KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

19. Yüzyılda Avrupa’da yaşanan kentsel büyüme sonucunda, ilk olarak kentsel dönüşüm uygulamaları, kentsel yenileme projeleri ile ortaya çıkmıştır.  Bu dönemde kentsel dönüşüm uygulama süreçleri iki farklı temel üzerinden gerçekleştir.

1851’de İngiltere’de çıkarılmış kentsel politikalar üreten Konut Kanunu,

1851-1873 yılları arasında Fransa’da, Paris kenti için gelişim müdahaleleri gerçekleştiren Haussmann’ın operasyonları,

Genel olarak, dünyadaki kentsel dönüşüm gelişimi 4 farklı dönemde incelenebilmektedir. Bu dönemler;

1910-1940 yılları arası ve sanayi dönemi sonrası: Avrupa’da Sanayi Devrimi sonrasında, kentlerde yaşam kalitesinin düşmesi ve işçi kentlerinde meydana gelen sorunlar sonucunda, yaşanan problemleri çözmek amaçlı, 1910-1940 yılları arasında, kentsel dönüşüm uygulamaları ve kentlerin yeniden yapımı ilk olarak gündeme gelmiştir.

1940-1960 yılları arası ve sanayinin desantralizasyonu: “Buldozer Dönemi” olarak adlandırılan bu dönem, 1940-1960 yılları arasındaki dönemi içermektedir. 1950’li yıllarda savaş sonrası, ilk yenileme uygulamaları, işçiler için yapılan ve “slum” adı verilen sefalet barınaklarının tamamen yok edilmesi ile başlamıştır. Bu dönemde, yapılan yenileme uygulamaları, bölgenin tamamen yıkılıp ve yeniden yapılması politikası üzerinden gerçekleşmiştir.

1960-1980 yılları arası, sanayinin desantralizasyonu ve fiziksel uygulamalar: 1960-1980 yılları arasındaki bu dönemde, savaş sonrası kentlerde yeniden yapılanmalar başlatılmıştır. Ancak, bölgenin tamamen yok edilmesi ve tekrar inşa edilmesi ağır maliyetler ile gerçekleşebildiği için, rehabilitasyon projeleri daha yaygın bir şekilde uygulanmıştır.

1980 sonrası:1980 sonrasında kentler yeniden yapılandırılmıştır. Bu dönemde, yerleşim alanlarında ortaya çıkan yeni sorunlar sebebiyle, kent yenileme konuları değişmiş ve dolayısıyla yeni kentsel dönüşüm politikaları ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, kentsel dönüşüm uygulamaları ekonomik, fiziksel ve sosyal olarak ele alınmıştır.

Ancak, “Türkiye‟de kentsel yenileme kavramı, 1970‟li yıllarında, teorik ve 1980‟li yıllarında uygulamalı olarak, kentleşme ve planlama sürecine dahil olmuş ve özellikle 90‟lı yılların ortalarından itibaren sıkça tartışılmaya başlamıştır. Kentlerde yoğun göç nedeni ile oluşan sağlıksız yerleşim alanlarının yanı sıra, sel ve deprem gibi afet riski taşıyan bölgelerde de afetlerin meydana gelmeden önce muhtemel hasarları düşürmek için, kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaktadır. Türkiye de, 1999 yılında meydana gelen Marmara ve Düzce depremleri ve 2011 yılında meydana gelen Van depremi sonrası, oluşan hasarlar nedeniyle, kentsel dönüşüm kavramı gündeme gelmiş ve böylece, afet riskinin azaltılması ve gecekondu bölgelerinin iyileştirilmesi amacıyla, Türkiye de kentsel dönüşüm uygulamaları bazı yasal düzenlemeler ile gerçekleşmiştir.Alt bölümlerde, dünyada ve Türkiye’de uygulanan bazı kentsel dönüşüm projeleri detaylı olarak açıklanmaktadır.

Kentsel Dönüşüm Dünya Örnekleri

Hiroşima – Danbara Kenti Kentsel Dönüşüm Projesi (Japonya): 1945’te Hiroşima kenti üzerine, atom bombası atılması sonucunda, bir alanın tamamen yerle bir olması, bölgeyi kaçınılmaz bir yeniden yapılandırmayla karşı karşıya bırakmıştır. Hiroşima kentsel dönüşüm projesi, dünyanın en güzel ve endüstriyel üretici kenti ve kültürü ile dünya barışına hizmet verecek örnek bir yerleşim yeri oluşturulmak için uygulanmıştır. Dönüşüm projesi 1973 yılında onaylanmış ve 1983 yılında başlatılmıştır. 1995 yılında tamamlanması hedeflenen proje kamu, özel sektör ve yerel halk işbirliği ile gerçekleştirilmiştir.

