Dünden devam

Kentimiz için ‘Petrolden doğan şehir’ deniliyor. Bunun nedeni ülkemizde ilk kez petrolün Batman’da bulunmasıdır.

Bu kenti yoktan var eden dünyevi gerekçe şüphesiz bu kara mahsuldür.

Nimeti kadar külfeti de vardır siyah mahsulün.

Avrupa yakamızı saymazsak bir Ortadoğu ülkesiyiz değil mi?

Ortadoğu coğrafyasının her karışında petrol bulunurken, seslerini yükselttiklerinde onları duyduğumuz komşularımızda kara mahsul artezyen şeklinde fışkırıyor değil mi?

Emperyalistlerin harita üzerinde sınırlar çizerek ayırdığı toprak parçasının bir yarısında, bizim tarafımızda petrolün bulunmaması hiç mümkün mü?

Hayır…

**

**

İşte dün yazdığım yazının konusuna geldim yeniden.

Ortadoğu coğrafyasının bir parçası olan Batman, bir petrol kenti. Ancak 80’li yıllarda yöremizde yapılan sondaj çalışmaları sırasında üzeri kapatılan nice kuyuda kaliteli petrolün bulunduğuna dair şahitliklere rağmen bu meselenin araştırılmadığını dikkat çeken yazılar yazdım.

Beni teyit eden gelişmelere rağmen TP’nin bir çalışma yapmaması beni düşündürüyor.

Amerika’nın talimatları ve baskısıyla 80’li yıllarda yapılan petrol arama çalışmaları sırasında açılan kuyuların üzerinin betonla kaplandığını yazdığımda pek çok kişinin alaycı yaklaşımlarıyla karşılaşmıştım.

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, ; “Daha önce ‘Petrol yok' diye üzerine beton dökülen kuyulardan da petrol üretmeye başladık” diye bir açıklama yapınca, boşuna yazılar yazmadığımı herkes gördü, görmüş olmalıydı.

Ancak Cumhurbaşkanı açıklaması bile yeterince yankı yapmadı.

Hiçbir meslektaşım, bölgedeki hiçbir gazeteci konuyla ilgili yazı yazmadı…

Oysa basit bir meseleden söz edilmiyor.

**

**

Bu kez konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’di. Bakan Dönmez, net konuştu; “Varınca-1'de ilginç olan, şu anda 3 bin varile yakın bir üretim var. Baktığınızda ekonomik nedenlerle kapatılmış bir kuyu olarak gözükmüyor. O gün de karlıydı, bugün de karlı. Sebeplerini bilmiyoruz. Çünkü 1980'li yılların başında kapatılmış. O işi yapanların hiçbiri kurumda yok. Spekülasyon yapmak da doğru değil ama daha önce petrol yok diye kapatılmış, bizim de açıp bulduğumuz bir kuyu. Yorumunu size bırakıyorum. "

Bakanın bu açıklaması yaygın medyada genişçe yer aldı, ancak hiçbir ulusal yazarın konuyla ilgili yorumlarına, yazılarına tanık olmadım.

Yıllar önce yazdıklarımın ne kadar önemli olduğunu bu vesile ile tekrar hatırlatmak isterim:

‘Geçmiş yıllarda bazı petrol emekçilerinden duyduğum, kaliteli petrol bulunmasına karşın kimi kuyuların geçmişte, ‘petrol yok’ denilerek kapatıldığı yolundaki düşüncem malumunuzdur. Sosyal medyada yazıma yorum yazan bazı dostlar oldu. Bazıları bunun şehir efsanesi olduğunu söylerken, petrol sektörünü iyi bilen bazıları ise geçmişte herkesçe bilinen bir gerçeklik olduğunu ifade ettiler.

Bu iddianın sahibi olmadım hiçbir zaman.

Ancak bu iddianın araştırılmasını istedim…

Doğru olan o iddiaların araştırılması değil mi?

Petrolün ilk kez çıkarıldığı ve halen en fazla üretimin yapıldığı Batman gerçeği ortada iken, yıllar önce, hele 80’li yıllarda kaliteli petrol bulunmasına karşın bazı kuyuların betonla kapatılıp, Ankara’ya ‘petrol bulunmadı’ şeklinde rapor ve bilgiler verildiğine dair tanık beyanları vardı. Bunu kamuoyunun gündemine taşıdığımda kimse oralı olmamıştı.

Amacım TPAO’yu küçümsemek, verilen emeği basite indirmek veyahut siyasi algılar yaratmak değildi. Bu konuda tanıklık edebileceklerin dinlenmesini istemiştim o kadar.

Yıllar sonra bu meseleye tekrar dikkat çektim. Yine kaale alınmadım.’

**

**

Oysa bu yazılarım ihbar kabul edilmeliydi…

Ülkenin Cumhurbaşkanı, Enerji Bakanı açıklama yaparak geçmişte kaliteli petrolün bulunduğu kuyuların üzerlerinin betonla örtüldüğünü söylüyor.

Bu basit bir gelişme mi?

Düşünceme göre Ankara’dan talimatla meselenin araştırılması istenmeliydi. Bu neden yapılmıyor, anlamak mümkün değildir.

Enerji Bakanı, “O gün de karlıydı, bugün de karlı. Sebeplerini bilmiyoruz. Çünkü 1980'li yılların başında kapatılmış. O işi yapanların hiçbiri kurumda yok. Spekülasyon yapmak da doğru değil ama daha önce petrol yok diye kapatılmış, bizim de açıp bulduğumuz bir kuyu. Yorumunu size bırakıyorum” diyor. Bunu ifade eden bir Bakan, aşağıdakilere talimat verip, o zamanlarda görevde olan, tanıklık edenlerin bulunup, görüşlerinin alınmasını istemeliydi bence.

Türkiye Petrolleri yetkililerinin bunu yapması zor değildir. Tanıklar hala yaşıyorlar, lütfen bunu araştıralım.