SİTE BİR BAŞKA GÜZELDİ
Petrol-İş Sendikası’nda uzun yıllar sendikacılık yapan aslen Malatyalı Mehmet Çelik, Site mahallesindeki petrol tesislerinin Birleşmiş Milletler gibi olduğunu söylüyor. Çelik, yıllar öncesinin Site’sini anlatıyor; “Küçük ve şirin bir ilçe olan Batman’da o dönemler ‘Site’ denilen bir güzel bir semt vardı. Herkesimden insanlar vardı. Tıpkı Birleşmiş Milletler gibi herkes bir aradaydı. Trakya’dan Karadeniz’e, Ege’den İç Anadolu’ya kadar insanlar petrol tesislerinde çalışıyordu. Samimiyet vardı. Batman o dönem Türkiye’nin ilk grevinin yapıldığı kentti. Bizler işe başlamadan dört yıl öncesinde Batman’da genel grev yapılmıştı. 1969 Yılında çalıştığım TPAO’da 5000’in üzerinde işçi çalışıyordu. TPAO pansiyonunda kalıyordum. Batman’ın o muhteşem sitesini ömrüm boyunca unutamam.”



“50 YIL ÖNCE BATMAN DAHA GÜZELDİ”
1960 Yılında Site’deki ilkokul, eğitim-öğretime başladığında ‘Batman’ diye bir kent yoktu. Sendikacı Mehmet Çelik, yakınlarının da gittiği o Site’deki okul günleri ile o dönemin Batman’ını anlatıyor; “80’li yılların sonuna kadar Batman’da solculuk hakimdi. Solculuk bir modaydı. Bir de o dönemler Türkiye Petrolleri küçük bir Almanya gibiydi. Çalışanlar iyi ücret alırdı. Malatya’dan gelmiştim. Kimse benim ‘Malatya’lı olduğumu bilmezdi. Bölgede bir çok kişi, TPAO’da çalışmak için mücadele verirken ‘ağa ilçe’ olarak bilinen Gercüşlülerin ilginç bir özelliği vardı; onlar ‘Biz ağayız, nasıl başkalarının yanlarında çalışırız?’ derlerdi. Nedense TPAO’da çalışmak istemezlerdi Gercüşlüler. Batman o dönemlerde çok daha güzeldi, kentte samimi bir hava vardı. Aradan 50 yıl geçtikten sonra petrol kentinin yarım milyonluk bir büyük şehire ulaşacağı aklımın ucundan geçmezdi.”



SİTE GERÇEĞİ
1955’te Belde, 1957’de ilçe ve 1990’da da İl olan Batman’ın çekirdeğini ‘İluh’ kadar ‘Site’ semti oluşturuyor. Dönemin ilk Kaymakamı Altay Kancaal, göreve başladığı dönemde 1.5 yıl aradan sonra istifa edip, girdiği TPAO’nun Site’sini öve öve anlatamıyor; “Şark görevi için atandığım Batman’da ilk konuk olduğum TPAO misafirhanesine hayran kalmıştım. İçeri girince vestiyerde kürk mantolar, hafif müzik sesi geliyordu. Burası ‘ilçe olamaz’ dedim. Herkes ‘hoşgeldin’ dedi. Yukarıda odamı gösterdiler. Kaloriferli ve sıcak sulu binaya çok şaşırmıştım. Sabah kalktığımda ‘Burası Batman mı’ diyerek söylendim kendi kendime. TPAO’nun araçlarından biri beni kasabaya götürdü. Kaymakam olacağım yeri görünce kendi kendime hayıflandım, tekrar Site’ye dönmek istedim.”

Editör: TE Bilişim