbirini boğazlamasına götüren politikalara karşı bütün halklar birleşerek, insan hakları ve barış temelli birleşerek mücadele etmesi gerekiyor. Yoksa birbiriyle değil, birbirinin dili ve kültürü ile uğraşmak anlamsız ve acı sonuçlar doğuruyor” dedi.

Editör: TE Bilişim