Kentsel dönüşüm projeleri, dünya ülkelerinde bir ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmış ve kentin planlama ve tasarım sürecinde pozitif bir etki yaratarak, kentlerin sürdürebilirlik ve yaşanabilirlik düzeyini arttırmıştır. Kentsel dönüşüm kavramı, birçok araştırmacı tarafından farklı biçimlerde tanımlanmasına rağmen, genel olarak, kentin çökmüş bölgelerinde ekonomik, sosyal, fiziksel ve çevresel koşullarının iyileştirilmesi anlamına gelmektedir. Kentsel dönüşüm çalışmaları, genellikle, yıpranmış ve işlevini kaybetmiş kent merkezlerinde, sanayi bölgelerinin kent merkezlerini terk etmesi sonucu ortaya çıkan bölgelerde, gecekondu alanlarında ve afet risklerin bulunduğu bölgelerde uygulanabilmektedir.

Kentsel dönüşüm projeleri, sürdürülebilir ve daha yaşanabilir kentlerin insanlara sunulması amacıyla,  kentsel yenilenme yaklaşımları kapsamında, farklı yöntemler ile geçekleşebilmektedir. Bu yöntemler, ulaşılmak istenilen hedefe, bölgenin ölçeği ve ihtiyaçlarına göre, değişmekte ve ana hatlarıyla, kentsel dönüşüm yöntemleri dört farklı yaklaşım ile gerçekleşmektedir; “Yeniden Geliştirme”, “Rehabilitasyon (iyileştirme)”, “Entegrasyon” ve “Yeniden Canlandırma”. Ancak, tüm bu yöntemlerde, kentsel dönüşüm projelerinin insanlar için yapıldığı ve dönüşüm sürecinde bölge halkı ile birlikte yürütülmesi gerektiği unutulmaması gereken bir husustur.

Ancak, genel olarak, siyasi tercihlerden kaynaklanan hızlı kentsel dönüşüm uygulamaları sonucunda, kentsel alanların oluşumuna yönelik geliştirilen stratejiler, kentlerin yaşanabilirlik ve sürdürebilirlik ilkesini dikkate almamakta ve sonuç olarak, kentlerin kimliği, doğal ve kültürel değerleri yok olmaktadır. Böylece, tekdüze ve birbirine benzer kentsel mekânlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, rantsal amaçlara yönelik gerçekleşen kentsel dönüşüm projeleri, mekândaki toplumsal, finansal, kültürel ve çevresel referansları göz ardı ederek, kent kimliğine zarar vermektedir. Günümüzde gelişen teknoloji, tek tip inşaat malzemeleri ve yapıların standartlaşmasına sebep olmakta ve yöresel mimari niteliklerini sergileyen yapılar hızlı planlama kararlarıyla yok edilmektedir.

Son yıllarda Türkiye de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinde, özellikle hukuki ve deneyim bakımından bazı sorunlar yaşanmaktadır. Kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin yasal mevzuatın eksik olması, uygulamaların sadece fiziksel dönüşüm olarak algılanması, planlama mevzuatı ve üst ölçekli planlar ile uyumsuz olması, birbirinden kopuk alanların ortaya çıkması, sadece yıkıp ve yeniden yapmak olarak algılanması, rant amaçlı yapılması ve kent kimliğinin göz ardı edilmesi yaşanan sorunlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, kentsel dönüşüm kavramının tanımında da ifade edildiği üzere, bu projeler kentlerin çeşitli ve farklı boyutlarını içererek, geniş kapsamlı ve bütüncül bir uygulama sistemi oluşturmaktadırlar.

Kentler canlı ve dinamik sistemler olarak, sürekli değişim ve dönüşüm göstermektedirler. Böylece, her dönemin soysal, politik, ekonomik ve teknolojik koşullarına göre, kentsel dönüşümün yöntemleri ve boyutları da değişmektedir. Genel olarak, kentsel dönüşüm boyutları, “fiziksel”, “sosyal”, “ekonomik” ve “yasal” boyutlar olarak, dört farklı başlık altında incelenmektedir. Fiziksel boyut, kentlerdeki gelişim ve değişimi, temel altyapı, konut ve yerleşim alanları ve çevresel uygulamalar kapsamında ele almaktadır. Sosyal boyut, insanların yaşam kalitesi ve ekonomik boyut ise refah düzeylerini artırmayı hedeflemektedir.  Son olarak, yasal boyut, bütüncül ve kapsamlı bir yaklaşım olarak tanımlanan kentsel dönüşüm projelerinde, merkezi ve yerel yönetimlerin rolünü incelemektedir.

