*85 Yaşındaki Fahri Balcı 1955 yılında Siirt’ten, Batman’a yerleştiklerine dikkat çekiyor. O dönemlerde nahiyeliği geride bırakan Batman’da sebze ve meyve halinin bulunmadığını belirten Balcı: “Petrol kasabasının ilk manavıydık. Peronda tek işyeri bizimdi. Önce fırında yoğurt, helva ve peynir satardık. Sonradan manav açıp Batman’a çevre illerden ürün getirdik” diyor.

*PTT’nin Batman’da olmadığı yıllarda manavlarının 8 yıl süreyle postane görevini de yaptığını söyleyen Balcı: “Birinci caddede bizden sonra Kıvırcıklar Market bir dönem postane işlerini yürüttü” dedi.

“ÖNCE BALPINAR’A YERLEŞTİK”
Batman’ın ilk manavlarından Fahri Balcı, 12 yaşından bugüne kadar yerleştiği petrol kentinden kopamadığını söylüyor. Babası merhum Musa, ağabeyleri İzzet ve Zeynel Abidin’in yıllarca petrol kentinde manav ve baharatçılık işleri ile uğraştığını belirten 85 yaşındaki Fahri Balcı: “1955’te Siirt’ten Batman’a geldiğimizde barınabilecek bir yer yoktu. İluh tepesinde evler yetersizdi. Mecburiyetten Balpınar köyünde bir ev kiraladık. Daha sonra Batman’a geldik. Batman ovasında bir fırın vardı. Nahiye Müdürü Ahmet Kayhan’ın damatları Resul ve İbrahim Ekmez fırın işletmeciliği yapıyorlardı. O fırın da eski Güneş Pasajı bitişiğindeydi. Siirt’ten getirdiğimiz yoğurt, helva ve peynir gibi değişik köy ürünlerini fırında satardık. 2 yıl süreyle fırında kaldık. Daha sonra Peron bitişiğindeki kerpiç dükkanı merhum babam İluhlu Hacı Tahir’den 1000 TL’ye satın aldı” dedi.

“NÜFUS DAİRESİ İŞYERİMİZİN ÜSTÜNDEYDİ”
60’lı Yıllarda rafineri ile TPAO’ya yakın güzergah olan 1’inci caddenin ilk yapılaşmanın adresi olduğunu anımsatan Fahri Balcı, şöyle devam etti : “Kerpiç işyerimizin üstüne yine kerpiçten bir yer yaptık. Buraya Nüfus Dairesi yerleşti ama rüzgarlı havalarda o çatı hep uçardı. Diyarbakırlı müteahhit Nazım Barutçu, Demokrat Parti İlçe Başkanı Saniye hanıma Cumhuriyet Meydanında eski Belediye binası yerini tahsis etmişti. Babam o taşlı binaya 160 lira para ödemişti. Sonradan Belediye orayı yıkıp sattı. Batman’ın ilk Belediye Başkanı Sait Ramanlı’nın Fen Müdürü merhum Cemil Rende idi. Kim o’na bir hediye götürürse isteğini de geri çevirmiyordu. Bize kolaylık sağladı ama sonradan Belediye orayı nedense yıktı. Tüm emeğimiz kaybolup gitti. Batman Belediyesi o taşlı binada uzun bir süre hizmet verdi.”

“POSTA HİZMETLERİNİ BİZ VERİYORDUK”
1965 Yılında PTT Şubesinin Batman’da olmadığını da belirten petrol kentinin ilk manavı Fahri Balcı, şunları kaydetti: “1962 ile 67 yılları arasında posta hizmetlerini manav dükkanımız verirdi. Sarı posta kutusunu manavımızın girişine monte etmiştik. Gelen mektup ve zarflar posta kutusuna atılıyordu. Biz de onları Güney Ekspresine teslim ederdik. Sonradan posta hizmetlerinin ihalesini Kıvırcıklar marketi bizden aldı. O zaman PTT hizmetlerini yılda 30 lira ile biz yapıyorduk. Sonradan ihaleyi Kıvırcıklar 20 liraya düşürünce 4 yıl da bu işi onlar sürdürdü. Geçmişte Batman çok güzeldi. Şehir büyüdükçe o samimi ve hoşgörü ortamı da kayboldu.”

“PETROLSPOR’DA SOLBEK OYNADIM”
1965-67 Yılları arasında Petrolspor’da sol bekte forma giydiğini de söyleyen Fahri Balcı: “O zamanlar Petrolspor amatör takımı bölgenin en iyi futbol ekibiydi. Bölgenin iyi sporcuları Petrolspor’da forma giyerdi. Özel turnuvalara trenle Diyarbakır ve Bismil’e giderdik. Mardin’e de otobüsle yolculuk yapardık. Sahalarda o zaman çamur diz boyuydu. Lakabım ‘Çamur Fahri’ydi. Takımımızda Diyarbakır Yıldızspor Kulübünden ‘Hızlı İsmail’ vardı. Yine Diyarbakırlı ve lakabı ‘Kırk Ayaklı Veysi’ vardı. Kimse Veysi’yi durduramadığı için ‘Kırk Ayaklı Veysi’ lakabını almıştı. Yine futbolcuların korkulu rüyası Kasap Vahit vardı. Manav olduğum için iyi kazanıyordum. Dönemin TPAO Bölge Müdürü bana kadro verdiği halde manav işinde iyi kazandığım için TPAO’ya girmedim” dedi.

“TRENLE SEBZE VE MEYVE GETİRİRDİK”
Batman’ın eski günlerini hatırladıkça hüzünlenen Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok değil, 65 yıl önce burası büyük bir ovaydı. Tepe başında birkaç ev vardı. Eski İluhlu aileler dışında kimse yoktu. Dışarıdan gelenler burayı koca bir şehre dönüştürdüler. 7 yıl süre ile İluh Tepe başında kaldık. Batman ovasına indiğimizde yabani domuzlar görürdük. Çakal, tilki ve bol tavşan olurdu tarlalarda. Batman ovasında 30-35 kilo ağırlığında karpuzlar yetişirdi. Balpınar çevresi küçük bir orman gibiydi. Petrol kasabasında sebze meyve hali yoktu. Trenle Malatya’ya giderdik. Malatya ve Elazığ’dan sebze-meyve getirirdik. Yine Diyarbakır’daki Hasanpaşa Hanı’ndan baharat çeşitlerini buraya taşırdık. Eski arkadaşlarımdan bir Kasap Nuri Koyuncu kaldı. Batman’ın 65 yılda bugünlere geleceğini kimse beklemiyordu.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilişim