Ramazan Pilatin

Yıllar önce Batman’da bulunan Mobil şirketin müdürü iken yolumuz kesişti. İşsizdim. Şirkette açılan ‘işe alınma sınavı’ benim için bulunmaz fırsattı. Askerden bir yıl önce gelmiştim. İşe girmek, çalışmak istiyordum.  İmtihan sonrasında kazananların listelerinin bildirilmesi gecikmişti. İmtihanın sonucunu öğrenmek için kampa gelmiştim. Kapıdaki bekçi rahmetli Ali Osman imiş. O zaman kendisini tanımadığım için hatırlamıyordum. Arada sohbet ederken şaka mahiyetinde.

*
-Çömezler idareciler ile görüşmek için sizi az mı kapıda beklettim. 
*
Görüşme için izini verdiğinizi ve baraka tipli anda kondudaki makamınıza girdiğimi bugün gibi hatırlıyorum. Dört şahıs imtihana girmiştik. Kendimi tanıtıp söze başladığım zaman söylediklerinizi net hatırlıyorum. 
*
-İmtihana giren iki kişi aynı puanı kazanmış. Bundan doyalı sonucu bildirmemiz uzun sürdü. 
*
Efendim izniniz olursa bir önerim var, söylemek isterim. 
*
-Ne demek anlatabilirsiniz.
*
-Sorun belirtiğiniz neden ise kazanan elemanı tespit etmek için İkinci defa imtihana tabi tutulmak sureti ile elemeden geçmeyi kabul ederim. Olmadı, işi şansa bırakabiliriz. Paranın iki yüzünden birini seçerek yazı-tura demenin de seçenek olarak değerlendirileceği yöntemlerinin uygulanmasına hayır demem." 
*
Gülümsemiştiniz. 
*
-Başka bir yerlerde çalıştınız mı?
*
-Evet. Askerlik öncesi Batman Sanayi Sitesinde bir torna atölyesinde çalıştım.
*
-Bonservisin var mı?
*
Cebimden çıkararak size uzatmıştım. Bonservisin arka sayfasında bir not yazılıydı. Annemin mezarının bulunduğu yerin kaybolmaması için bir nottu bu. Sizin de dikkatinizi çekmişti. 
*
-Bu yazı ne?
*
-Annemin mezarı ile ilgili bir not.
*
-Benim de buna benzer bir anım var. Biliyor musun?
*
Yıllarca birlikte çalıştık. O dönemden sonda bir çok yönetici (Müdür) değiştirdik. Onlar ile aranızdaki farkı o zaman anlamıştım. Disiplinli ancak adil davranırdınız. Kimsenin ayrıcalıklı olmasını kabul etmezdiniz. Batman'dan ayrıldıktan sonra Ankara'daki görevinizde de aynı şirkete idik.. Yıllar hayatla mücadele ederek geçti.
*
Kapatılan şirketin personeli bir ağacın son baharda dökülen yapraklarının kuvvetli bir rüzgara kapılırcasına bir yana savruldular. Çoğumuz emekli değildik. Bazı çalışanlar şirketin taşeron kadrosuna alınıp çalışırken, Bir çok çalışan ise memleketlerine gitti. Bir çoğunun adresine ulaşmak imkansızdı.Gittikleri şehirlerde bulabildikleri işlerde çalışarak yaşamlarına devam ettiler. 
*
Ben de doğrucu bir insanın yanlış insanlara liderlik (sendika baş temsilciliği) yapmak sureti ile mükafaatını aldım. Sendikalı olmaya olan inancım ve direnişim müteahhidin beni ve bir çalışanı işten çıkarması ile son buldu. İş yaşamım bu olaydan sonra son buldu. 
*
Sanal alem benim zamanda yolculuk yaptığım alandır.  Sosyal medyada sizin gibi idarecileri gördüğüm zaman yaşamımın güzel geçen günlerinin var olduğunu hatırlamam neden oluyor. Anılarımda o güne gönderme yaparak geçmişte yaşanan duyguları hissediyorum. Yıllar hızla geçerken gençlik zamanlarının farkına varmak mümkün olmuyor. 
*
Yaş kemale erdiği zaman; Hayatın kaplumbağa hızında geçtiği dönemlerdir. Düşünmek ve geçmişe giderek anıları yaşamak için en uygun yaşlardır. Geçen yılların hızla geçmiş olsa bile olgunluk döneminde hatıralarda o dönemlerin de uzun sürdüğünü anlama fırsatı buluyorum. 
*
Hasılı : Boş zamanlarımda yazılar yazıyorum. Kendime özel yorumlar. Tüm bunlar ile rahatlamazsam; yazdıklarımı kendim okuyarak o duyguya ulaşıyorum. Hayatın olgunluk dönemine bağlantımı sağlayacak noktayı bulmakta zorlanıyorum. Arada Rıza bey ile sanalda yazışıyorum. Cafer bey ile telefonda sohbetleri yapıyorum. Eski yaşamımı yeni yaşamıma adapte edemedim. 
*
Eskide kaldım. Yeni döneme uyum sağlamak zor. 
*
Yeni yaşamımı uzaktan izleyerek zamanın geçmesini bekliyorum. Uzun yazdım umarım rahatsızlık yaşatmam. Rahatsız olmanıza neden olsam bile cahilliğime sayın. Yaşamınızın sağlıklı geçtiğini inanarak yazıma son vermek isterim. Yaşamın geride kalanı ile avunmak güzel anıları arada sırada tozlu raftan indirip fotoğraf albüme bakarken yüzde oluşan gülmsemenin benzerini yaşayarak haz almalıyız. . 
*
Şairin dediği gibi .
*
“Bâki kalan bu kubbede hoş bir sadâ imiş.”

Editör: TE Bilişim