ALTIN MİKROFON BATMAN’IN...

Batman’a altın mikrofon kazandıran solist İlhan Telli, İstanbul-Beyoğlu’ndan Batman’ın yolunu tutmuş. Bakın, o yılları Telli nasıl anlatıyor; “Doğu Ekspresi'ni taşıyan demiryolunun ikiye ayırdığı bölge ne köy ne de kent olan ucube bir yerleşim yeriydi Batman. Diyarbakır yolu ile tren yolunun birleştiği noktada tren yoluna paralel giderseniz Batmanlıların yaşadığı bölgeyi görürdünüz ki; o bölge köy ile kasaba arası bir yerdir. Tren yolunu aşarsanız, TPAO'nın sahasına girerdiniz. Yola devam ederseniz, sol tarafta rafineri, sağ tarafta ise Site semti yer alırdı. Kent, petrolün bulunmasıyla ‘İluh’ adlı bir köyden ‘Batman’ adlı bir yerleşim yerine dönüşmenin sancılarını yaşıyordu.”

UNUTULMAYAN ORKESTRA

Telli, o dönemlerin ‘Sitesi’ni hayranlıkla şu şekilde dillendiriyor; “Rayların bir tarafı ilkel bir kasaba panoraması çizerken, diğer tarafında ise Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) çalışanları için yarattığı bir cennet vardı: Site. Modern bir yerdi. Üç katlı işçi apartmanları ile tek katlı mühendis villalarından oluşan sitede ne yoktu ki? Şehrin İluh tarafında insanlar radyoyu şaşkınlıkla karşılarken, hastaneler, okullar, sinema salonları,tenis kortları ve yüzme havuzları bütün konforuyla Sitelilelere hizmet verirdi. Çocuklarımıza yüzme hocaları, bale hocaları özel ders verirdi. O dönem sadece TPAO çalışanlarına açık olan sitenin havuzu yazın ışıklandırılır ve bir dans salonuna dönüştürülürdü.
Dans müziklerini ise sonraları bir efsaneye dönüşecek bir orkestra çalardı: ‘TPAO Batman Orkestrası.’ Çalınan caz müziğiyle havuz kenarında salınarak dans edenlerdi. O yıllarda yeni yeni kulağa çalınan Anadolu popun 'çılgın' ezgileri eşliğinde kendilerinden geçerdi. Bugün dahi Batman'da genç kadınların havuz kenarında mini etekleriyle çılgınca dans ederken hayal etmek neredeyse imkânsız… Kışları, aynı şey misafirhanenin yemek salonunda gerçekleşirdi. yalnız, kışları çocuklar götürülmezdi. Yazları ise, her akşam en az bir çocuk koştururken havuza düşerdi. Batman'ın bir kısmı yoksulluktan kırılsa da, kapağı TPAO'ya atan Batmanlılar da bu eğlencelerden ve konfordan nasibini alırdı.”

ADINDAN BAŞARIYLA SÖZ ETTİREN ORKESTRA

Telli, TPAO’nun başarılı orkestrasını da şöyle yorumluyor; “1968 yılında Altın Mikrofon'un dördüncüsü yapılır. Altın Mikrofon kervanı; bir otobüs, bir minibüs ve bir kamyondan oluşmuştur. Otobüste seyahat eden toplam 32 müzisyen ve yakınları, tam 17 gün sürecek bir maraton sonrası ulaşacaklardır finale. Erkin Koray Dörtlüsü, Haramiler, Moğollar, Sis Beşlisi ve Turgut Oksay ile T.P.A.O Batman Orkestrası'ndan oluşan finalistler, 17 Nisan'da Adana, 18 Nisan'da, yarışmacıların şehrin en lüks oteli olmasına rağmen Sirkeci otellerinden farksız üçüncü sınıf bir otelde kaldıkları Urfa, 19 Nisan'da, yarışmacılara, Gazi Köşkü'nde doldurulmuş kuzu ziyafeti çekilen Diyarbakır, 20 Nisan'da Elazığ, 21 Nisan'da Malatya, 22 Nisan'da Gaziantep, 23 Nisan'da Antakya, 24 Nisan'da tekrar Adana, 26 Nisan'da Afyon, 27 ve 28 Nisan'da, elbette Efes Oteli'nde kalınan İzmir, 29 Nisan'da, müzisyenlerimizin, kaldıkları otelden konser verecekleri sinemaya kadar trafik polisleri eşliğinde götürüldüğü Çanakkale ve 30 Nisan'da Edirne'de halkın karşısına çıkarlardı”


BİRİNCİLİK BATMAN’IN...

Başarı öyküsünü anlatıyor İlhan Telli; “Yarışmayı renklendirmek için kervana katılmış Orhan Boran, "Yuki'nin babası" olarak büyük ilgi toplar bu turnede. İstanbul'da verilen konserler sonrası, nihayet Şan Sineması'nda yapılan finalde sonuçlar açıklanır. Çoğunluğu, Urfa, Elazığ, Diyarbakır ve Gaziantep gibi şehirlerde toplanmış 6068 oyla Batman Orkestrası birinci olur. Bu Altın Mikrofon yarışmalarının emektar topluluğu, nihayet şeytanın bacağını kırmış ve birinci olmuştur. Grup "Meşelidir Enginde Dağlar Meşeli" adlı şarkıyla bu sonucu elde etmiştir. Koray Oktay, Oğuz Durukan, Uğur Dikmen ve kervanın en genç müzisyeni olan Asım Ekren'den kurulu Haramiler, (4476 oy alarak) "Arpa Buğday Daneler" ile ikinci, koyun postlarının uğur getirdiği söylenen Moğollar, (3711 oy) "Ilgaz" ile üçüncü, Erkin Koray dahil dört kişiden oluşan Erkin Koray Dörtlüsü (2980 oy) "Çiçekdağı" ile dördüncü olurlar. Beş finalistimizden Turgut Oksay'lı Sis Beşlisi de "Iğdır'ın Al Elması" ile (muhtemelen kervanımız Iğdır'a uğramadığından ancak 2423 oy alarak) beşinci olur.İlk defa 1965 yılında yapılmış olan bu yarışmanın dördüncüsü de bitmiştir. Böylelikle henüz o tarihlerde bilinmiyor olsa da, bu son yarışma olacaktır. Türk Popu'nu derin bir şekilde etkilemiş, Anadolu Pop akımının yerleşmesi ve kalıcı olması için büyük bir destek vermiş olan bu yarışma, 1972 yılında Günaydın Gazetesinin el atacağı tarihe kadar kulak arkası edilecek, Günaydın'ın (sonra da Saklambaç'ın) çabaları da bir işe yaramayacak ve bu yarışmanın 1965 yılından itibaren yaşatmaya başladığı altın çağ 1968 yılında sona erecektir.”

Editör: TE Bilişim