Kurban bayramının arifesindeyiz…
Geçmiş yıllardaki ‘bayram telaşı’ kalmasa da piyasadaki durgunluk ‘bayram alışverişleriyle’ az da olsa hareketlendi. Önceleri, bayrama 1 hafta kala piyasa coşardı… Şimdilerde ne o eski bayramların maneviyatı ne de bayram öncesinin tatlı telaşı kaldı… Klasik değişle; ‘Nerede o eski bayramlar…’
Ağustos’un kavurucu sıcakları memlekette nefes almayı bile zorlaştırırken, kentin ‘kronik’ sorunları da her zaman ki gibi sıcaklığını koruyor.
Açıkçası Batman’ın sorunlarını gündeme getirmekten, aynı sorunları yazmaktan gına gelmedi değil. Artık ‘kronik’ hale gelen hastane yatırımı, uçak seferleri ve istihdam alanlarına yönelik sorunları bugün bir kenara bırakarak, Batman’ın da aralarında bulunduğu bölge illerindeki boğulma vakalarına değinmek istiyorum.
Önümüzde çok acı bir tablo var.
Her yaz mevsiminde Batman’da ortalama 10-15 gencimiz yüzme bilmediği için boğularak can veriyor. Bu manzara ne yazık ki çevre illerde de aynı.
Bir süre önce boğulma vakalarının Batman’da peş peşe yaşanmasının ardından Batman Valiliği, ‘acil çözüm’ olarak portatif havuzları devreye aldı. Yerinde bir uygulamaydı ama sorunun çözümü için yeterli mi?
Elbette hayır…
Boğulma vakalarının verilerine bakıldığında Batman’da ve bölge illerinde yaşanan vakaların yaz sezondaki oranı, her yıl milyonlarca yerli-yabancı turistin akın ettiği Antalya, İzmir ve Muğla gibi illerdeki vakaların yakınından bile geçmiyor.
O halde boğulama vakalarına bir kader gibi bakılmamalı ve kalıcı çözüm için ciddi çalışmalar hayata geçirilmeli. Bu acı tabloda kalıcı çözüm alınmak isteniyorsa; öncelikle ailelerin bilinçlendirilmesi ve gençlerin yüzme eğitimi alması gerekiyor.
Geçtiğimiz yıllarda yine gazetemiz yazarlarının gündeme getirdiği ‘İlkokulda öğrencilere yüzme dersi zorunluluğu’ önerisi muhakkak değerlendirilmelidir. Eğitimde her geçen gün başarısı dibe vuran Milli Eğitim Müdürlüğü, en azından bu hayati öneriyi hayata geçirmeyi başarmalıdır.
Portatif havuzlar, yaz mevsiminde lokal olarak soruna kısmi çözüm oluşturabilir ama öğrencilerin çocuk yaşta alacağı yüzme eğitimi kalıcı bir çalışma olacaktır. Tabi ki ailelerin de sorumluluk alması şart. Sulama kanallarında, Batman Çayında ve Batman Barajında nice gencimizin daha boğulmaması için başta Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere diğer dinamiklerin harekete geçmesi için artık geç kalınmamalı.
***
MİLLİ EĞİTİM’DE DEĞİŞİM ŞART
Son yıllarda Batman’ın eğitimdeki başarısızlığı tartışılıyor.
Her ne kadar LGS’deki başarısızlıkla eğitimdeki vahim tablo ortaya çıksa da eğitimin epeydir kötü gittiği ayrı bir gerçek…
Onca devlet yatırımına rağmen bu denli başarısızlık karşısında ne yazık ki Milli Eğitim’in başındaki isimlerden ‘ses’ yok. Başarısızlık karşısında bir değerlendirmeyi bile yapmaktan aciz olan Milli Eğitim yöneticilerinin bu vizyonla Batman eğitimine katkı sunmalarını beklemek yanlış olur.
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bir uygulaması yine gündemde yer buldu. Yaklaşık 32 down sendromlu öğrencinin kent merkezindeki okullarda eğitim gördüğü sınıfların kapatılmasına veliler haklı olarak tepki gösteriyordu.
Kendilerine haber verilmeden özel eğitim sınıflarının kapatılıp, öğrencilerin Özel Uygulama Okuluna nakledilmesi karşısında şaşkınlık yaşayan veliler; “Öğrencilerimiz şehir merkezine uzak olan Özel Eğitim Uygulama Okuluna nakledildi. Bu çocuklar özeldir, servisleri bile değiştiğinde bir daha okul servisine binmek istemiyorlar. Bizler çocuklarımızın sosyalleşmesi için bin bir güçlükle mücadele etmek zorundayken, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu özel çocukların hassasiyetini düşünmeden nakletmesi çok üzücüdür” diye sitemde bulunuyordu.
Velilerin bu serzenişine ne yazık ki Milli Eğitim Müdürlüğü’nden, LGS’deki başarısızlık gibi hiçbir yanıt gelmedi.
Bu köşeden veliler adına hem Milli Eğitim Müdürüne hem de bu durumdan sorumlu şube müdürlerine bir kez de biz seslenelim; -Bu ailelerin talebine neden kayıtsız kalıyorsunuz? -Çocuklarını bin bir güçlükle hayata entegre etmeye çalışan ailelerin talebine yanıt vermek veya çözüm üretmek çok mu zor?
Olup, bitenlerin özetine bakıldığında Milli Eğitim’de artık değişimin yaşanması kaçınılmazdır. Milli Eğitim’deki bu manzara aslında Batman’daki birçok kurum için de geçerli.
Batman’da vatandaşların hak ettiği hizmetlere ulaşmadığı herkesçe bilinen bir gerçek. Kurumlardaki hantallık, yöneticilerin lüks makamları ve mesaiye uymayan personeller gerçeği, vatandaşlar arasında dilden dile dolaşıyor. Uzun süredir koltuklarında kök salan kurum müdürlerine, siyasi otorite ve üst düzey bürokrasi ne zamana kadar seyirci kalacak?
Özetle; kronik sorunların çözümü, iş yapan ve vizyon sahibi yöneticilerden geçer. Birçok alanda artık değişim zamanı…
Yazıyı bayram temennisiyle sonlandırayım; başta Batmanlılar olmak üzere tüm İslam aleminin mübarek Kurban bayramını kutluyorum. Sorunlarımızın geride kaldığı nice bayramlara.
