Aylardır Batman’da koronavirüs ile yatıp kalkıyoruz. Gün geçmiyor ki yerel basınımızda ve sosyal medyada yitirdiğimiz önemli simalarla ilgili acıklı haberler okumayalım…

Batman için söylüyorum; her gün çok değerli yaşlılarımızı teker teker değil, üçer ve beşerli olarak kaybediyoruz…

Bu acının tarifi yok…

Uzun süredir herhangi bir şekilde tatil yapmamıştım.

En son geçen yıl üç günlüğüne Van’a gitmiştim.

Geçtiğimiz günlerde Batman’dan uzaklaşma fırsatım oldu. Eşimle birlikte beş günlüğüne yine Van’a gittik.

Birkaç günlük tatil fırsatım oldu, değerlendirdim.

**

**

MERETO DAHA HEYBETLİ…

Geçen yıl üç günlük tatilde Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Edremit ve Van’ı gezmiş, Nemrut Dağı ve Krater Gölü’nü ziyaret etmiştim.

Ne zaman yolum Van’a düşse, çevredeki dağlar ile ilimiz sınırlarındaki Mereto Dağı’nı kıyaslarım.

Sason’daki Mereto Dağı’nın yüksekliği 2973 metredir. Yaklaşık üç bin metre yüksekliğindeki Mereto Dağı ile 2935 metre yüksekliği bulunan Nemrut Dağının rakımları arasında sadece 38 metre fark olmasına karşın, Mereto yüksekliği ile dikkat çekmektedir…

Van çevresindeki Erek Dağı 3250 metre, Artos Dağı 3550 metre ve Süphan Dağı (Sipan-e Xelat’e) 4058 metre yüksekliktedir.

Mereto Dağı’na tırmanarak zirve yapmış biriyim. İnanın yukarıda isimlerini ve rakımlarını verdiğim Van Gölü çevresindeki Süphan Dağı dahil hiçbir dağ Mereto kadar yüksek görünmemektedir.

Bunun nedenini araştırarak öğrendim. Van Gölü’nün yüzeyinin denizden yüksekliği 1646 metreyi bulduğundan kara parçası olarak yükselen dağlar çok heybetli görünmüyorlar. Mereto Dağı’nın bulunduğu Sason’un denizden rakım olarak yüksekliği 955 metredir.

Türk Dil Kurumu (TDK), ‘Heybetli’ ifadesini; “Görünüşü korku ve saygı uyandıran, büyük, ulu, azametli” olarak tanımlamaktadır.

Bu kıyaslamaları Mereto Dağı’nın sahipsizliğine dikkat çekmek için ifade ettim. Türkiye’nin üçüncü en yüksek dağı Süphan Dağı’ndan bile daha heybetli olan Mereto Dağı’nın daha güçlü şekilde tanıtımının yapılması, Teleferik çekilerek turizme açılmasının zamanı geçiyor demek istiyorum…

**

**

Değerli Okurlar, Van’da en çok görmek istediğim yerlerden birisi de ‘Muradiye Şelaleleri’ idi.

Özel aracımız olmadığından Muradiye Şelalesini görmek için ilçeler arası şehir garajına gittik. Orada yöre sakinlerinin tam bir işkence yaşadıklarına tanık olduk…

Muradiye ile Van arası 85 kilometre. İlçe garajında her gün Muradiye’ye minibüslerle gidip gelen vatandaşlara işkence yaşatılmaktadır…

Minibüste oturup beklemeniz gerekiyor. Bir yolcu bile eksik olsa minibüs hareket etmiyor.

Bir saati aşkın süre ile minibüste yanlış hatırlamıyorsam 14 kişi olarak bekledik, hareket etmedi. Arkada tek koltuk boş kalmıştı. Yolcular arasında küçük çocuklar ve anneler de vardı.

Saat 13.30’a geliyordu; “Bir yolcu ücretini ben ödeyeyim, hadi gidelim” diye öneri sundum. Minibüs şoförü, “Hayır araya bir kişi daha alıyoruz, onu da ödersen hemen hareket edelim” dediğinde, sinir katsayılarım tavan yaptı…

Bütün yolculara dönüp, “Uzun süredir bekliyorsunuz, ancak bir yolcu parasını ödemek istememe rağmen araya da bir kişi almak isteniyor. Saat ilerledi. Biz Muradiye’ye gitmeyeceğiz, hakkınızı helal ediniz bizim yüzümüzden biraz daha kalacaksınız” diyerek gitmekten vazgeçtik…

Van gibi Büyükşehir olmuş bir kentin tanıtımı için hiç de hoş olmayan bir yolculuk ortamı var. Belediye otobüs kaldırıyormuş, günde sanırım iki kez. Minibüslerin dolması yöntemi doğru değil, saat belirlenmeli. Keyfi muameleler tarihe karışmalıdır…

Ayrıca iki gün sonra tekrar bu kez erken saatte yine garafja gittik, neyse ki minibüste iki yolcu eksikti, hemen hareket edildi. Bu kez 12’şer TL ile gittik.

Muradiye ile şelale arası 8 kilometreydi. Hiçbir toplu ulaşım aracı yoktu. Mecburen 20 TL ödeyerek bir taksi tuttuk, dönüş için de 20 TL ödedik.

Muradiye güzel ve yeşil bir ilçeydi, doğasını beğendim. Ancak yeri gelmişken belirteyim; Muradiye Şelalesi’nin görüntülerine aldanıyoruz. Bir dağ başındaki derede suni-yapay bir şelale oluşturulmuş. Hiçbir cazibesi yoktu…

Kirli ve kokuşmuş diyebileceğim bir su kaynağı gerçeği karşısında şaşırdım. Edindiğim bilgilere göre taşıma su ile şelale oluşturulmuştu.

Şelale’nin hiçbir cazibesini görmediğimden Muradiye’deki taksici esnafı telefonla aradım. Orada toplamda bir saat bile kalmadım.

Van’ı bu mevsimde seviyorum. Gündüzleri en çok Edremit’te, göl kenarında kaldık. Serin havası ve doğası ile Edremit’i çok beğendim. Van’a tatil fırsatınız çıksa, Edremit’i öneririm.

Van Gölü doğası ile güzel bir coğrafya parçası. Ancak Van Gölü’ne, Van ile Van'a bağlı İpekyolu, Edremit, Tuşba, Erciş, Gevaş, Muradiye ilçeleri ile ile Bitlis'in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinden saniyede bin 800 litre kanalizasyon atığının döküldüğünü hatırlatayım. Tatil için Van’ı tercih eden ve etmeyen herkesi, bu güzelim Allah vergisi Van Gölü’ne sahip çıkmaya davet ediyorum.