**Yeniden ihaleye verilmesi gündemde olan ve kuşkusuz bu devasa sağlık yatırımını aylar hatta yıllardır takip ediyoruz. Çünkü Batman’daki sağlık kuruluşları artık ihtiyaca cevap veremiyor.

**Son yıllarda özellikle yaz aylarında çok daha uzun ve sıcak günler geçiriyoruz. Meteoroloji, sıcak havaların bu ay sonuna kadar süreceğine dikkat çekiyor. Bir de Ekim’de anız yangınları gündemde.

TPAO HASTANESİ’NDEN BUGÜNE…
Bize göre, Batman’ın ilk gündem maddelerinden biri de 500 yatak kapasiteli hastanedir.

Kuşkusuz bu yıl ki sıcak havalar da vatandaşın en çok konuştuğu bir başka konu.

Ancak 7 yıldır Batman’ın gündeminden hiç düşmeyen 500 yatak kapasiteli hastane, sorununa gelin bugün başka bir pencereden bakalım.

Bundan 60-65 yıl önce bölgenin en donanımlı hastanesi Batman’daydı.

TPAO Hastanesi, bölge illerine hitap ederdi.

TPAO’nun petrol emekçileri için Batman’a getirdiği dönemin uzman doktorları, hem bu şehrin hem de yanı başındaki Siirt, Bitlis, Mardin, Şırnak ve diğer illerdeki hastalara ‘şifa’ dağıtırdı.

TPAO’daki bazı eski yöneticilerin eşleri doktor ve hemşireydi. Hem TPAO’daki hem de 1970’den sonra açılan eski SSK hastanesine hizmet veren gönüllü sağlıkçılardı.

Sağlık hizmetinde Batman bir dönem parmakla gösterilirdi ama şimdi değil.

Düşünün çevresindeki yerleşim birimleriyle birlikte il genel nüfusu 630 bin yani bu oranın iki katı hastana kabul eden Batman’da, kamuda çocuk branşında birçok yandal uzmanı yok. Buradan çocuklarını tedavi için Elazığ ve Gaziantep’e bile götürmek zorunda olan aileler var.

Koca 810 yatak kapasiteli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ‘Işın tedavi’ ünitesi yok.

Diğer birçok branştaki eksiklikleri yazma gereği bile duymuyoruz.

YENİ HASTANE GERÇEKLEŞİRSE…
Belli aralıklarla Batman’ın ihtiyaç duyduğu ve bu şehrin kazanımı olan yeni hastane projesinin, hayata geçirilmesi için hep bu önemli yatırımın takipçisi olduk.

Güney çevre yolunda her şeyi hazır hastanenin şimdilerde ‘hizmet’te bile olması gerekiyordu.

Batman Çağdaş’ın arşivlerinde devasa yatırımla ilgili kaç değerlendirme yazımızın olduğunu anlatmaya bile gerek duymuyorum. Sayısız yazı yazdığım bu yatırımın şu günlerde ihale hazırlığında da olduğunu biliyoruz. Fakat yine de bu sorunu gündemde tutmaya çalışıyoruz.

Sadece Batman değil, komşu Diyarbakır ve Şırnak’ın hastaneleri de Batman gibi beklemede.

Gün gelir bu uzayan yatırımın hikayesi de daha geniş bir değerlendirmeyle okurlarımızla paylaşırız.

Yeni hastane biterse birçok branştaki uzman hekim açığı da giderilmiş olur.

Batman’ın özellikle sağlık sektöründe bu yatırıma şiddetle ihtiyacı olduğunu sıklıkla dillendiriyoruz. Bu yeni hastane, sağlık turizmine de önemli bir ivme kazandıracak.

Umarız, Batman sağlıkta hak ettiği yere gelir.

BATMAN’DA IŞIN TEDAVİSİ YOK
Dün sabah bir okurumuz telefonun ucundaydı.

Şehmus Aktaş anlattı, biz not aldık;
“Her gün Batman’dan 30 aile, ışın tedavisi için hastalarını Diyarbakır’a götürmek zorunda kalıyor. Işın tedavisinin halen Batman Eğitim-Araştırma Hastanesi’nde olmaması büyük bir eksiklik. Diyarbakır’daki onkoloji ile iki özel hastanesine maalesef 10 dakikalık tedavi için Batman’dan zor şartlar altında gidebiliyoruz. Yol parası olmayan bazı hastalar minibüsle Diyarbakır’a gidip geliyor. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili mercilere bu sorunu ilettik. Haftalar ve aylardır yollardayız. Hastalarımız ile birlikte yorulduk. 10 Dakikalık tedavi için her gün Diyarbakır’a gidip gelmekten perişan oluyoruz.”

******

ANIZ KORKUSU ŞİMDİDEN BAŞLADI
Sıcak havadan bu yıl en çok etkilenen illerden biri de Batman…

Yazları daha sıcak ve beraberinde yaşanan mısır anızı yangınları herkes için korkulu bir rüya.

Hemen her yıl komşu ilçelerdeki bazı çiftçiler ‘Mısır Hasadı’nın ardından ateşe verdiği o tarlalardan yükselen dumanlar, Batman’ın üzerine bir karasaban gibi çöküyor. Gerçeği son yıllarda anız yakma iyice azaldı ama komşuda bu iş tam kesilmedi.

Anız yangınları her an kapımızı çalabiliyor.

STK’lara ve il yöneticilerine çok fazla görev düşüyor.

Yöre çiftçisi bilinçli olmalı.

Gerekirse geçen yıllarda yapılan toplantı ve bilgilendirmeler devam etmeli.

Ekim ayında mısır tarlalarında ‘anız’ kelimenin tam anlamıyla yasaklanmalı.

Bu toprakları korumak gerekiyor.

Üzerimize düşeni yapmalıyız…

Sağlıkla kalın…