COVİD-19 enfeksiyonu, spesifik tıbbi müdahalelerin olmaması, hızlı bulaşma oranı ve önemli ölçüde yüksek bulaşma sayıları ile sonuçlanmamasının yanı sıra, bireylerin sosyal etkileşimlerini önleyerek hastalığın yayılmasını önlemek adına evde kalmaları gerektiğinin bilimsel olarak önerilmesine yol açtı.

Açıklanan önlemler birlikte ofisten çalışma şeklinden ev tipi masa başı çalışmalarına geçirilmiş yada bir çok şirket çalışmalarına ara vermiştir. Hareketin kısıtlanması, olağan rutinin kaybı ve başkalarıyla sosyal ve fiziksel temasın azalması sıklıkla can sıkıntısına, hayal kırıklığına ve izole edilmişlik hissine neden olduğu söylenmiştir. Bu olumsuz sonuçlar içerisinde özellikle hareketin kısıtlanması ile beraber gelen fiziksel inaktivitenin zararlı etkileri omurga problemlerini de beraberinde getirdi.

Amerikan şirketi olan Fitbit İnc., karantina sürecinde 30 milyon kullanıcının fiziksel aktivite verilerini paylaştı. Paylaşılan bu veriler neredeyse tüm ülkelerde geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında ortalama adım sayılarında (yüzde 7 ile yüzde 38 arasında değişmektedir) önemli oranda bir azalma olduğunu ortaya koymuştur. Bu ön kanıtlar, karantinanın fiziksel aktivite seviyelerinde önemli bir düşüşe neden olabileceğini düşündürdü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı ‘Türkiye Sağlık Araştırması’ sonuçlarına göre geçen yıl 15 yaş ve üstü bireylerde en çok görülen hastalık türleri sırasıyla yüzde 29,7 ile bel ve yüzde 20,5 ile boyun bölgesi problemleri oldu. Bu dönemde en çok görülen sağlık sorunları arasında ise omurga rahatsızlıkları dikkat çekiyor. Özellikle ofislerin evlere taşınması ile hareketsiz yaşamın yüksek olduğu süreçte bel, boyun ve sırt ağrıları en sık görülen sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.

Dünya sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Dünya’da her yıl travmatik ve travmatik olmayan omurga sakatlanmaları 600.000’e ulaştığını düşünürsek bu dönem sonrası fiziksel aktivite azlığına bağlı olarak mekanik omurga sakatlanmaları yukarı doğru ivmeleneceği öngörülebilir.

OMURGA NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ

Omurgamızı yakından inceleyecek olursak başımız ve bacaklar arasında uzanan ve vücut ağrılarımızın üçte ikisini taşıyan bir köprü gibidir, Omurgamız, omur denilen 23 tanesi hareketli toplam 33 kemikten oluşur. Bu kemikler birbirlerine bağ dokusu, eklemler ve disk dediğimiz yastıkçılarla bağlanır. Aynı zamanda hareketleri sağlayan ve omurgaların her birine bağlanan güçlü omurga çevresi kaslarımız vardır.

Ayrıca omurgamızın sinir sistemimiz ile direkt bağlantı halindedir. Sinir sistemi beyinden başlar ve vücuda dağılmadan önce omurgadan geçer. Bu iletişim ağı, uyku, sindirim ve bağışıklık sistemi, fiziksel koordinasyon sağlama gibi fonksiyonları kontrol eder, hareketsiz kaldığımız bu günlerde omurgamız yapısal olarak bozulduğu için sinir sistemimiz da zamanla olumsuz olarak etkilendi.

OMURGA SAĞLIĞIMIZI NASIL KORURUZ

Yapılan çalışmalar bize egzersizin fizyolojik olarak vücutta ağrı kesici özelliği olan endorfin hormonu artırdığı ve düzenli yapıldığında eklem sonlarında artış meydana getirdiğini gösterdi. Hareketsiz kaldığımız bugünlerde eklemlerin yeteri kadar hareket etmediği varsayarak, fiziksel aktivitemizi belli bir rutine koymamız için olmazsa olmazımız, medikal açıdan bu egzersizleri yapmak zorunda olan  bireylere, kişiye özel program vermeyi öneriyoruz. Çünkü her egzersiz birey için uygun olmayabiliyor.

YENİ NORMALE DÖNÜŞ

HAREKET ETMEK GEREK

Pandemi dönemi içerisinde asılında hepimiz hiç alışık olmadığımız yeni normaller edinmeye başladık. Bu dönemde spor salonlarına hatta açık alanların bile kısıtlandığı düşünürsek, hareket etmek için evimizi kullanmak zorunda kaldığımız bir gerçekle karşı karşıyayız.

Hareketsiz olmaktansa, evde kalma süresi uzun olan kişilerin ev içerisinde hareketliliklerini artırmaları oldukça önemli. Ayrıca imkanı olan bireylerin kişiye özel profesyonel online egzersiz programlarını tercih etmeleri, bu dönemi minimum mekanik problemde atlatmalarını sağlayacaktır. Omurga sağlığı için hareketlilikle birlikte duruş bozukluklarını engellemek, dik durmaya alışmak, bunun için kendi kendimizi motive etmek önemli.

Sosyal uzaklaşma ve karantina sürecinde bireylerin fiziksel aktivite durumlarını belirlemek, hükümetlerin ve sağlık hizmeti sağlayıcılarının, bireylerin fiziksel olarak aktif kalmasına, evde kalma süreçlerinde egzersiz yapmaya başlamalarına ve sürdürmelerini sağlamalarına yönelik önerilerde bulunmaları açısından önemlidir. Yeni normale dönerken herkesi hareket etmeye, omurganızı da korumaya davet ediyoruz…

Editör: TE Bilişim