Gerçekten de zam furyası var ve hepimiz bundan olumsuz etkileniyoruz.
Gün geçmiyor ki temel gıda maddelerinin fiyatları artmasın…
Tedarik zincirinde bir sıkıntı yok.
Kesinlikle inanıyorum ki üretimde de bir sıkıntı bulunmuyor.
Buna rağmen iğneden ipliğe herşeye zam geliyor…
Zam furyası derken abartmıyorum.
Tandır ekmeği ile büyüdük, çok severim.
Bir yıl önce bazen bir tandır ekmek yaptırdığımda ödediğim miktar ne ise bugün iki kat fiyat ile yaptırabiliyorum…
**
**
Yağ, süt, ekmek katlandı…
Yoksullar artık evlerine bir koli yumurta götürmekte zorlanıyorlar…
Yoksulların artık yumurta almada sıkıntı yaşadıkları gerçeğine dair gazetemizde yer alan, ‘Yumurtaya zam’ başlıklı habere bakalım:
“Bir adet yumurtanın fiyatı 1,5 Liraya yükseldi. Yumurta fiyatlarına son haftalarda peş peşe yapılan artışlarla yüzde 65 oranında zam gelirken, 30 adetlik kolinin fiyatı 40 TL’den alıcı buluyor. Köy yumurta fiyatlarını geçen marketlerde fiyatı kolisi 37-40 TL’den satılması karşısında bazı market işletmecileri, ‘Yumurta yerinde durmuyor. Son haftalarda bir adet yumurtanın fiyatı 1,5 Lirayı buldu. Tavuk çiftliklerinden gelen yumurtaların fiyatları artınca köy yumurtası fiyatlarında da artış oldu’ dediler.”
Sadece yumurta değil, iğneden ipliğe kadar her şeye büyük zam geliyor ve fiyatlar sabit kalmıyor.
Bir top fotokopi kağıdının 50-60 TL olmasını hafsalam almıyor…
**
**
EN KÖTÜLER; İHTİKAR YAPANLARDIR…
Habire zam yapanlar, habire fiyat arttıranlara kızıyoruz, kızacağız elbette.
Ama zam yapanlardan çok, stoklayanlara, ihtikar yaparak fırsatçılara da tepki göstereceğiz, göstermeliyiz…
Bir kilo et 75 TL olduğunda kasaplara, bir ekmek 4 TL olduğunda fırıncılara, 70 TL’lik Ayçiçek yağı 120 TL’ye çıktığında marketçilere, bir yumurta kolisi 40 TL’ye dayandığında bakkallara kızdığımızda, tepki gösterdiğimizde , hemen karşı savunma ile karşılıyoruz…
“Suç bizde mi, biz de pahalı alıyoruz” diye yapılan savunma var.
Dolar, Euro ve Altın fiyatlarındaki büyük artış, ekonomik istikrarsızlık, geleceğe güvenle bakamamak gibi nedenlerle herkesin zam furyasına katıldığı görüşü var.
Fiyat artışlarını kontrol altında tutması gerekenler elbette ki sorumludurlar.
Halkın da, esnafların da hukukunu savunması gerekenler, sorumluluk almış yönetim, siyasi iktidardır.
Elbette onlardan düzen ve intizam, hak ve hukuk bekleriz, beklenir.
**
**
Güçlü bir denetim ve hesap sormakla içimizdeki fırsatçıların üzerine gidilmelidir.
Kim bu fırsatçılar?
Gerçekten geleceğe güvenle bakamayan, yarınları için endişeye kapılanlar mı, yoksa fırsatçılık ile dünyalık toplayanlar mı?
Dolar ve Euro artışı nedeniyle geleceğe güvenle bakamayan ve kendini kollamaya çalışanlar mutlaka vardır.
Elimdeki yağı eski fiyattan satsam, aynı fiyatla satın alamam diyenler yoktur diyemem.
Bunları, binlerce ton temel gıdayı stoklayarak piyasada fiyatların artmasıyla kazançlarına kazanç katmaya çalışan alçaklarla aynı kefeye koyamam…
Geçtiğimiz günlerde bir depoda 400 bin teneke Ayçiçek yağı ele geçirildi.
Stokçuluk yaparak toplumu dara düşürenler için ‘İhtikarcılar’ deniliyor.
Peygamberimizin, “İhtikar yapanlar ne kötü insanlardır, bolluk olunca üzülür, darlık olunca sevinirler” şeklindeki sözünün üzerinden 1500 yıl geçti.
İhtikarcılar günümüzde de varlar ve toplumu sıkıntıya düşürüyorlar. Hayat pahalılığından, yaşanan sıkıntılardan, oluşan krizden sorumlu olan hükümetin bu alçakların üzerine gitmesi gerekiyor.
Dinimiz ihtikarcılığı yasaklıyor. Dinimize göre nedir ihtikarcılık, ona bakalım: “Biriktirmek, hapsetmek, bir şeyi fiyatı yükselsin diye bekletmek ve tedâvülden alıkoymak, karaborsacılık yapmak. İnsan ve hayvanların temel gıda maddelerini, satış bedelleri yükselsin diye saklamak anlamında bir fıkıh terimi. İhtikâr; bir şeyi pahalanmasını bekleyerek alıkoymaktır. Böylece karaborsacılık, fiyatların sun'î olarak yükselmesine ve normal piyasa fiyatının üzerine çıkmasına neden olur. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları suni olarak yükselirse, halk bundan zarar görür.”
Evet, ihtikar yapanlar en kötülerdir. Onlara karşı uyanık olalım. Zam furyası var ama biliniz ki tedarik zincirinde sıkıntı yok. Depolayanlar var. Bu alçaklığı yapanlar kendilerini korumaya çalışan zavallılar değil, daha çok kar hırsıyla hareket eden alçaklardır. Güçlü bir denetim ve hesap sorulması halinde zam furyası duracaktır
