**Çok değil, son 10 yılda Dicle nehri üzerinde kurulan 1 Kilometre uzunluğundaki Ortadoğu’nun en büyük köprüsü ile Kantar köprüsünün ayaklarının yarısından fazlası artık baraj suları içinde. Kimse kısa sürede baraj havzasında su seviyesinin bu orana geleceğini tahmin edemezdi.

**Raman ve Batı Raman’ın doğurduğu petrol kentine, ‘kara altının’ dağlarından bakınca yarım milyonluk şehrin 70 yılda ne denli değişim yaşadığını görüyorsunuz. Eski petrolcüler bile bu şehrin bu kadar hızlı büyüyeceğini tahmin etmezdi. Yörede başka bir sorun ise ‘vahşi sulama’ yöntemi... Binlerce dönüm arazi her yıl bu yöntemle çoraklaşıyor.

YENİ KÖPRÜLER…
Dicle nehri üzerinde 1100 metre uzunluğundaki Ortadoğu’nun en büyük köprülerinden biri olarak gösterilen yeni Hasankeyf yerleşim biriminin ulaşımını sağlayan devasa köprünün 100 metre yükseklikteki ayakları monte edildiğinde kimse su seviyesinin, köprünün ayaklarının yarısından fazlasına ulaşacağını tahmin edemezdi…

Ilısu baraj gölü havzasında su seviyesinin yükselmesiyle 100 metreyi aşkın yükseklikteki Hasankeyf’in devasa köprüsünün ayaklarını çoğu su kaplamış. Daha bir yıl öncesinde su seviyesinin bu kadar yükseleceğine inanmayanlar, hatıra fotoğrafı çektiği Hasankeyf köprüsünde şimdilerde su manzaralı kareleri donduruyor.

Batman ile Kayapınar beldesini bir birine bağlayan Dicle üzerindeki Kantar köprüsü de yapıldığında baraj alanında kalan su seviyesi, 50 metre yüksekliği bulan köprünün ayaklarının 40 metresine kadar Ilısu baraj suları dayanmış. Piknikçiler ve balıkçılar, hafta sonu artık Kantar köprüsü çevresine akın ediyor ve yeni köprünün su manzarasını izliyor.

PETROLÜN DAĞINDAN
BATMAN’I İZLEMEK

Kara altının dağları olarak bilinen Raman ve Batı Raman’dan Batman ovasını izlemek başka bir keyif…

Baraj havzasının dibindeki o dağlarda püfür püfür esen rüzgar, başka bir mevsimi yaşatıyor Batmanlılara.

Kantar köprüsünden yolumuzun düştüğü Batı Raman dağındaki ilk kuyu olan ‘Batı Raman-1’ kuyusu petrol şehrine adeta ahde-i vefalığını gösteriyor.

Petrol üretiminde rekor kıran sahalardan biri de Batı Raman…

Eski petrol mühendisleri ve geçmişteki üst düzey bürokratların izinin olduğu Batı Raman sahasında onlarca ‘atbaşı’ ve petrol sahası, bu yörenin ne denli zengin olduğunu da petrol üretimiyle anlatıyor.

Batman bölgesinde günlük petrol üretimi 35 Bin varile dayanmış…

Kapsam içi ve kapsam dışı petrol emekçileri, her gün kara altını gün yüzüne  çıkarıyor, hem de rekor kırarak.

Geçmişteki Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Devlet Bakanları ve petrolcülerin adeta meskeni oldukları Raman ve Batı Raman’dan doğan petrol şehri, hızla Batman ovasına yayılıyor.

Emektar petrol kuyularından, yarım milyonu aşan modern bir şehrin 70 yıllık hikayesini de bu dağlardan öğrenmek mümkün.

İşte Batman’ı bugünlere getiren o emektar kuyulardan Batı Raman-1’de Batman’ın ayrı bir gerçeği olduğunu özetliyor bize…

BÖYLE ÜRETİCİLER DE VAR
Eşref Tarhan, jeoloji mühendisi…

Batman’ın Beşiri ilçesinde çiftçilik yapan Tarhan’ı, Batman’da tanımayan yoktur. Bir zamanlar aktif politikadaydı ama şimdi kendisini toprağa adayan örnek bir çiftçi…

Baba toprağında yaptığı yeniliklerle adından söz ettiren Tarhan, şu günlerde iyice dikkat çeken vahşi sulama yöntemine inat, köyünde bir karış toprağın kaybolmaması için damlama ve yağmurlama sistemini çok önceden hayata geçirmiş…

‘Bir gram toprağın oluşması için bin yıla ihtiyaç var’ diyen Tarhan, çarpıcı tespitlerde bulunuyor: “Maalesef yöre çiftçimiz basınçlı su sisteminden kaçınıyor. Oysa geçen yıla kadar devlet, bu konuda teşvik veriyordu. Basınçlı su sistemi sayesinde ne su kaybı ne gübre ne de toprak kaybolabiliyor. Özellikle bu mevsimde Batman’ın akarsularının çamur akmasının nedeni vahşi sulama sistemidir. Çocukluğumuzda Batman, Garzan Çayları ile Dicle nehri berrak akardı. Akarsularda su bile içiliyordu. Çiftçinin artık ilkel yöntemi bırakması gerekiyor…”

Batman Çağdaş’ın manşetinde de vahşi sulama sisteminin İluh deresine yansıyan kareleri vardı.

Keşke herkes Bahçeli köyündeki örnek çiftçi Eşref Tarhan’ı örnek alsa. Ne toprak çoraklaşır, ne de akarsular çamur akar.