Batman’ımız kavurucu sıcakların etkisinde. Hava sıcaklıklarının tavan yaptığı bir süreçten geçerken, herkesin kendilerine göre çeşitli koruma önlemleri almaya çalıştığını biliyorsunuz.

Evlerinde klimaları olanlar, olmayanlar, çalıştıranlar, çalıştırmayanlar var!..

Maddi olanakları klima almak için müsait olanlar ve olmayanlar, elektrik pahalı olduğu için kullanamayanlar, kaçak elektrik tükettikleri için orantısızca kullananlar var…

Kimilerin evlerinde vantilatörler(pervaneler) bulunurken, bundan bile (özellikle Suriyelileri anımsatarak) yoksun olanların olduğu gerçeğini biliyorum…

Kimimizin işyerlerinde klimalar var, kimilerimizin ise yoktur. Aşırı sıcak havalarda yeterince serinleyemeyen yığınlarımız var…

Bu sıcaklarda çok ağır koşullarda çalışan emekçilerimiz gerçeğini biliyorsunuz. Zorlu yaşam koşulları hepimizin malumudur zira.

Batman’daki bazı tekstil atölyelerinde çalışan emekçilerin bu kavurucu sıcaklarda, klimasız ortamlarda çalıştırıldıklarına dair bilgi sahibi olduğumda gerçek hem üzüldüm, hem de kendimi eleştirdim…

Üzüldüm, çünkü zaten bu süreçte ağır işlerde çalışmanın ne kadar zor olduğunun bilincindeyim…

Kendimi eleştirdim; elimde kalem olan biri olmama rağmen bu önemli meseleye duyarsız kaldığım için…

Tekstil atölyelerinde çalışan emekçilerin durumunu öğrendiğim günün gecesinde, yani geçen hafta içerisinde sosyal medyada şöyle bir duyuru yaptım:

EMEKÇİLER VE ÇAĞDAŞ KÖLELİK!..

“Tekstil emekçileri, çağdaş köleler gibi!..

Batman'da sıcaklar tavan yapmış, gölgede 45 dereceyi aşmışken, pek çok atölyede yüzlerce tekstil emekçisinin, klimasız ortamlarda, sosyal güvencesiz ve bin TL civarındaki ücretle çalıştırıldıklarını öğrendim. Önemli bir yorumum inşallah haftaya...”

Bu kısacık cümledeki sözümü yerine getirmek için bugün tekstil atölyelerine dikkat çekmek istiyorum.

O kısacık metin sosyal medyada hayli yankı yaptı…

Özelime yazanlar mı,

görüş belirtip, katkı sunanlar mı,

sistemi eleştirip hakkı savunanlar mı,

telefonla teşekkür edenler mi,

sorunu gündeme taşıdığıma sevinenler mi,

çok önemli tespitlerde bulunanlar mı?

Çok kişinin ilgili olduklarını gözlemledim. Katkı sunan ve değerlendirmelerde bulunanların hepsine teşekkür ediyorum.

Demek ki çok önemli bir sorunumuz var. Düşük ücretle ve sosyal güvencesiz olarak çalıştırılan emekçilerle ilgili sayısız yazılarım var. Ancak bu sıcaklarda klimasız ortamda çalıştırılmaya esas tepki göstermek istemiştim.

Sömürü mekanizmasının işlemesi nedeniyle en çok düşük ücretle çalıştırma konusunda eleştiriler yapıldı. Katkı sunan bir kardeşimizin çok çarpıcı ve düşündürücü şu ifadelerine bakalım: “Öncelikle bu konudaki duyarlılığınız için teşekkürler. Sizin ‘çağdaş köle gibi’ tabirinizdeki ‘gibi’yi de kaldırıp bu şartlar altında çalıştırılanlara ‘çağdaş köle’ diyebiliriz. Maalesef bu işletmelerin, bölge koşullarını, insan enerjisini kendi lehlerine kullandıklarını görmekteyiz. Özellikle kız çocuklarımız buralara aileleri tarafından gönderiliyor ve aile bütçesine az bir para getirmelerini bile kar olarak görüyorlar. Çünkü muhtaçlar. Aylık 500 TL aldıklar var sigortasız. Ve çalışma saatleri çok fazla. Tabi sözünü ettiğimiz bu durum sadece tekstil alanında değil hemen hemen her alanda. Ve suçlu maalesef hepimiziz.”

Bu eleştiriye ve tespitlere aynen katlıyorum. Gerçekten de sadece tekstil kolunda çalışanlar değil, Batman’da hayatın pek çok alanındaki emekçilerimiz çağdaş köleler muamelesi görüyor…

Değerli Okurlar, tekstil atölyelerini gezip, yerinde incelemeler yaparak bu yorumu yazmadım. Bunu yapmak istedim aslında. Ancak ilgili mevzuata uymayarak emekçi çalıştıranları deşifre edemezdim. Çünkü böyle bir amaç için yorum yazmıyorum.

Amacım yapıcı eleştirilerle çalışma yaşamına olumlu katkı sağlamak. Bu tabiri caizse cehennem sıcağında klimasız ortamda emekçi çalıştırmanın hakça bir yol olmadığı gerçeğine inanıyorum.

Kimi tekstil firmaları, sahipleri bu yazımdan rahatsızlık duyabilirler. Özellikle mevzuatlara uygun hareket etmeyenler için söylüyorum; sizlerin de kazanmanızı istiyorum ama öncelikle emekçilerin yanındayım...

Yıllar önce Tekel Yaprak Tütün İşletme Merkezi vardı. Bazı güçler Tekel üzerinden ekonomimize darbe vurmak istediler. Amerikan şirketleri devreye girmişti.

Tütün üzerine oynanan oyunlara dikkat çektim yıllarca, başarılı olamadık. Tekel’i kapatıp, kapısına kilit vurmakla kalmadılar, orayı cezaevi yaptırmak istediler…

Batman’a büyük haksızlıktı bu…

On binlerce ailenin rızık kapısın kapatıp, yerini de cezaevi yapmak bu halka en azından saygısızlıktı…

Buna karşı çıktım. Sorunu Batman Kent Konseyi ve kentin gündemine taşıdım. Güçbirliğimiz sağlanınca orası için alınan cezaevi kararından vazgeçildi ve tekstil atölyelerinin yeri oldu. Yetkililerimiz bununla övündü, biz de sevindik…

Bugün o alanda yüzlerce emekçi çalışıyor…

Tekstil atölyelerini savunuyorum ama emekçinin de alın teri ve emeğini de kutsal görüyorum. O nedenle bu mevzuda yorum yapıyorum. Emekçilerin iş sağlığı ve iş güvenceleri konusu çok önemli.

Bir yorumla sorunu özetleyemedim ve anlatamadım. O nedenle inşallah yarın ki konum da tekstil atölyeleri ve Batman’daki emek sömürüsü olacak.

Devam yarın