Her şey sevgili meslekdaşım Arif Arslan’ın gazetesinde başlattığı ve Batman dışında yaşayan tüm hemşehrilerimizin büyük bir ilgiyle takip ettiği “Batman’ın fotoromanı” adlı nostaljik köşede, kardeş gibi beraber büyüdüğümüz yeğenim Şevket Önal ile fotoğrafımın yer almasıyla başladı.Sağolsun Arif dostum, gazeteci olmamdan dolayı övgü dozunu biraz fazla kaçırmış… Sonra da telefonla artık bir tarihi eser olarak sayılan benden 60 ve 70’li yıllarınSite’sinin yaşantısını, bayramlarını, Batman Lisesi anılarını içeren bir derleme yazısı istedi. Tabi ki kırmam mümkün değildi…
Evet efsane olarak niteleyebileceğimiz Batman Lisesi’nin ilk öğrencilerinden, Gülpaşa Sezer’in tedrisatından geçmiş birisiyim. O barakalardan oluşan (sonradan Mobil’in karşısındaki dev binamıza taşındık) okulumuzdan ne cevherler yetişti, inanamazsınız…En unutulmaz anıların başında ise arkadaşlarımıza sataşan meslek lisesi öğrencileriyle yaptığımız meydan savaşlarıyer alıyordu.
Aslında mesleğimin temeli de burada atıldı. Panolara yazıp, çizdiğimiz sayfalardan oluşan Batman Lisesi Gazetemiz, Tülay arkadaşımla (Turgut Bilgin’in eşi) Lise radyosu kurma çalışmalarımız geleceğimi belirledi. Ağabeylerimden en büyüğü rahmetli Orhan Önal, TPAO Motor Bakım Atölyesi Ustabaşısıydı. Ortancası Burhan Önal TPAO İnşaat Bakım Başmühendisi, küçüğü rahmetli Beşir Önal da makine mühendisi... Yani seçtiğim iletişim sektörüne olumlu bakmaları düşünülemezdi bile ama en küçük olarak dediğim dedikti. Ankara Basın Yayın’ı tercih ettim. İyi ki seçmişim yüksek öğrenim hariç tam 44 yıldır bu sektörün içindeyim. Barış, Milliyet, Günaydın,Güneş, Fotospor ve Akşam Gazetelerinde Muhabir, Yazar, Spor Sorumlusu ve Ankara Temsilciliği görevlerinde bulundum. Olimpiyat Oyunları dahil izlemediğim büyük spor (Akdeniz oyunları, Futbolda Avrupa turnuvaları ile Atletizm, Güreş, Halter, Tekvando, Judo Dünya ve Avrupa şampiyonaları) organizasyonları kalmadı. Say deseniz bir çırpıda ağzımdan çıkamayacak kadar çok ülke gezdim. Birçok meslek kuruluşunda; Türkiye Spor Yazarları Derneği (Eğitimden Sorumlu Asbaşkanlık) Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Foto Muhabirleri Derneğinde görevler aldım.Halen Ankara’da bir iletişim şirketinin Medya Direktörü olarak çalışıyorum çünkü bizim mesleğin emekliliği olmaz.
Gelelim çocukluğumun ve ilk gençliğimin (60’lı-70’li yıllar) geçtiği Site’ye… Orası bambaşka bir alemdi… Dostluğun, dürüstlüğün tavan yaptığı, insanlığın bir başka boyuta taşındığı, romanı yazılması gereken samimi bir ortamdı. Hani derler ya “Anlatılmaz, yaşanır” diye işte öylesine mükemmeldi. Sitenin çocukları çok şanslıydı. Çünkü o derece sevgi dolu bir yaşam vardı ki hiçbir çocuğun aç kalma olasılığı yoktu. Hangi kapıyı çalsa mutlaka ağırlanırdı. Ayrıca olimpik yüzme havuzları, tenis kortları, voleybol, futbol gibi mükemmel sportif alanları, İstanbul ile aynı anda vizyona giren filmlerin gösterildiği yazlık ve kışlık sinema solanları, büyüklerimizin sosyalleştiği lokal ve restoranları, çay bahçeleri, mahallemizin vazgeçilmezleri olan çam ve akasya ağaçlarıyla cennetten bir köşeydi.
Hele bayramları sormayın gitsin… Toplanan şekerlerin, el öperek alınan harçlıkların, açsanız enfes yemekleri midenize indirmenin, çam ağaçlarının altında yapılan sohbetlerin, bahçe duvarlarının üstüne konuşlanarak sevda konulu muhabbetlerin tadına doyum olmazdı. Çok nadir kavgalar olurdu ama hemen devreye girilerek olay büyümeden yatıştırılır, küsler barıştırılırdı. Açıkçası mükemmel bir otokontrol vardı. Merkeze gidiş-dönüşlerde en çok keyif alınan araçlar ise bisiklet ve faytonlardı. Hatta bisikletlere atlayıp Batman çayına yapılan yüzme turlarının zevkini ve karpuz tarlalarında yakıcı güneşte soğutulan karpuzların göbeklerini yemenin tadını hiç unutmadım.
Tabi yapılan yaramazlıkları da es geçmeyelim… Berberlerden aldığımız dinamit lokumlarıyla Batman Çayı ile Hasankeyf’te Dicle Nehrinde yaptığımız kaçak balık avcılıkları hafızalardan bir türlü silinmiyor. Hele tarihi Malabadi Köprüsü dibinde patlattığımız dinamitler yüzünden su yüzüne çıkan balıkları orada bırakıp, Jandarmalar tarafından kovalanışımız asla unutulmaz.
Anılar çok ama yarısını bile anlatmak için Çağdaş Batman Gazetesinin tüm sütunlarını bana ayırması gerekir.
