Her yeni yıl, genel olarak yeni umutlar demektir. Zenginler daha çok zengin olmanın, yoksullar gelecekte daha iyi bir yaşam için her yeni yılda belki de hayaller kuruyorlar…
2022 Yılına geldik. Yeni bin yıla geçtiğimiz günü dün gibi hatırlıyorum.
Her yeni yılda ifade ettiğim gerçekliği hatırlatayım; geçici dünya hayatında bir yaş daha ihtiyarladık. Bebekler bir yaş daha büyüdü, çocuklar gençliğe doğru bir adım daha ilerledi, 40’ını geçenler ise bir yıl daha ihtiyarladı.
Ezelden ebede doğru yolculuk ederken kendimiz için anlam yüklediğimiz yeni bir yıla merhaba diyoruz.
İyi de geçmiş yılın muhasebesini yaptık mı, yapmamız gerekmiyor mu?..
Öte yandan dünyanın pek çok ülkesinde milyonlarca insan aç geceliyor…
Her gün sayısız gencin çatışmalardan ve her gün binlerce çocuğun açlık yüzünden öldüğü bir dünya gerçeği karşımızda duruyor…
Savaşların, çatışmaların ve açlıktan ölümlerin olduğu coğrafyalarda barıştan, huzurdan ve mutluluktan söz edilemez…
O nedenle insanlık ailesi için hep dua ediyorum.
Ya Rabbi, yeni yılda tüm insanlık alemine barış, huzur ve mutluluk bahşet.
Ya Rabbi, büyük nimetler verdiğin dünyada kimse açlıktan ölmesin, çocuklar susuzluktan kırılmasın.
Şu kainatı bizlerin emrine amade ettin. (Adil bir gelir dağılımı olsa hiçbir insanın açlıktan ölmesi mümkün değildir.) Bize elçiler, uyarıcılar gönderdin…
“Bir de senden hayır olarak ne harcayacaklarını sorarlar. De ki: İhtiyacınızdan artanı harcayın...” (Bakara suresi, ayet: 219) fermanın bize ulaştı.
Buna rağmen yanı başımızdaki yoksulları, açları seyredenlerden eyleme bizi…
**
**
GEÇMİŞ YILIN MUHASEBESİNİ YAPTIK MI?..
Bu dünya malı bize sadece kendimiz keyfini yaşayalım diye verilmedi.
Vallahi yeterli beslenemedikleri için vücutları sararmış minik bedenler ve açlıktan kırılanların hesabı sorulacaktır…
Zaman çok çabuk geçiyor ve bizler bunun farkında değiliz.
Yeni bin yıla (2000)geçtiğimiz zamanı şimdi ki gibi hatırlıyorum.
Bin dokuz yüzlü rakamları geride bırakıp, iki binli rakama geçiş yaptığımızda, yeni yıl ile birlikte, ‘yeni bin yıl’ ile ilgili düşüncelerimi de burada sizlerin takdirine sunmuştum.
Yeni bin yıl ile ilgili yazılarımın üzerinden epey yıllar geçmiş…
Geçmişe baktığımda, sanki kısa bir an yaşamış gibiyim…
Yeni bir yıla merhaba diyen insanlık ailesi geçmişten kendisine dersler çıkarmalıdır.
Gelmiş geçmiş nesiller nereye gittiler, kimse bu dünyada baki kalabildi mi?
Madem kalmadı, madem bütün servetler, mal ve mülkler, yatlar ve katlar birilerine kalıyor, bunun muhasebesini yapmalıyız…
İnsanoğlu, ezelden ebede doğru giden yolculuğun neresinde olduğunun hesabını yapmalı diye düşünüyorum.
**
**
Her yeni yıl, yeni umut demektir…
Zaten tüm yöneticiler yeni yıl başlarında bu mesajı vermiyorlar mı?
Bugün ülkeleri idare edenler mutlaka umut verici mesajlar vermiş ve yeni yıl için güzel temenni ve dileklerde bulunmuşlardır. Ancak yeni yılın daha huzurlu geçmesi için sadece dilek ve temenniler yeterli değildir.
Topluma yeni yıl için güzel mesajlar verenlerin pratikte de bu doğrultuda hareket etmeleri gerektiğine inanıyorum.
Ülkeyi idare edenlere düşen görev; toplumun bu beklentilerine, umutlarına, istemlerine olumlu yanıt vermeleridir.
Çatışmaların, savaşların, ölümlerin, büyük acıların yaşandığı tüm dünya coğrafyası için söylüyorum; akan kan ve gözyaşının dinmesi için gerekenlerin yapılması, barış ve huzur zemininin oluşturulması şarttır. Toplumların bu beklentilerine olumlu yanıt verilmezse, verilen güzel mesajların da bir anlamı olmayacaktır diye düşünüyorum.
Can, mal, din, akıl ve nesil emniyeti için çare üretmeliyiz. Barış, huzur ve mutluluğun önündeki engelleri ortadan kaldırmalı, herkesin temel insan haklarını gözetmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle herkese güzel bir gelecek diliyorum.
