**Marka şehirlerde sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve merkezi idare temsilcileri arasında inanılmaz bir uyum var. Biz de ise tam tersi bir manzara hakim...

**Denizli’de özelleştirme kapsamına alınan tüm kamu fabrikaların arazilerini Belediye almış ve arazileri ‘park’ olarak şehirlerine kazandırmış…

MARKA ŞEHİRLERİ GÖRDÜKÇE
Ne zaman şehir dışına çıksam, gittiğim yerlerde gördüklerimle Batman'ı kıyaslıyorum.
Neredeyse her gittiğim yerde de büyük kıskançlık duyuyorum.
Bakıyorum da birçok il, son yıllarda başını almış giderken; biz yerimizde saymışız.
Bir süre önce Denizli'deydik.
Denizli'ye girişten ayrılana kadar karşılaştıklarım beni ziyadesiyle kıskandırdı...
Bir kere bu marka şehrin girişinde geniş cadde ve kenarındaki düzenli yapılaşmalar bir 'kente' girdiğinizi hissettiriyor.
Hemen kafamda bizim şehrin dört bir yanından girişiyle Denizli'nin girişini karşılaştırıyorum.
Hangi taraftan baksan biz ne yazık ki çok gerilerdeyiz.
Şehrin ana caddesinde yapılan ‘battı-çıktılar’ trafiği müthiş rahatlatmış.
‘Battı-çıktılar’ bizim Esentepe kavşağındaki gibi daracık değil çevresindeki iş yerlerini de batırmamış.
Yaya üst geçitlerinde estetik kaygının yanı sıra işlevsellik de gözetilmiş...
Üst geçitlerin gece aydınlatmaları şahane...
Kendi şehrinde doğru dürüst bir yaya geçidi olmayan biri olarak kıskançlık duymamak imkansız.

ALTYAPIYA ÖNEM VERİYORLAR AMA…
Şehrin tam 50 yerinde altyapı çalışması sürdürülüyor.
Kanalizasyon, içme suyu, yağmur suyu, telefon, elektrik ve doğalgaz tesisatları aynı anda döşeniyor.
Bu nedenle birçok cadde ve sokak trafiğe kapalı...
Ancak Denizli halkı altyapı sıkıntısını tümüyle çözecek bu büyük çalışma için sabırlı.
Belediye her gün gazetelerde kapalı yolların listesini yayınlıyor.
Vatandaş, yerel gazetesinde kapalı olduğunu okuduğu yola girmiyor.
Denizli'de adım başı bir belediye parkı, belediye tiyatrosu, belediye spor alanı veya herhangi bir belediye tesisiyle ilgili tabela görmek mümkün.
Denizli'de sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, merkezi idare temsilcileri arasında inanılmaz bir uyum var.
Bu uyumla da belediye devlet imkanlarını vatandaşın hizmetine sunabiliyor.
Özelleştirme kapsamına alınan tüm kamu fabrikalarının arazilerini belediye almış ve arazileri park olarak kentine kazandırmış.

 

ESKİ STATLAR KENT PARKI OLDU
Kocaeli, Denizli, Sivas, Eskişehir ve Malatya’daki eski statlar, ‘Kent yaşam parkı’na dönüştürüldü.
Batman’ın 5 mahallesinin ortasında kalan 16 Mayıs şehir stadının ‘yeşil alan’ kalması için başlatılan girişimler sonuç vermezken, marka şehirler eski statlarını çoktan ‘Kent yaşam parkı’na dönüştürdüler.
Denizli sanayi gelişmiş bir bölge.
Özellikle tekstil ve mermer sanayi de Türkiye'nin en önde olan bir kenti.
Bu noktaya da ‘ortak’lık kültürü sayesinde ulaşmışlar.
İnsanlar bir birlerini batırmak için değil birbirlerine destek vermek için çabalıyorlar.
Denizli turizmi de gelişmiş.
Sadece Richmont oteller zincirinin 3 otelinin 1600 yatak kapasitesi bulunuyor.
Özellikle Pamukkale'ye günübirlik yapılan ziyaretler kentin önemli gelir kaynaklarından birini oluşturuyor.

SAHİPLİ ŞEHİR FARKI!
Denizli 910 bin nüfusuyla büyük bir il.
Ve sorunlarını büyük ölçüde aşmış.
Milletvekilleri iktidar ve muhalefet ayrımı gözetmeksizin il’in sorunları için sık sık bir araya gelebiliyor...
O şehirlerden dönerken bizim verimli topraklarımız ise tüm kıskançlığımızı unutturuyor. Yaz mevsiminde 2 mahsulün elde edildiği Batman ovasında insan boyunu geçen mısır tarlalarının manzarası hiçbir yerde yok.
Her şey bir yana, Batman ovasında yetişen kırmızı mercimek ve mısır hiçbir yerde yok.
Denizli, Sakarya ve Kocaeli’ndeki tüccarlar bile mısır ve kırmızı mercimeği alabilmek için şu günlerde Batman’ın yolunu tutuyor.
Keşke diğer şehirler gibi birbirimizi batırmak için değil de bir birimize destek vermek için bu şehir için çabalayabilsek…