Dünden devam

Yaşar Kemal Ormanı için önceki belediye yönetiminin tutumu hakkında 2016 yılı Şubat ayındaki toplantı ile ilgili yazımı dün bilgilerinize sunmuştum.

Bu kadar ilgili olduğum bir parka yapılan müdahaleye sessiz kalamazdım.

Ormana müdahale bilgi ve duyumunu alır almaz hemen olay yerine gidecektim. Giderken de durmadan Batman kamuoyuna sosyal medya hesabım üzerinden mesajlar atacaktım.

Maalesef olay yerine gittiğimde kıyım sonlandırılmış, iki dozer dinlenmeye çekilmişti.

Yol boyunca belediyenin ilgili birim yetkililerine ulaşmaya çalıştım.

En son Belediye Eş Başkanı Dr. Mehmet Demir'e ulaşarak tepkilerimi ifade ettim.

Diyarbakır'da tam da çevre ve ekoloji ile ilgili partisinin konferansına katılım sağlayan Başkan Demir'e hoyratça müdahale videolarını gönderdim...

Seçilmeden önce aday iken Batman Küçük Millet Meclisi ile seçildikten sonra çevre örgütümüzün kongresinde yaptığı konuşmayı hatırlattım...

**

**

AHLAKİ VE İLKELİ DURUŞUMUZ VAR...

"Çevre ile ilgili konularda Çevrecilerle istişare yapmadan herhangi bir karar almayacağım" sözünü hatırlattığımda, doğru söylediğimi ve her türlü eleştiri haklarımızın olduğunu, ulaşım hizmeti için o yolu açtıklarını söyledi.

İstişareye başvurması halinde sürecin çok uzayacağını, bu nedenle müteahhitlerle değil, öz imkanları ile icraatta bulunduklarını, 5 Ağustos günü basın toplantısı ile kamuoyuna açıklama yapacaklarını, ancak Yaşar Kemal Kent Ormanı'nda müthiş değişimlere imza atacakları savunmasını yaptı.

Değerli Okurlar, 3 Ağustos kıyımına tepki gösteren ve bunun için kamuoyuna açıklama yapan tek sivil toplum örgütü Batman Çevre Gönüllüleri Derneği olmuştur...

Bu derneğin üç yöneticisi gölgede 45 derece sıcaklıkta ağaçların hoyratça yok edildiği alana gitmiştir.

Tepkisiz kalmadık. Buna rağmen çeşitli ithamlarla karşılaştık...

Sadece ideolojik pencerelerinden meselelere bakarak, tarafgirlik psikolojisiyle hareket edenler oldu...

İlkeli olmayan, particilik refleksiyle meseleye yaklaşanlar gerçeğine tanık olduk...

Bu köşenin acizane Yazarı ve kentin alanda tepkisini gösteren tek çevre örgütü kesinlikle politik, ideolojik yaklaşımlarla meseleye bakmadı...

Ahlaki ve ilkeli duruşumuz kamuoyunun malumudur.

**

**

ASILSIZ, DELİLSİZ, DAYANAKSIZ SUÇLAMALAR...

Bizi Esentepe kıyımı konusunda delilsiz ve dayanaksız suçlayanlar oldu. Sosyal medyada cevap vermiştim.

Esentepe'deki cami için yapılan ağaç kıyımını görüntüleyip kamuoyuna sunmuştum. Buradan da 2018 yılı Mart ayında verdiğim cevabı da hatırlatmak isterim. İşte o zaman bu günleri görür gibi yaptığım yorumlardan sadece birisi:

"Tepedeki eski düğün salonları, büyük havuz ve kamelyaların yeri, büyük bir cami, külliye, medrese, konferans salonu için yeterliydi. Koca tepeyi indirmeden de bunu yapabilirlerdi. İtirazım ve eleştirim, koca tepe indirildi, adeta aşağıdaki evlerin neredeyse seviyelerine getirildi.

Tepenin başında ve üç yamacındaki tüm ağaçlar kesildi.

Bu kentin dinamikleri olan hiçbir kesimle istişare yapılmadı.

Yaklaşık 30 yıldır bu toplumun karşısındayım, hep doğayı, çevreyi, yeşili savundum. Bu tepe hoyratça indirilirken görüşlerimi beyan etmeseydim; 'Ne korkak, pısırık ve ilkesiz bir çevreci. Korkudan çıt çıkarmadı' diyenlere ne cevap verebilirdim ki?

En zor zamanda inandığım doğruyu dillendirmek için görüşümü ifade ettim. Ben de görüşlerimi dillendirdim daha önce dillendirdiğim gibi. Esentepe için emeği olan biriyim. Yanlışa karşı çıkmak, camiye karşı çıkmak değildir. Amacım üzüm yemek. Zaten bağcıyı dövme imkanım ve gücüm de yoktur."

**

**

Evet, dün olduğu gibi bugün de ilkeli duruşumuzu koruyoruz ve inşallah korumaya da devam edeceğiz.

Kayyum döneminde de tüm basının malumudur; Mem ve Zin Parkı için duruşumuzu gösterdik. Bize verilen söz Zin Parkına müdahale edilmeyeceği şeklindeydi. O sözün gereği yerine getirilmedi ve bir gece ansızın parktaki bütün ağaçlara kıydılar...

Aynı şekilde Çömçe Lokantası önündeki ağaçlık alanda bir gece Kayyum öncesi yönetim tarafından kıyımdan geçirilmişti.

Yaşar Kemal Kent Ormanı da aynı akibetle karşılaştı.

Bu kentin yollara elbette ihtiyacı var. Ancak öncelikle temiz havaya, oksijene ihtiyacı bulunmaktadır. Bunu bizi yönetenlere bir türlü anlatamıyoruz...

Belediye yönetimlerinin yeşil alerjisine bir anlam veremiyoruz. Vizyon ve misyon meselesi...

Bizim müeyyide gücümüz yok. Halka şikayet ediyor, hoşnutsuzluğumuzu ilan ediyoruz. Takdir halkındır, kamuoyunundur.