Barış Arslan

*1940’lı Yılların başında Maymune boğazında üretime başlayan ilk küçük rafineri asfalt üretiminde rekor kırmıştı. O dönemler yolların büyük bir kısmı topraktı. Asfaltsız yolu olan İllerin Belediyeleri Raman dağında çıkan asfalta hücum etmişti. Komşu Diyarbakır’ın yolları Raman asfaltıyla kaplanmıştı. İşte o küçük rafinerinden farklı kareler.

1940’TA KÜÇÜK RAFİNERİ

Yıl 1940. Türkiye’nin küçük rafinerisi Maymune Boğazında kurulmuştu. Bacası tüten rafinerinin ürettiği asfalt ise yolu olmayan şehirlerin adeta can simidi olmuştu. Küçük rafineriye ham petrol taşıyan sarnıçlı kamyonların sürücüleri şimdi ki Tüpraş rafineri dolum girişi gibi bekleyiş içindeydiler. Üretilen asfaltın elde kalmaması için o dönemler MTA, düşük ücretle ürünü Belediye’lere veriyordu.

KÜÇÜK RAFİNERİNİN İÇİ

Romanya’dan getirilen küçük rafineri, daha çok asfalt üretirdi. Raman dağında çok fazla asfalt üretimi elde edilmişti. 40’lı Yılların başında Maymune boğazındaki ilk rafinerinde çalışan laborant İbrahim Pekin, ABD’li mühendislerden öğrendiklerini pratiğe dökünce, başarılı rafinericiler arasında yerini almıştı. İşte Pekin’in, ilk rafinerinin laborant bölümünde çalışırken objektiflere yansıyan o anı.

TOPRAKSIZ YOLLARA ASFALT

1940’larda Türkiye’de yeteri kadar karayolu yoktu. Mevcut yolların büyük bir kısmı ise asfaltsız toprak yollardı. Asfalta büyük gereksinim duyuluyordu. Bir yandan rafineri de bekleyen asfalt,  küçük rafinerinde birkaç adım ötedeki açık havada büyük bir çukurun içinde toplanıyordu. Uzun süre bekletilen asfalta komşu il Diyarbakır Belediyesi satın almıştı. Diyarbakır’ın yolları Raman dağındaki asfaltla güzelleşmişti. İşçiler varillere doldurdukları asfaltı Diyarbakır’a naklederken.

VARİL BULUNAMIYORDU

Maymune boğazındaki ilk küçük rafinerisi ‘kara altın’ın öyküsünü yazan tesistir. Dönemin ünlü gazetecilerinden Niyazi Acun, Raman dağında çıkan asfaltın ilginç hikayesini anı hatıraları kitabında değerlendirmiş: “MTA o dönemlerde asfaltı Bayındırlık Bakanlığına satıyordu. Raman asfaltının tonu 180 liradan veriliyordu. Çok ucuza yerli asfaltı kullanmak, Bayındırlık Bakanlığının da işine gelmişti. Ancak Bakanlık asfalt stoku için varil ve kap bulamadığı için bir süre asfalt alımını durdurmak zorunda kalmıştı.”

Editör: TE Bilişim