*Aslen Bitlisli 71 yaşındaki Kerim Aktaş, 57 yıldır yerleştiği Batman’dan kopamadı. 1962 Yılında Cumhuriyet meydanında oto tamir ustalığına başladığını belirten Aktaş: “Küçük Sanayi Sitesi önce Cumhuriyet meydanındaydı. Daha sonra site, sırasıyla Midyat Garajı, Tekel caddesi, Cumhuriyet Mahallesi ve Hava limanı yoluna taşındı” dedi.

* 1962 Yılında bir petrol emekçisinin arızalandığı aracı tamir etmek için Bitlis’ten, Batman’a geldiğini söyleyen Kerim Aktaş: “12 Yaşlarındaydım. Batman’da bir petrol emekçisinin aracını tamir ettim. O dönemde inşaat sektöründe çalışan kamyon sahipleri ve iş adamları beni bir daha da bırakmadı. O gün bugündür Batman’dan kopamadım” diyor.

“BATMAN KÜÇÜKTÜ AMA HUZURLUYDU”
Batman’ın eski Küçük Sanayi Sitesi esnaflarından aslen Bitlisli Kerim Aktaş, memleketinden çok Batman’a hizmet vermiş. 1962 Yılında Bitlis’ten Batman’a gelen Aktaş, ömrünün çoğunu araç tamirini yapmakla ile geçirmiş. 12 Yaşındayken geldiği petrol kentinden bir daha kopmadığını belirten 4 çocuk babası Kerim Aktaş: “Yıllar ne de çabuk geçiyor. Dünmüş gibi Bitlis’ten Batman’a geldiğimi hatırlıyorum. Eskiden kasabanın ilk oto tamircileri şimdi ki Ziraat Bankası merkez şube binası arkasındaki bir sundurma alanında çalışırlardı. Bir petrol işçisinin arızalanan aracını onarmak için geldiğim Batman’da gördüğüm manzara içler acısıydı, her yer çamur ve bataklıktı. Mehtap sineması yakınındaki bir sokakta o işçiye ait araç parçalar halinde dağılmıştı. Aracı toparladım, çalışır vaziyete getirdim. Babam Bitlis’teydi ben ise Batman’daydım. O dönemin inşaat sektöründe çalışan saygın iş adamı ve bazı müteahhitler beni bırakmayınca, bir daha da bu memleketten kopamadım. Batman küçüktü ama çok huzurlu bir kentti” dedi.

“İŞ KAZASI OLUNCA MEYDANI TERKETTİK”
Cumhuriyet Meydanındaki Ziraat Bankası bitişiğinde Bitlisli Hamdi Cindoruk’la oto tamirciliği mekanında ortaklık da yaptıklarını ifade eden Aktaş: “O dönemler Necat Aydiş, Mahmut Ortaboy, Şükrü Uzunboylu ve Necat Nasıroğlu gibi saygın simaların araçlarının tamirini yapıyorduk. Mekanları cennet olsun, o güzel insanların bir bölümü şimdi hayatta değil. İşçiliğimizi beğendikleri için bizi bırakmadılar. Bir gün Cumhuriyet meydanına yakın işyerinde ortağımız Hamdi Cindoruk’un 19 yaşındaki oğlu Sabahattin Cindoruk, damperli kamyonun altında kaldı ve hayatını kaybetti. O feci kaza sonrası meydandaki trafik sıkışıklığından oto tamircileri Midyat Garajına kaydırıldı. Eskiden araçlar Cumhuriyet meydanında olurdu. Askerlik görevimi yaptıktan sonra tekrar Batman’a döndüm ve Midyat Garajındaki yeni işyerimizde müteahhitlerin kamyonlarının tamir işine baktım” diye konuştu.

