Barış Arslan

*Batman’ın aralarında bulunduğu bölgedeki bazı illerde petrol aramalarına 1933 yılında başlanmıştı. O dönemler Amerika’dan Türkiye’ye davet edilen Cevat Eyüp Taşman, yüksek maaş aldığı halde ülkede çalışmayı tercih etmişti. ‘Yok’ların fazla olduğu dönemde ‘kara altın’ı keşfeden Taşman ve MTA’nın çekirdek mühendis kadrosu, Raman Dağını keşfetmişti.

ÖMRÜNÜ KARA ALTINA VERDİ

Petrol Arama ve İşletme İdaresi’nin başına 1933 yılında geçen Türkiye’nin ilk diplomalı petrolcüsü Cevat Eyüp Taşman, MTA’nın çekirdek kadrosu ile zor koşullarda çalışmıştı. Amerika’da kendisine çok daha yüksek maaş teklif edilmesine rağmen ülkeye dönen Taşman, Petrol Arama ve İşletme Dairesi’nin başına geçmişti. Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda yoklar fazlaydı, varlar ise azdı. İmkanların kısıtlı olduğu dönemde bir otomobille yetinen Taşman ve iki kişilik ekibi, 1933 yılların sonlarında Güneydoğu’ya çıkarma yapmıştı.

ANKARA OFİSİ KAPATILIRDI

Türkiye’de ilk kurulan Petrol İdaresi’nin başında Cevat Eyyüp Taşman vardı. Bir de Muhasebeci Muhittin Akkaya. Petrol İdaresi’nin tek Danışmanı Jeolog ABD’li Sidney Paige idi. Üç kişiden oluşan o ekip, kuruluşundan bir ay sonra Batman’ın da aralarında bulunduğu bölgeye gelince, Ankara’daki Petrol İdaresi’nin kapısına kilit vurulurdu. İşte Taşman ile iki kişilik ekibinin 1933 yılındaki bölgede çalışırken ilk fotoğraf karesi.

DAĞ-TAŞ PETROL ARARLARDI

Petrol tarihinin ilk diplomalı petrol jeologu Eyüp Cevat Taşman, 1956 yılında yaşama veda etti. 1940’lı yıllara kadar Garzan ve Raman Dağlarında eşi Mehlike Taşman’la birlikte bölgeyi karış karış gezen Cevat Eyüp Taşman’ı yakın arkadaşlarından Kemal Lokman, ilk petrolcüyü şöyle anlatmış: “Cevat bey çok dürüst ve mütevazi biriydi. Onunla tam 23 yıl süreyle petrol sektöründe çalıştım. Kimseye karşı ön yargılı değildi. Dürüsttü. Kendisi hakkında önyargılı olanlara karşı bile iyi niyetle davranırdı. Çalışanlara baba-evlat muamelesi yapardı. Onları korurdu. Kızgın olduğu zamanlarda bile personelin üzerine gitmezdi. Eyüp Cevat Taşman, petrolcülüğe adını altın harflerle yazdıran değerli bir simaydı.”

PETROLCÜLER TARİHİ YERLERDE

Dicle nehri kıyısı ağırlıklı olmak üzere Mardin ile Suriye sınırına kadar petrol aramalarını yapan 1930’lu yıllardaki ilk petrolcüler, Mardin’i bir dönemler mesken tutmuştu. Dönemin Mardin Valisi’nin tarihi konaklarda ağırladığı petrolcülerden Cevat Eyüp Taşman, anı kitabında bölgenin zor koşulları şöyle özetlemiş: “Üç kez Mardin mıntıkasında üç-dört kişilik ekiple incelemelerde bulunduk. Temmuz ve Ağustos aylarında bölgenin sıcak havasına rağmen kara altını keşfetmek çok güçtü ama Mardin-Siirt-Savur-Gercüş-Kerboran-Cizre ve Nusaybin’de bulduğumuz emareler bize umut vermişti.”

Editör: TE Bilişim