** Çocukluk yıllarında ailesinin Beşiri ilçesinden gittiği Almanya’da Sol Parti’nin Hamburg Eyalet Milletvekili olan Cansu Özdemir, Kürt kadınının politikadaki başarısını kanıtlıyor.

**En genç ikinci Milletvekili olan Beşiri-Yeniyol köyünden Cansu Özdemir; “16 yaşından beri Almanya’da aktif politikanın içindeyim. Sol Parti her zaman Kürt halkının yanında oldu ve elinden geldiğince de Kürt sorununun çözümüne dönük katkılar sundu ve sunuyor” diyor.

BEŞİRİ’DEN ALMANYA’YA
Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı Yeniyol (Kurtik) köyünde yıllar önce ailesinin yerleştiği Almanya’da Sol Partinin Hamburg Eyalet Milletvekili olan Cansu Özdemir, Kürt kadınının politikadaki başarısını da belgeler gibi... Fırsat buldukça memleketi Batman’a gelen Özdemir, seçim çalışmalarına da katıldı. İşte Cansu Özdemir’in yaşamından kesitler…

EN GENÇ İKİNCİ MİLLETVEKİLİ…
Kürt bir ailenin çocuğu olarak yıllardır Almanya/Hamburg’dayım. 2009 yılında Abitur yaptım. Şu an da üniversitede bir yer bekliyorum ve orada öğretmenlik alanında okumayı düşünüyorum. Şu an Hamburg Parlementosu’nda en genç ikinci kişi olarak milletvekili görevimi yerine getirmeye çalışıyorum. Ben 16 yaşından beri politikanın içindeyim. Özellikle kadın gençlik ve basın alanında çalıştım. Hamburg Kürt kadın meclisinde sözcülük yaptım. Aynı zamanda Kürt Alman Dostluk Derneği’nde görev aldım ve gençlik kollarında çalışmalarım oldu. Basın alanında ise Özgür Politika dergisinde görev yaptım.

-Gelecekte öğretmen olmak istediğinizi söylemiştiniz; neden?

Öğretmen olmak istememin amacı, göçmen öğretmenlerin azınlıkta olmasıdır. Benim bakış açıma göre okul, çocuklar için ikinci bir evdir. Okul çocukların adeta ikinci bir ailesi görevini görüyor. Bende bu alanda çocuklara sosyal, mesleki ve onların olumlu gelişimini sağlayacak adımların atılmasında rol almak istiyorum. Tercihim bu yüzden öğretmenlik.

-Hamburg’da bir çok parti varken neden siz tercihinizi Sol Parti’den (DIE LINKE) yana yaptınız? Ayrıca siz Sol Parti içinde ikinci en çok tercihli oy alan milletvekilisiniz. İnsanlar sizi neden tercih etti?

Sol Parti her zaman Kürt halkının yanında oldu ve elinden geldiğince de Kürt sorununun çözümüne dönük katkılar sundu ve sunuyor.

Hamburg’da yaşayan Kürtler, Türkiyeli sol ve demokrat kesimler, aynı zamanda Almanlarında sol ve demokrat kesimleri, işçileri beni desteklediler. Ancak göçmenler olarak özellikle de Kürtler olarak olaya bakarsak, bu seçime biraz daha özel bir ilgi gösterdiler. Bu kazanç sadece benim değil hepimizin kazancı oldu. Aynı zamanda bu seçimle beraber özellikle Kürtler Hamburg’da ilk defa bu denli seçimlere katıldılar ve oyunu kullandılar. Bu seçimle beraber buranın sorunlarına biraz daha fazla duyarlı olmaya başladılar. Şunu artık yavaş yavaş kavrıyoruz. Biz burada yaşıyoruz, çocuklarımız burada okula gidiyor bu olgu kavranıldığında artık insanlar seçimlere de daha fazla ilgi gösteriyorlar.


-Sol parti içinde göreviniz ve ilgi alanınız nelerdir?

Benim parti içinde özellikle ağırlıklı olarak çalıştığım nokta sosyal alanlar. Bunlar örneğin engelli insanların sorunları ve göçmenlerin topluma katılımını güçlendirmek. Çünkü biliyoruz göçmenler topluma katılımda güçlü problemler yaşıyorlar. Bu problemlerin büyük bir kısmı önlerine konulan engellerden kaynaklıdır. Bunlardan bir kaç örnek vermek gerekirse, okul hayatlarında, iş alanlarında, ev sorunlarında çok ciddi ayrımcılıklara maruz kalıyorlar. Bununla beraber belirli kesimler tarafından gizli ve açık olarak dışlanıyorlar. Bunun yanında devlet göz boyama amacıyla göçmenlere yönelik uyum adı altında Almanca kursları sunuyor. Bu adımlar kesinlikle yeterli değil. Eğer ciddi anlamda uyum sorununu çözmeyi hedefliyorsalar, o zaman işin muhataplarını da bu işin içine katmaları gerekiyor. Ben bunun için özellikle uyum sorununun çözümünde yer alıyorum.

-“KÜRT SORUNU MUHATAPLARIYLA ÇÖZÜLÜR”
Kürt sorununun çözümüne yönelik ise, bana göre bu sorun ancak muhatapları ile çözülür. Artık Türkiye’nin Kürt halkının iradesini ve taleplerini kabul etmesi gerekiyor. Kürtlerin kimliğini kabul etmesi gerekiyor. Bu sadece Türkiye için değil Avrupa’da yaşayan Kürtler içinde geçerlidir. Ben inanıyorum ki Kürtler bir gün kazanacak ve bu kazanç Türkiye’deki yaşayan halklarında kazancı olacak.

Özellikle kadınlar bu mücadelede, bütün süreçlerde yaşadıkları baskılara ve acılara rağmen dimdik ayakta durdular ve böylesi bir çözümde barışa da büyük destek katacaklardır.
Editör: TE Bilişim