*2010 Yılının Mayıs ayı idi. Kadim dostum Orhan Onat’la birlikte Batman’a konuk olan Beşiri-Taharrili Turan Onat, doğup büyüdüğü köyünde toprağına ayak bastığında nasıl duygulandığını nasıl da kerpiç evlerinin önünde gözyaşlarını sildiğini dün gibi anımsıyorum. 40 Yıl sonra buradaki eski dostlarıyla hasret gideren Turan Onat da yakalandığı amansız hastalığa yenik düştü…

*Önceki gün ailesi ve yakınlarının Yolkonak (Hicre) mezarlığında toprağa verdikleri Turan Onat, eğitim için yıllar önce gittiği Almanya’dan bir daha da dönmemişti. Çalıştığı Almanya’daki Demir Yol’larında Aspest’ten yakalandığı o amansız hastalıkla 5 aydır mücadele eden Turan Onat’la 10 yıl öncesinde sohbetimizde söyledikleri hala kulağımda: “İlerleyen yaşımızın son günleri olsa da yaşama veda etsek de bir gün bu topraklarımıza geleceğiz...”

KERPİÇ EVİNİN ÖNÜNDE

GÖZYAŞLARINI SİLMİŞTİ

Aslen Beşiri-Taharri köyünden Turan Onat, 40 yılı aşkın süreyle Almanya’nın Hagen şehrinde yaşıyordu.

Yıllar önce ayrıldığı Beşiri-Taharri köyüne bir daha da dönmemişti.

 İlkokul ve Ortaokulu Beşiri’de, Lise öğrenimini ise Siirt’te tamamlayan Turan Onat, 1976 yılında eğitim için gittiği Almanya’da yaşama tutunmuştu.

Almanya’nın Hagen şehrinde uzun yıllar demir yollarında çalıştı.

İşinin sevdalısı bir demiryolları emekçisiydi Onat.

Gerek Alman meslektaşları gerekse de çevresinde dürüst ,dobra ve sempatikliğiyle bir çok kesimin gönlünde taht kurmuştu.

Uzun süre koptuğu Beşiri ilçesini, köyünü ve toprağını belki de son kez görmek istiyordu Turan Onat.

Doğduğu evi görmek, toprağına basmak ve yıllarca görmediği dostlarıyla buluşmanın özlemi içindeydi  Onat.

2010 Yılının Mayıs ayında kardeşi kadim dostum Orhan Onat’la gözünde tüttüğü coğrafyaya konuk olmuştu Turan Onat.

Sanki yeniden doğmuş gibiydi Taharrili Onat.

Çocukluğu ve gençliğinin geçtiği köyü ile Beşiri’yi görünce gözleri dolmuştu Onat’ın; “Evet bizler her ne kadar yurtdışında yaşasak da buralar rüyalarımızdan çıkmıyor” diyordu.

“KERPİÇ EV GÖZÜMDE SARAY GİBİ…”

Sohbet ettiğimiz Onat anlatıyordu:

“Burada babalarımızın, büyüklerimizin ayak izleri var. Hiç unutur muyuz buraları? Burada doğduk, burada büyüdük. Buranın kültürüyle bir yerlere geldik. Buranın örf ve adetlerini yurtdışında da sürdürüyoruz. Dünyanın en güzel yeridir bu coğrafya.”

Turan-Orhan Onat kardeşleri, Beşiri-Taharri köyündeki kerpiç evlerinin önünde hatıra karelerini çektiği o anı ise hiç unutamıyorum.

Turan Onat, o kerpiç evde geçen anılarını unutmuyordu:

“Şu gördüğünüz kerpiçten ev benim gözümde saray gibi. Buraya gelince, 50 yıl öncesinde çocukluğum gözümde canlandı. O eski günler ne güzeldi. Köyden Beşiri’deki ortaokula arkadaşlarımla gülle oynaya giderdik. Keşke hep o çocukluluk günlerimizde kalsaydık…”

Kardeşi Orhan ile köyden ayrılırken bir ara sırtını bize çeviren Turan Onat’ın gözyaşlarını sildiğini fark ettim.

Sonradan bir şey olmamış gibi hareket eden Turan Onat, çocukluğu ve gençliğinin geçtiği o kerpiç evin çamur sıvasını okşuyordu, köyünün havasını bir başka teneffüs eden Turan Onat, anlamlı bir mesaj veriyordu: “Memleketimin havası bir başkadır...”

64 YAŞININ YILDÖNÜMÜNDE

YAŞAMA VEDA ETTİ...

Dün telefonun ucunda Orhan Onat vardı.

Acılıydı, hüzün doluydu.

Ağabeyi Turan Onat’ın yıllarca çalıştığı Almanya’daki demir yollarından kaptığı ‘aspest’ yüzünden amansız hastalığa yakalandığı anlatıyordu Orhan Onat:

“Son bir yılda bu hastalığa yakalanmıştı ama bizden saklıyordu. 5 Ay önce öğrendik. Ancak hastalık ilerlemişti. Son nefesini Essen Üniversitesi’ndeki Hastane’de verdi. Dostlar sağ olsun.”

10 Yıl öncesinde Batman’a gelişlerindeki o ziyareti bana hatırlatıyordu Orhan Onat:

“2010 Yılının Mayıs son haftasıydı. Bir ayı aşkın süreyle kaldığımız Batman ve Beşiri’de ağabeyim toprağına bastı. Eski dostlarıyla hasret giderdi. O gelişinde sanki o güzelim coğrafyaya veda eder gibiydi. O geziyi ömrüm boyunca unutmayacağım. 64 Yaşının yıldönümünde ağabeyim aramızdan ayrıldı. Ağabeyimin vasiyeti ‘Sen nerede defin edilirsen, benim de yerin yanındır’ derdi. Bizim de ana toprağımız orasıdır. Taharri köyünün ilk sahiplerinden Hüseyin Onat’tır. Biz de kendi toprağımızda defin edilmek istiyoruz. Yıllar sonra da olsa kendi topraklarımıza döneceğiz. Büyüklerimizin çoğu Almanya’da değil, kendi topraklarında defin edilmek istiyor…”

Orhan Onat, ağabeyinin cenaze törenine gelememişti ama aile ve yeğenlerini çoğunu göndermişti.

Önceki gün Beşiri ilçesinin Yolkonak (Hicre) mezarlığında toprağa verilen Turan Onat’ın cenaze töreninde kardeşi Kenan, oğlu Adnan, yeğenleri Uğur, kızı Songül, kız kardeşleri Bedia ve Çiçek, yeğenleri Süleyman Boğacı, Halil Çoban ile Cemil Bulut da vardı.

Korona virüs salgını nedeniyle aile dışında kalabalık bir kitleyi cenaze törenine davet etmeyen Onat ailesi gelenekleri gereği, üç süreyle Batman’da ‘yas’talar…

Taharrili Turan Onat, 10 yıl önce son kez gördüğü toprağından bu kez ayrılmamak üzere son yolculuğuna uğurlandı.

Onat ailesinin başı sağ olsun…