Seyyar satıcılıktan Batman markası Yeşil-Mar’ın 5’nci şubesini açan iş insanı Fırat Tunç, farklı sektörlerdeki hayat hikayesini anlattı

*Son yıllarda farklı sektörlere yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Batmanlı iş insanı Fırat Tunç, 20 Milyon TL’ye mal olan Yeşil-Mar’ın 5’nci şubesini açtı. Eğitimden enerjiye, et entegre tesisinden zincir marketlere varan yatırımlara yönelen Tunç: “Yakın süreçte Almanya’da da bir market açacağız” diyor.

*31 Yıl önce Sason ilçesinin Gölbaşı köyünden geldikleri Batman’da seyyar satıcılıkla geçimlerini sağladıklarını belirten iş insanı Fırat Tunç: “Çocukluk yıllarımda Cengiz Topel ilkokulun önünde çekirdek sattım ardından aile fertlerimle eski Mehtap sineması önünde seyyar tablalar üzerinde sebze-meyve ürünleri sattık. ‘Yeşil-Mar’ın da adı buradan geliyor” dedi.

-Batman’a Yeşil-Mar’ın bir şubesini daha kazandırdınız. Yerli bir firmayı markalaştırmaya götürüyorsunuz. İş dünyasına ne zaman atıldınız?

1988 doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Batman’a 1992 yılında Sason'un Gölbaşı mezrasından geldik. O dönem yaşanan olaylarından dolayı köyü terk edip buraya geldik. Tabi o dönemlerde Babam da hayvan tüccarıydı. Tütün satıcılığını da yapıyordu.  Tabi bir ara tütün yasaklanınca elimizde kaldı. Tütün yasaklanınca mal elimizde kaldı ve iflas ettik. Büyük sıkıntılar geçirdik. Borç batağına girdik. Arsa ve gayri menkullerimizi de satıp borçları verdikten sonra elimizde hiç bir şey kalmadı. Yemek yiyemediğimiz günleri biliyorum. Babamın da psikolojisi bozulmuştu, dışarı çıkmıyordu. Kimse de el uzatmıyordu. Bir arkadaş bize fikir verdi. ‘Okulun önünde çekirdek satın’ deyince ben de başladım çekirdek satmaya. Kardeşim Hasan’la Cengiz Topel'in önünde başladık çekirdek satmaya. Sonra baktık kiramız çıkıyor.

-İlk çalışma hayatınız bir yerde Cengiz Topel’in önünde çekirdek satıcılığıyla başlamak mı oldu?

Evet orada başladık. Sonra işi ve ticareti öğrendikten sonra dondurma satmaya başladık. Sonra boyacılık yapmaya başladık. Daha sonra Mehtap’ta tablacılık yaptık. Zaten Yeşil-Mar’ın ismi de oradan geliyor. Elhamdülillah tablacılıktan kazandığımız bize yetiyordu. 8 kişilik aileydik. Babam da tablacılık yapmaya başladı.  Tabi ben tabla başında bağırıyorum ama Babam alışık değildi bu duruma. Çünkü geçmişte büyük işler yaptığı için bağıramıyor. Bağırmak da içinden gelmiyordu.  Babama gülerek ‘bağırmaktan başka çare yok’ dedim ve başladı bağırmaya.  Bir de biz Adana’dan toplu portakal bahçeleri  narenciye satın almaya başladık. Biz 20 kişilik bir tabla ekibi oluşturmuştuk.  Böyle olunca sebze-meyve hali de bize tavır aldı. Oralardan getirdiğimiz ürünleri depolayıp esnafa ve tablacılara dağıtıyorduk. Ticaretimiz böyle başladı.

-Ne zamana kadar seyyar tablacılık yaptınız?

2000 Yılına kadar tablacılık yaptık. Tabi tablacılık nereye kadar dedik ve sektör değiştirdik.  İş eldivenleri ustalığı ve Pima-pen ustalığı yaptım. Bu alanlarda çalıştık ve o dönemlerde biriktirdiğim para 10 bin lirayı bulmuştu. O parayla otomotiv sektörüne bir arkadaşla ortak girdik. 2003 Yılında girdim bu sektöre. Tabi pazarlama da iyi olduğum için satışı ben yapıyordum. Yıl sonunda kar marjımız da 60 bin lira oldu. Tabi ortağımız ile yollarımız ayrıldı. 2003 Yılından bu yana ikinci el otomotivleri marka yaparak, iyi bir yere getirdik. Sonra sıfır araba işine girdim.

-Sonrasında hangi iş koluna girdiniz?