“İŞYERİ KİRASI BİZDEN ALINMAZDI”
Batman’da yılar öncesinde işyeri sahipleri ile kiracılar arasında sorun yaşanmadığına da işaret eden Aktaş, şöyle devam etti: “Midyat Garajının sahiplerinden Behcet İşler Midyatlıydı. Araçları vardı. Sanatkarlara ayrı bir değer verirdi. Bize Midyat garajında yer verdiği işyerinin kirasını almazdı. Tamirini yaptığımız aracının da onarım bedeli neyse verirdi. Mekanı cennet olsun. Örnek bir esnaftı. Midyat Garajında trafik sıkışıklığı yaşanınca, oto tamircileri bu kez şimdi ki ‘Gülistan caddesi’ olarak bilinen Tekel caddesinin girişinde toplandı. 1970 Yılında oto tamir ustaları eski Tekel caddesinin başında bir araya geldi. Erganili Arif Usta, Gaziantepli Hanifi Avcı, Osmaniyeli Mehmet Kambur, ve Gaziantepli Enver Şimşek kardeşlerle birlikte 1972 yılına kadar Tekel caddesi girişinde çalışma ortamını bulduk. Tamirci ustalarının gittikleri yerlerde trafik sorunu yaşanınca sık sık da yer değiştirmek zorunda kalıyorduk.”

“BUĞDAY SİTESİ KÜÇÜK SANAYİ’YE DÖNÜŞTÜ”
Cumhuriyet Mahallesindeki şimdi ki Gıda Toptancılar Sitesi’nin 1996 yılına kadar Küçük Sanayi Sitesi olduğunu anımsatan Kerim Aktaş: “Belediye Başkanı merhum Mustafa Ramanlı 1972 yılında buğday pazarının temelini attı. Bu pazar 45 işyerini kapsıyordu. Zabıta ekipleri Tekel caddesinde bize çalışma izni vermeyince merhum Ramanlı’ya çıktık ve buğday pazarı yerinin Küçük Sanayi Sitesine dönüştürülmesi talebinde bulunduk. Merhum Ramanlı’nın ardından kısa bir dönemin Kaymakamı Belediye’ye baktı. Site talebimize yeşil ışık yaktı. İlk ihaleyi Orhan Can, Hacı Kento ve adını hatırlayamadığım bir esnaf bin TL bedelle site ihalesini üstlendi. Kira yüksek diye kimse işyerlerine gitmedi. Kaymakam beye Emin Beyler, Hanifi Avcı, Maraşlı Nusret Gülgeç ve Ömer Bora ile gittik. Yeniden yapılan ihalede her bir işyerinin kirası 205 TL olarak belirlendi. Ve uzun yıllar bu sitede çalıştık.”

“SİTE, ŞEHİR İÇİNDE KALIYORDU...”
1979 ile 1983 Yılları arasında kısa bir dönem İstanbul’da mesleğini sürdürdükten sonra tekrar Batman’a döndüğünü belirten Kerim Aktaş: “Küçük Sanayi Sitesinin eski esnafları arasında saygınlık vardı. Birlikteliğimiz parmakla gösterilirdi. Sitenin ilk Başkanlarından İkram Müjdeci’nin başlattığı güzel bir gelenek vardı. Esnafımızın başına bir şey geldiğinde hepimiz koşardık. İş kazası nedeniyle aramızdan ayrılan esnafımız için yas tutardık. Hastalık ve diğer vakalarda da birbirimizin yardımına koşardık. Bir usta asla bir başka ustanın çırağını tutmazdı. Böyle bir kültürün yerleştiği Küçük Sanayi Sitesi’nde örnek projeleri de hayata geçirirdik. Batman ilçeyken hızla büyüyordu. Kent merkezinde site ihtiyaca cevap vermiyordu. 1987 Yılında dönemin Batman Kaymakamı merhum Aydın Arslan’a çıktık. Bize 300 dönümlük Hava Limanı bitişiğinde yer tahsis etti. Metrekaresini 17 TL’den aldığımız o sitenin yapımında eski Milletvekili merhum Aydın Baran’ın büyük emeği vardı” diye konuştu.

