Ülkemiz, bahar ve sonbahar aylarında doğa mantarları yönünden hem tür hem de çeşit zenginliğine sahip oluyor. Kendilerine has koku, lezzet ve aromasıyla dikkat çeken doğal mantarlar aynı zamanda zehirlenme riskini de taşıyor.

Doğada mantar türleri hızla yok oluyor
Doğada bulunan mantarların bilinçsiz tüketimi nedeniyle zehirlenme riskine neden olması yanında bilinçsiz toplanması yüzünden birçok tür ya yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar doğa mantarının, bilinçsiz toplamalar nedeniyle tehdit altında olduğunu belirterek, “Kuzu göbeği gibi bir çok mantar türü toplayıcılar tarafından, mantarlar çok küçük ve kökleri ile topraklı bir şekilde sökülmektedir. Böyle bir toplama işlemi, özellikle kuzu göbeği türleri için son derece tehlikelidir. Çoğalma özellikleri nedeniyle küçük mantarların koparılması son derece hatalıdır. Mantarların büyümesine fırsat verilmediğinde, kuzu göbeği gibi mantar türlerinin çoğalabilmesi toprakta kök bölgesindeki misellerle mümkün olmaktadır. Kökler topraklı bir şekilde alındığında, bu yolla çoğalma imkanı da ortadan kalkmış olacaktır.” dediler.

Mantar zehirlenmelerine dikkat
Uzmanlar bu aylarda artan mantar zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyarırken, zehrin tehlikesinin mantarın niteliğine göre değişebileceğini hatırlatarak, “Belirtiler, bazı mantar türlerinin yenmesini takiben 2 saat sonra, bazı mantar türlerine göre de 6 saat sonra ortaya çıkabilir. Mantarın yenmesini takiben 2 saat gibi kısa bir sürede zehirlenme belirtilerine neden olan mantarların yenmesi durumunda; sersemlik, uykuya meyil, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı, bulantı ve kusma ile terleme görülebilir. Mantar zehirlenmesine maruz kalan kişi kesinlikle ilaç veya süt, yoğurt gibi ürünler tüketmemelidir. Hemen bir tıbbi kuruluşa başvurmalı ve mümkünse gidilen tıbbi kuruluşa yenen mantarın bir örneği götürülmelidir.” şeklinde konuştular. (İHA)

Editör: Yunus Yasak