Öğrencilere sağladığı burs ve eğitime yaptığı katkılarla da bilinen Necat Nasıroğlu, Fernas İnşaat Şirketler Grubunu dünya çapında bir şirkete dönüştürdü. Saygın iş adamı on binlerin katıldığı taziye töreninde 8 Ocak 2018 tarihinde toprağa verilmişti.
“ÖĞRENİM VE EĞİTİM” MESAJI VERMİŞTİ
Batman OSB’de örnek tesis kuran Necat Nasıroğlu’nun Fernas Gıda’nın açılışında anlamlı mesajlar vermişti. İşte merhum Nasıroğlu’nun o açılıştaki konuşmasından kesit: “Fernas Şirketleri, dünyanın birçok ülkesinde işler yaptı ve hala devam eden işleri var. Bu nedenle dünyanın birçok ülkesini görme ve gezme fırsatım oldu. Gördüm ki, ülkemizden daha güzeli yok. Cenabı Allah ülkemizin her yanına ayrı bir güzellik vermiş. Batı’sı, Kuzey’i, Güney’i, Doğu’su ile hepsi birbirinden daha güzel. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi bir yer yok. Dicle ve Fırat arasında kalan Mezopotamya havzasının toprağı ve güneşi gibisi dünyada yok. Şimdi, bu iki nimet ihtiyaç duyduğu suya kavuşup berekete dönüşüyor. Hükümet, toprağı suya kavuşturma görevini başarıyla yerine getirmektedir. Şimdi sıra, sermaye, emek, bilginin buluştuğu tarım ve sanayi yatırımlarındadır.
Birkaç seneden beri bu konu üzerinde düşünmekte ve kafa yormaktaydık. Bu düşüncelerimizin ilk meyvesi, temelini attığımız gıda işleme tesisidir. Düşünülen modern bir komplekstir. İnşallah, bu tesis büyüyecek ve Batman’ın bir gıda üssü olmasına vesile olacaktır. Ayrıca Batman’da sanayileşmeyle birlikte çalışma eksikliği vardır. Fernas grubu olarak niyetimiz bu işte lokomotif görevini görmektir.
Ülkemizin bir hastalığı da tefeciliktir. Bu illet yüzünden para kirli kullanılıyor. Sanayiye ve üretime katkı sağlamıyor. Bunun bir nedeni de yatırımcının bölgemizde uygun kredi alamamasıdır. Hükümet gerçek yatırımcıya kolay alınabilecek ucuz kredi imkanı sağlamalıdır. İnsanoğlu eşrefi mahlukattadır. Devamlı öğrenip üretmesi lazım. Ancak bu şekilde dünyayı daha güzel bir hale getirebiliriz.
Bunun için, öğrenim, öğrenim, öğrenim ve üretim, üretim, üretim…”
NASIROĞLU’DAN GİRİŞİMCİLERE ALTIN KURALLAR
Merhum Nasıroğlu ticaretle ilgili görüşlerini açıklarken, ‘Önceki kafamızdakileri değiştirmeliyiz’ demişti ve eklemişti: “Bütün üretimler, tüketiciye satış için düşünülür. Tüketicinin parasını alırken, bedelinin karşılığını hakkıyla vermeliyiz. Bunun için satılan mal, sağlam olmalı. Bozuk, hatalı olmamalı. Yatırımı düşünürken, bu ilke, bu şeffaflık, bu dürüstlük beynimizde ışıldamalı. Yatırımı bu ışıltı ile projelendirmeliyiz. Buna uygun tesis kurup üretim yapmalı, satış ve pazarlama hizmeti vermeliyiz. Üretilen malı, üreticinin ayağına götürmeliyiz. Satılan mal hatalıysa, hatayı giderecek hizmeti vermeli ya da malı geri alma kararlığında olmalıyız. Yatırımı düşünürken, işletmeyi kurarken, elemanları işe alırken, ham maddeyi temin ederken, ürün üretirken, üretilen malları pazarlarken, günlük, kısa vadeli, küçük ve aldatıcı bütün fikirlerimizi yok etmeliyiz. Uzun vadeli, kalıcı, tüketiciyi hakları ile merkeze alan, meşru, helal üretim ve satışları hedeflemeliyiz. Bütün bünyemizi buna uydurmalıyız. Yatırımcı, ham madde, makineler, binalar, çalışanlar, yöneticiler bir ahenk içinde tüketiciye kaliteli bir malı iyi hizmet vererek satmayı hedeflemelidir. Aksi halde yeni değişime ayak uyduramayız. Ticari ömrümüz kısa, sonumuz hüsran olur…”