“TPAO VE TÜPRAŞ’TA 8000 İŞÇİ ÇALIŞIRDI”
1960 ila 1980 Yılları arasında petrol sektörlerinde çalışanların sayısının 8000 civarında olduğunu da söyleyen Aktaş, şunları kaydetti: “Petrol emekçilerinin bu şehrin ekonomisine katkısı büyüktü. TPAO’da Bakım Onarım ve Ağır Nakliyat gibi önemli atölyeleri vardı. Sanatkarın bol olduğu o yıllarda Batman bir başkaydı. Türkiye Petrolleri’nin yol çalışmaları için o dönemler Karakaya Barajında çalışan ağır tonajlı iş makineleri Batman’a gelirdi. O iş makinelerinin arızaları biz yapardık. Küçük Sanayi Sitesi esnafı kazanıyordu. Batman şirin bir ilçeydi. Fakat ilçe merkezi çamurdan geçilmezdi. Benden sonra babam merhum Halil Aktaş da  Batman’a geldi. 1973’te vefat etti ama o dönemler çekiç ve birkaç anahtar vardı. Böyle gelişmiş aletler yoktu. Ölçü aletleri bulunmazdı. Düşünün babam, kibrit çöpü ile defiransiyel ayarını yapardı.”

“BATMAN’IN ORTAMI GÜZELDİ”
Yıllar öncesinde Batmanlıların yabancı konuklar ile sanatkar esnafa saygınlık gösterdiğini ifade eden Kerim Aktaş : “Batman’a iyice ısınmıştım. Sonradan babam burayı görünce o da geldi. Bitlis yerleşim birimi olarak dağlık bir yerdi. Batman ise düz bir ovadaydı. Yıllar öncesinde Batman’ın Cumhuriyet meydanında 15  fayton vardı, bir de Kubba’ların Hayat Taksi durağı bulunuyordu. Site’deki mühendis ve aileleri, Kubba’ların taksilerini tercih ederdi. Bazen de faytonlarla yolculuk yaparlardı. O zaman faytonla yolculuk yapmak 2,5 TL’ydi. İşleri bitirdiğimde faytonla eve giderdim. Meydandaki faytoncu Arif, bir gün faytonunu motorluya dönüştürmüştü. O’na ‘bu motor sistemini kaldır’ dedim. Çünkü faytonun güzelliği nal seslerini duymaktı. Motorize faytonu o güzelliğini ortadan kaldırırdı. Kubba ailesi, ulaşımda mükemmel hizmet verirdi. Herkes onlardan memnundu. Eski yıllar bir başka güzeldi” dedi.

“YABANCI KONUKLAR MEMNUN AYRILIRDI”
Oto tamir ustası Kerim Aktaş, konukların Batman’ı övmesinin nedenini de şöyle açıklıyor: “Tam 55 yıl önce çocukluğunda şimdi ki Ziraat Bankası merkez binasının bitişiğindeki baraka mekanda zaman zaman yatıp kalkardım. Bir gün bir otomobil gece yarısı Cumhuriyet meydanında durdu, otel sordu. O saatte otellerin dolu olduğunu söyledim. Araç sürücüsü yorgun argındı. O’na yatak yorganı açmasını söyledim. Geceyi mekanımın önünde geçirdikten sonra sabah yanıma geldi. O dönemlerde DDY Batman Garı’nda çeşme vardı. Elini yüzünü yıkadıktan sonra o konuk keyifli bir şekilde yanıma gelip teşekkür etti. Gece yarısı bazı gençler aracının önünde kendi aralarında tartışırken içlerinden birinin araç sürücüsünü rahatsız ettiğini söyleyip özür dilemiş. O sürücü de Batman’ı öve öve bitirememişti bana. Korku ile geldiği bu kentten güzelliklerle ayrılmıştı. Batmanlılar yabancı konuklara öyle iyiydi ki anlatamam. O dönemde işyerleri ile evlerinin kilidi yoktu. Hırsızlık olmazdı. Batman’ın beş ayrı yerinde bu mesleği sürdürdüm. Şimdi de emekliliğin tadını çıkarıyorum. Fırsat buldukça eski işyerimin bulunduğu alanda nostalji yaşıyorum.”

Editör: TE Bilişim