Elephant ve Castle Kentsel Yenileme Projesi (İngiltere): Londra’nın güneyinde bulunan Elephant ve Castlebölgesi’ndeki, kentsel yenileme uygulaması, kamusal alanlara ulaşımda bir bağlantı merkezi olması bakımından önem arz etmesidir. Bu bölge, artan işgücü talepleri nedeni ile ofis ve ticari merkezlerden oluşmaktadır. Bölgedeki ilk yenileme çalışmaları, II. Dünya Savaşı sonrasında büyük hasar gören Elephant ve Castle Bölgesi’ndeki yapıların yenilenmesi ve yeni ticaret alanlarının yanında yeni bir metro ağının kurulmasıyla başlatılmış ve daha sonra, fiziksel çevrenin sorunlarını çözmek amaçlı, yeni projelerin uygulanmasına yönelik karar alınmıştır.

Postdam Meydanı Kentsel Dönüşüm Projesi (Almanya): Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Postdam meydanı, savaş sonrası tamamen yok olmuş ve doğu ve batı Almanya’nın sınırında kalarak ikiye ayrılmıştır. Postdam meydanında uygulanan kentsel dönüşüm projesi, meydanın kaybettiği değerini geri kazanabilmesi için ele alınmıştır. Bu uygulama, büyük ölçekli bir dönüşüm projesi olarak, savaş öncesi meydan dokusuna uygun, çok disiplinli bir proje olmuştur.

La Defense Kentsel Dönüşüm Projesi (Fransa): La Défense bölgesindeki kentsel dönüşüm projesinin yüksek binaları yaygınlaştırması, geleneksel yol dokusunu ortadan kaldırması ve yaya ve otomobil akışını birbirinden ayrılması şeklinde üç temel ilkesi bulunmaktadır. Proje, kamu ve özel sektör ortaklığı ile gerçekleştirilmiş ve başlangıç sürecinde, kamu sektörü daha önemli rol oynamıştır. Dönüşüm projesi kapsamında, tarihi bölgedeki ekonomik aktivitelerin önemi düşürülerek, yeni bir alan oluşturulmaya çalışılmıştır.

GuangzhouPearlNehriİ Kentsel Dönüşüm Projesi (Çin): Guangzou bir sanayi kenti olarak, hızlı bir kentleşme ve dönüşüm süreci yaşamış ve bu dönüşüm sonucunda, arazi kullanımı ve çevresel kaynaklar üzerinde büyük bir baskı oluşmuş ve devlet tarafından bir kentsel dönüşüm projesinin uygulanması uygun görülmüştür. Bu proje öncellikli olarak koruma ve sürdürebilirlik olguları üzerine kurulmuş ve bölgenin kültürel ve tarihsel değerlerinin vurgulamak amaçlı hazırlanmıştır. Projede, kamu önderlikli dönüşüm modelinin benimsenmiş ve oluşturulan sürdürülebilir kentsel dönüşüm modelin içeriği, tarım ve yeni gelişim alanları, turizm bölgeleri, kültürel ve tarihi bölgeleri birbirine bağlayan yeşil akslar, metro, otobüs, feribot yolları ve yeni endüstri alanlarından oluşmuştur.

Rio Kenti Gecekondu Sağlıklaştırma Programı (Brezilya): Brezilya’nın ikinci büyük kenti olan Rio de Janerio’da yaşayan nüfusun yaklaşık üçte biri gecekondu ve kötü şartlarda yaşamaktadır. Gecekondu alanları genel olarak, kentin merkezi ve en değerli bölgelerinde yer almaktadır. Bu alanlarda yaşayan insanların ağır yaşam koşulları çeşitli sosyal sorunları da beraberinde getirmektedir. Yaşanan sosyal, ekonomik ve çevresel problemler sonucunda, bölgede bir sağlıklaştırma hareketi kaçınılmaz hale getirmiştir. Projede bölgedeki konutların iyileştirilmesi, sosyal sorunların çözülmesi, iş ve eğitim olanaklarının artırılması ve yaşam koşullarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Proje, kamu ve yerel halk işbirliği ile gerçekleştirilmiştir.

Docklands Londra Liman Bölgesi (İngiltere): Bu bölgede, gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projesi de İngiltere sınırları içerisinde gerçekleştirilen ve son derece başarılı olmuş bir kentsel dönüşüm örneğidir. Projenin başarısında yerel yönetimler ile merkezi hükümet arasındaki görev tanımlarının net bir şekilde ifade edilmesi ve kurumlar arası güçlü koordinasyon önemli rol oynamıştır.

Editör: TE Bilişim