*ABD’ye bağlı Porto Riko Topluluğu’ndan Batman’a yerleşen 63 yaşındaki Ramses Luguis Ortaga, yaşamından mutlu. Üç yıl önce bölge gezisine çıkan Ortaga, konakladığı petrol şehrinin misafirperver insanlarından etkilendiğini belirterek, “Beni görenler ‘Ne işin var burada? Batman nire, ABD nire?’ diyorlar. Her şeyden önce burada yaşayanlar, Batman’ı küçümsememeli. Oysa Batman yaşanabilir bir şehir” diyor.

*Emekli olduktan sonra dil ve kültürünü bilmediği bir şehre adapte olmanın da güçlülüğünün farkında olduğunu söyleyen Ramses Ortaga; “Batman, tarihi yerlere ulaşmanın bir geçiş güzergahı. Burada her şey güzel. Tek eksiklik sanatsal faaliyetlerin yetersizliği” dedi.

O BİZİ, BİZ DE ONU ÇOK SEVDİK

Karayipler denizinin kuzeydoğusundaki ABD’nin bağımsız özerk bölgesi olan Porto Riko’dan Batman’a yerleşen ABD’li Ramses Luguis Ortaga, petrolün başkentinin ‘yaşanabilir bir şehir’ olduğunu söyledi. Porto Riko’da büyük bir ilaç fabrikasından emekli olduktan sonra yerleşmek isteği iki ülkeden birinin Türkiye olduğunu ifade eden ‘Ramses’ Batman’da gördüğü ilgiden memnun. Doğu turuna yönelik düzenlenen seyahatte konakladığı Batman’ın ilgisini çektiğini dile getiren Ortaga, “Porto Riko’da biyoloji okudum. Uzmanlık alanım da mikrobiyoloji. Büyük bir ilaç fabrikasından 2021 yılında emekli oldum. Trafik ve iş yoğunluğundan Porto Riko ve ABD’de kalmak istemedim. Emekli olduktan sonra sık sık İspanya ve Türkiye’ye gezi düzenledim. İlgimi çeken ülke Türkiye oldu. Dil ve kültürü bilmediğim bir ülkede zorluk çekeceğimi de biliyordum ama benim amacım yeni bir dil ve kültürle buluşmaktı” diye konuştu.

“KONAKLADIĞIM BATMAN İLGİMİ ÇEKTİ”

3 Kardeşinin de ABD’de yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Ortaga, şöyle devam etti; “Tarihi dokuya tutkun biriyim. Göbeklitepe, Malabadi ve eski Hasankeyf’i gördüm. Buraya hayran kaldım. Göbeklitepe’den otobüsle Van’a giderken önümüzdeki şehrin ‘Batman’ olduğunu söyleyince, burası ilgimi çekti. Bir gece konakladığım otelde tanıştığım ‘Ahmet’ arkadaş benim burada kalmamda önemli rol oynadı. Batman ve Hasankeyf müzelerini dolaşarak burayı tek kelimeyle beğendim. Türkiye’de 15 şehri dolaştım. Büyük şehirlerde kalmak istemedim. Batman hoşuma gitti. Birkaç kez Porto Riko’ya gidiş gelişlerim oldu. Artık yerleşmeye karar verdiğim şehir ‘Batman’dı. Çünkü buradaki insanların misafirperverliği ve sıcakkanlığından etkilenmiştim. Batmanlı Ahmet arkadaşıma da ‘Batman’a yerleşeceğimi’ söyledim.”

“BURADA KENDİMİ GÜVENDE HİSSEDİYORUM”

Ülkesinden ayrılırken en büyük sıkıntısının dil olacağını bildiğini de anlatan Porto Riko’lu Ramses Ortaga, “Burada arkadaş canlısı insanlar var. Batman’da birçok kişi yabancı gördükleri kişiyle önce İngilizce konuşmaya çalışıyorlar. Batmanlıların her konuda da yabancı konuklara yardımcı olduklarını hissetim. Hatta bazı çevreler, benim de zengin olduğumu sanıyorlar ama her Porto Riko’lu da zengin değil. Bizim bulunduğumuz bölgeden de çok kişi ABD’ye çalışmaya gidiyor. Nerede olursanız olun, çalışmak zorundasınız. Burası, bizim ülkeye göre çok daha ucuz. Porto Riko’da bir araç almaya kalkışırsanız, Batman’dan çok daha pahalı alırsınız. Bizim ülkede hayat şartları çok pahalı. Batman’da beni görenler soruyor; ‘Porto Riko nire? Batman nire?’ Bu algı Batman için son derece yanlış. Batman’a haksızlık. Çünkü, burası yaşanabilir bir şehir. Bu güzel şehri daha yaşanabilir hale getirebilmek mümkün.”

“TEK EKSİKLİK SANATSAL FAALİYETLER”

Türkçe’yi geliştirmek için Batman Üniversitesi bünyesindeki Dil-mer bölümüne de gittiğini belirten Ramses Ortaga, “Üç yıldır yaşadığım Batman’a uyum sağladım diyebilirim. Bir süre önce de burada özel bir hastanede bel kaymasından dolayı başarılı bir ameliyat geçirdim. Tiyatro ve sinemayı seviyorum ama ne yazık ki burada sanatsal faaliyetler yetersiz. Alt yazılı İngilizce filmler yok denecek kadar az. Oysa küçük Balkan ülkelerinde bile gittiğiniz sinemalarda altyazılı İngilizce filmleri gösterime giriyor. Batman’da hoşuma giden manzara da gece yarısına kadar insanların gezmeleri. Burada aile yapısındaki insan diyaloglarından çok etkileniyorum. Belki de bu güzel gelenekler beni burada tutuyor. Batman’da insan ilişkilerinin de geleneksel bir aile yapısından geldiğini de biliyorum. Batman’daki hoşgörü ortamı çok hoşuma gidiyor. Batman’da TEV’de gönüllü bir eğitimciyim. Öğrencilere İngilizce dersleri veriyorum” dedi.

“RAMAZAN AYLARINI SEVİYORUM”

Dinler arasındaki hoşgörü ortamını da değerlendiren Porto Riko’lu Ramses Ortaga, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemde de Hıristiyanlık alemi için önemli haftalar ve aylar oluyor. Türkiye’de İslami kesim için de Ramazan ayının önemi çok büyük. Hoşgörünün olduğu bu ayda yabancı bir konuk olsam da niyetli olan vatandaşların yanında ne şeker ne de çiklet alıp çiğnemiyorum. Çünkü tüm dinlere saygılı biriyim. Üniversite’de Türkçe dili öğrenmeye gittiğimde de karşılaştığım yabancı uyruklu İslam ülkelerindeki öğrencilerin yanında mümkün olduğunca yememeye ve içmemeye gayret gösteriyorum. Ramazan aylarında Batman’daki hoşgörü ortamından etkileniyorum. Ve bu güzel şehirde yaşayanların da bu şehri küçümsememelerini istiyorum. Batman’ın gastronomisi de harika. En çok içli köfte, kebap ve perde pilav yemeğini seviyorum. Ülkemizde de perde pilava benzer yemeğe ‘Pego yemek’ deriz.” (Çağdaş Özel)

Kaynak: ÇAĞDAŞ ÖZEL