Türkiye de her kent ve her bölge farklı sorunlar yaşamakta ve bu sorunları çözümlemek için farklı dönüşüm projeleri uygulanabilmektedir. Böylece, projelerin tasarım ve uygulama sürecinde, bölgenin fiziksel, toplumsal, ekonomik ve çevresel koşullarını dikkate alarak bölgeye özel çözümler ve yerel stratejiler geliştirmek büyük önem taşımaktadır. Ancak, son yıllarda, Türkiye de gerçekleşen dönüşüm projelerinde, rantsal amaçlar ve siyasi tercihler ön plana çıkmakta ve çevrenin özellikle toplumsal ve kültürel koşulları göz ardı edilmektedir. Bu bağlamda, dönüşüm projelerinin hangi amaç ile yapıldığı ve toplumun hangi kesimlerine hizmet verdiği, ayrıntılı olarak cevaplanması gereken sorular arasında yer almaktadır. Bu çalışmada, Batman ili Merkez ilçesi İluh deresi ıslah çalışması ele alınmış ve bölgenin sosyal ve ekonomik boyutu, bölgede yapılan araştırmalar sonucunda detaylı olarak incelenmiştir.  Bu çalışmada, kentsel dönüşüm projelerinin bütüncül bir yaklaşım ve tüm boyutları ile ele alınası gerektiğini göstermek ve bölgedeki fiziksel yenilenmenin yanı sıra, siyasi yaklaşımlar, finansal durumlar, sosyal bütünleşmeler, kültürel farklılıklar ve yerel halkın istekleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak, geniş kapsamlı ve bütüncül bir dönüşüm projesi tasarlamak amaçlanmıştır.

Genel olarak, Batman kenti yakın geçmişte hızlı göç alması nedeniyle söz konusu nüfusun sağlıklı yaşama ortamlarına kavuşması açısından kent merkezi ile ilgili iyileştirme çalışmalarına ve süreçlerine ihtiyaç duymaktadır. Ancak, kentte, 2006 yılında yaşanan sel afeti sonucunda, İluh deresi sağ ve solundaki yerleşim yerlerinin çoğu selden etkilenmiş, can kaybı yaşanmıştır. Yapıların dere yatağında bulunması aynı zaman da niteliksiz malzemelerden yapılmış olması can ve mal kaybını artmasına sebep olmuştur. Bu çalışmada, İluh deresi alanındaki yapısal sorunların durumu irdelenmiş, sorunun iklimsel ve istatistikî veriler ışığında belediye ve ilgili diğer kurumların görüşleri ve çözüm önerileri incelenmiş, aynı zamanda, bölgedeki yerel halk ile yapılan anketler sonucunda mekândaki ekonomik ve toplumsal yapı araştırılmıştır. Sonuç olarak, çalışmanın amacı yönünde gereken analizler yapıldıktan ve uygulanması öngörülen kentsel dönüşüm projesinin sosyal yaşam üzerindeki yansımaları incelendikten sonra, mekândaki sosyo-ekonomik yapıya uygun çözümler geliştirilmiştir.

Çalışmanın birinci bölümü giriş kısmından oluşmuş ve ikinci bölümde, kavramsal olarak, kentsel dönüşümün tanımı, amacı ve kapsamı açıklanmıştır. Bu bölümde, dönüşümü gerektiren nedenler ve uygulama yöntemleri, “Yeniden geliştirme”, “Rehabilitasyon”, “Entegrasyon” ve “Yeniden canlandırma” başlıkları altında incelenmiş, Dünya ülkeleri ve Türkiye de uygulanan bazı dönüşüm projeleri detaylı olarak ele alınmış ve kentsel dönüşüm uygulamaları, “Fiziksel”, “Sosyal”, “Ekonomik” ve “Yasal” boyutları ile irdelenmiştir.

Editör: TE Bilişim