Sonra gayrimenkul işine girdim. Batman’da birçok iş dünyasına gayrimenkul sattım. Oradan da kazandığımız parayla farklı sektörlere girdim. 2016 Yılında Müsiad’a üye oldum. Müsiad’a tavsiye üzerine girdim. Tabi fuarlara katıldık ve gözümüz açıldı. Müsiad’a girince anladım ki Müsiad bir denizmiş. Tabi denize girdik ama yol gösteren olmadı. Yavaş yavaş yüzmeyi öğrendik. Tabi bu süreçte de işler yaptık. Pandemi döneminde maske işine girdik. Çin’de 170 bin dolara maske makinesi aldık ve elhamdülillah iyi bir kazanç elde ettik. Yine bir fuarda iken Amerika’nın savaş kurgu filmlerini yapan bir yapımcı ile tanıştık. Bize dedi ki ‘geleceğin savaşları gıda, tarım ve hayvancılık üzerine olacak.’

-Bu söylem sizi etkiledi mi?

Tabi etkiledi. Bu adamlar savaşları yöneten global güçler. Bakın, şimdi daha iyi gördüm ki tarım ve hayvancılık sektörlerinin önemini. Bu Amerikalı adamın da fikrini de göz önünde bulundurarak Yeşil Mar’ı kurduk. Tablacılıktan geldiğimiz için markalaştırdığımız markete ‘Yeşil-Mar’ ismini verdik.

-Kaç personelle başladınız?

50 Kişilik personelle başladığımız bu sektörde beşinci şubemizi de açarak 350 kişiyi istihdam ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda  Almanya ve Irak’a gittim. Bir analiz yaptık ve inşallah ‘Yeşil Gros’ adı altında yurt dışında şube açacağız ve Türkiye çapında da markalaşmayı hedefliyoruz. Şu an bunun alt yapısını hazırlıyoruz.

-Yurt dışında açacağınız marketler burasıyla entegre mi olacak?

Tabi buradan oralara mal satacağız. Kazandığımız dövizi de Batman’a getireceğiz.

-Almanya'da açacağınız marketi hangi şehre düşünüyorsunuz?

Daha çok insanımızın yaşadığı bölgeler de açmayı düşünüyoruz.

-Bir de geçen sene temelini attığınız hayvancılık tesisi ile ilgili bilgi verir misiniz?

Et entegreyi kurarken şöyle düşündük. Marketlerle gıda cepte dedik. Bir et entegresi de lazım diye düşündük. Tarım ve İl Müdürümüz ile konuştuk ve bize destek vereceklerini söyledi. Tabi Batman'da olumsuz bir durum da kurumların birbirinden habersiz oluşudur. Kurumlar yatırım yapacak iş insanlarını aydınlatmadığı gibi sıkıntılara da sokuyor. Bürokratik engeller önünüze çıkıyor. Sayın Valimize bürokratik engellerle karşılaştığımızı söyledim. Durumun böyle devam etmesi halinde entegreyi Diyarbakır’da açacağımızı söyledim.  Eski valimiz sayın Hulusi Şahin, bunun üzerine bir heyet kurdu. Bizim entegreyi kuracağımız yer de tarım alanıydı. Kurumlar çok kopuktu birbirinden. Sayın Valimizin desteğiyle hazırladığımız dilekçeyi Cumhurbaşkanlığına gönderdik. Şuan da et entegrenin yeri sayın Cumhurbaşkanımızın özel imzası ve özel izni ile açıldı.

-Kaç dönümlük bir alan?

Şuan 8 buçuk dönüm üzerine kurulu. 300 büyük baş hayvanın olduğu akıllı bir tesis.  Bir de tesis kendi enerjisini kendi üretiyor. Tesiste 25 kişi istihdam ediyoruz. Tamamen et üzerine üretim yapıyoruz.

-Bu büyükbaş hayvanlar nereden sizlere geliyor?

Ana üretim yerleri olan Adana, Mersin ve Malatya’dan geliyor. Hedefimiz 2024’te tesisin kapasitesini 600 büyükbaş hayvana çıkarmaktır. Bir de dişi hayvan da getirip kendi üretimimizi kendimiz yapacağız.

-Bir de eğitime de önem veriyorsunuz. Batman’a ‘Mektebim Koleji’ kazandırdınız. Bu yatırım ne aşamada?

