Değerli Okurlar, Kurban Bayramı sonrasında sizlerle yeniden hasbihal etmenin mutluluğunu yaşıyor ve gecikmeli de olsa bayramınızı tebrik ediyorum.

Otuz bir yılı aşkın süreyle günlük yazılar yazarak sizlerle hasbihal ederken, gazeteciliğimin otuz ikinci yılanda haftada üç gün yazı yazmaya başladım.

O nedenledir ki en son yazım geçtiğimiz 5 Temmuz günü yayımlanmıştı.

Sayın Valimizin kent girişiyle ilgili açıklamaları hakkında iki günlük bir değerlendirme yapmıştım.

Valimizin mütevaziliği ve sorunlara duyarlılığı ile ilgili pek çok yerel gazete haberi gerçeğini biliyorsunuz.

Bu konuda da, “Valilere Bakış Açım İlkeseldir” başlığıyla üç günlük yorum yazmıştım.

Sayın Valimizin yazılarımı, ya da şöyle ifade edeyim; yerel basında çıkan köşe yazılarını okuyup okumadığını bilmiyorum.

Yaptığım yorumlarla ilgili olumlu veya olumsuz bir geri dönüşüme tanık olmadığım için bunu söylüyorum.

**

**

YAZILARIMIZ VALİNİN BİLGİSİNE SUNULUYOR MU?..

Bunu niçin mi söylüyorum?

Bu köşede genellikle kentimizi, halkımızı ilgilendiren önemli sorunlara neşter vuruluyor.

Kalemimi elime alarak günlük yazı yazmaya başladığım 1990 yılından beri hep bu kenti, bu kentin sakinlerini savundum.

İnsan hakları, demokrasi, fikir hürriyeti, ifade özgürlüğü, çevre, ekoloji, yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili sayısız makale yazarak iyi bir vatandaş olmaya gayret sarfettim.

Bu kentin gelişimine olumlu katkılar sunmaya çalışmak için kalemi elime aldığımı belirteyim.

Hal böyle iken yazdığım yazıların il yöneticilerince okunması gerektiğine inanıyorum.

Sayın Valimizin, sadece benim değil, tüm meslektaşlarımın yazısını okumasını isterim.

Ancak bunun için yazılarımızın Sayın Valimizin bilgisine sunulması gerekiyor.

Acaba yazılarımız Valinin bilgisine sunuluyor mu?

**

**

Evet, Vali Bey’in tüm yazıları okumasını istemek yanlış, buna vaktinin olacağını sanmıyorum.

Düşüncem şöyledir; bu kentin sorunlarıyla ilgili olarak kendisine hitap eden yazılar, yorumlar vardır.

Benim gibi bazı arkadaşlarım da sorunları işlerken Valimize hitap ederler.

Bu yazıların her gün dosya halinde Sayın Valimizin bilgisine sunulmasında yarar vardır. Yazılar makamlarına arz edildikten sonra göstereceği duyarlılık önemlidir.

İşte o zaman Sayın Valimizin duruşu önem arz eder. Kentin sorunlarına kafa yoran yorumlarımıza göstereceği duyarlılık, çözüme de vesile olabilir.

Bilsem ki bu kentin sorunlarıyla ilgili kaleme aldığım ve duyarlılığını talep ettiğim bazı yazılarım Sayın Valimizin bilgisine arz edilmez, o zaman ben niye kendimi yorayım ki?

Amacım sorunların çözümüne katkı sunmak. Sorunların çözümüne katkı sunmayı talep eden yazımdaki öneriler doğrultusunda hareket edildiğinde kişisel kazancım da olmayacaktır.

Ancak Vali Bey’in göstereceği duyarlılık halk tarafından takdir edilecektir.

**

**

Evet, yazılacak çok sorun var. Öyle ki beş Temmuz’dan bu yana yazı yazmadığım için de önemli sorunlar birikti.

Hangi soruna öncelik vereceğim konusunda da tereddütlere düşüyorum.

Kurban Bayramı’nı geride bıraktık ama acaba halkımız gönül rahatlığıyla bayram yapabildi mi?

Hayat pahalılığı nedeniyle çok zorlu süreçlerden geçen toplumumuzun güzel bir bayram geçirdiğini yazacak olursam, okurlarım beni aforoz edeceklerdir.

Hangisini yazayım ki?

Hayat pahalılığı mı, artan cinayetler ve intiharlar mı, son süreçte tırmanan kadın cinayetleri mi?

Batman’ın biriken özel sorunlarını mı, hangisini yazayım?

Gölgede 45 dereceyi bulan aşırı sıcaklar, artan korona vakaları, akarsularda yaşanan boğulmalar mı?

Birbirimize tahammülsüzlüğümüzü mü, basit nedenler yüzünden sürü psikolojisiyle hareket edip utanç kareleri olarak ulusal basında yer almamızı mı, neyi yazayım öncelikle?

Bir köyümüzde 55 insanımızın yaralanmasıyla sonuçlanan toplumsal cinnet geçirmemizi yazmaya çalışsam, üç gün bana yetmeyecek…

Evet, daha duyarlı, vicdanlı, inançlı bir toplum olmamız gerektiğine inandığımdan, yapıcı ve yol gösterici eleştirilerle sorunları yavaş yavaş değerlendireceğim inşallah. Tekrar geçmiş bayramınızı tebrik eder, hayırlar dilerim.