Evet kolej kazandırdık.  Havaalanı kavşağında yapımı devam ediyor ve 2 ay sonra yapımı tamamlandığında hizmete açacağız.  Türkiye ve dünyada kurumsal bir okuldur. 32 derslik olup 140 kişiyi istihdam edeceğiz. Şuan da öğrenci kayıtlarımız devam ediyor. İş yapmanın yanında insan eğitmek de önemli.  Organize Sanayi Bölgesi’nde de 12 buçuk dönüm üzerine 8 dönümü kapalı alan olmak üzere gıda ve kuru bakliyat paketleme işini yapmayı planlıyoruz. Burada da 200’e yakın istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Arsa tahsisi hazır ve her şeyimiz hazır. Şehrimize yatırım yapmaktan mutluluk duyuyorum. Niye mutluluk duyuyorsunuz derseniz şöyle diyeyim. Biz fakirlikten buralara geldiğimiz için birinin işe girip eve ekmek götürmesi bizi mutlu ediyor.

-Hızla markalaşmaya doğru gidiyorsunuz. Yatırımların yanı sıra siyasete de bir pencere açtınız.  Siyasete ne amaçla girdiniz?

Kendimi işime ve memleketime adadım. Bu noktada mutluyum. Evde bir kişi üzülüyor olabilir ama karşımda yüzlerce kişi mutlu oluyor. Geçenlerde bir dostum bana bir vatandaşı gönderdi. Hali içler acısıydı. Çocuğu işe aldıktan sonra ona bir canlılık geldi. Bu ve buna benzer durumlar bizi mutlu ediyor. Tabi sonra kendi kendime dedim ki; ‘her şeyde varız da neden siyasette yokuz’ dedim. Memlekette gördüğüm bir çok eksiklikler var. Görev verildiğinde bir vekil olarak bu eksiklikleri bitirmek istiyorum. Yatırımda, lobi de ve ihracatta eksiklikler var. Örnekleri çoğaltabilirim. Diyarbakır lobisi önümüzü kapatıyor. Bakın kurum müdürleri, STK'lar ve başkanlarımızla bir olabilirsek; istediğimizi yaparız ve tüm eksikliklerimizi gideririz.  Medeniyetin başkenti Hasankeyf yazın turist çekeceği dönemde bir bakıyorsunuz ki; uçak seferleri azaltılmış. Yaz gelince sanki birileri bilerek kontak kapatıyor. Demek ki şu anki siyasetçiler bu işi hakkıyla yapamıyor. Yeni ve genç insanların bu kapıdan içeri girmesi lazım. Bu yükün altına girmek lazım. Memlekete değer katmak ve şehrimizi marka şehir yapmak için ‘Bismillah’ dedik. Biz de bu niyetle varız dedik. Vekil adayı olmadan önce de bu memleket için çok çabaladık.

-Bekirhan Beldesin’de de istihdam sağlıyorsunuz?

Evet orada da tekstilim var. 300 kişi istihdam ediyorum. Yeterli mi ? Elbette değil.   Sadece tekstil ile yetinmemek lazım. Elbirliğiyle şehrimizi daha ileriye taşıyabilmenin çabası ve gayreti içerisinde olmalıyız. Bunun basın, iş dünyası, kurum ve STK ayağı olmalı. Yarın öbür gün hepimiz göçüp gideceğiz. Bu dünyada kalıcı bir eser bırakamıyorsak, bu ciddi bir sıkıntıdır. Bizler birer inançlı insanlar olarak ahirete  inanıyorsak, güzel eserler bırakarak göç etmeliyiz.  İnsanların hayatına güzel dokunuşlar da bulunmamız lazım. Geçen Sason’a gittim. Kaymakam beyle görüştüm. Kendi köyüme okul yapmak istediğimi söyledim. 8 Derslik okul yapıp Milli Eğitim’e hibe etmek istiyorum dedim. Sayın Kaymakamımız şaşırdı ve önce kimsenin böyle bir taleple gelmediğini söyledi. Ben küçükken köyümüzde okul yoktu. Kendi köyümüzden Çilek'li köyüne her gün 15 kilometre yürüyerek gidip geliyorduk. Şimdi ben buraya okul yapmasam vebal değil midir?

-Batman’da bürokratlar iş dünyasına yardımcı oluyorlar mı? İş insanı gerekli desteği görüyor mu?

Batman insanı gözünün gördüğü hiç bir şeyden korkmaz. Cesur, girişimci ve yenilikçidir. Hiç bir bölgede sanayi bu kader kısa sürede gelişmemiştir.  Batman’da sanayi hızlıca gelişti ama bu şehirde birileri diyor ki; kaymağı sadece biz yiyelim düşüncesinde. Bazı bürokratlar yatırımcıyı maalesef ürkütüyor. Yöneticilerin elini taşın altına koyması lazım. Yarın biz gideceğiz, buralar çocuklarımıza kalacak. Lütfen bir yatırımcı geldiğinde kendisine her türlü kolaylığı sağlayın. O yatırımcı bir dostumuza, bu memleketin insanına dokunacak olması güzel bir şey ve bu yüzden yatırımcının önü açılmalı.