Basın açıklamasında özetle şöyle denildi; “2026-27 yıllarına yönelik yürütülecek 8. dönem toplu sözleşme sürecine ilişkin yerel yönetim emekçilerinin taleplerini paylaşmak için burada buluştuk. Toplu sözleşme, ekonominin ve çalışma yaşamının değişkenliğine tarafların uyum sağlaması amacıyla, mevcut yasal ve idari düzenlemelerin üzerinde bizatihi hukuk yaratan temel bir akittir. Toplu sözleşmenin hukuk kuralları oluşturmaya ilişkin bu temel özelliği göz ardı edildiğinde yapılan sözleşme değil önceden belirlenmiş, yasal sınırılar içinde kalan göstermelik bir metine dönüşür. Ülkemizdeki gibi sınırları önceden çizilmiş bir toplu sözleşme düzeni çalışma hayatına ilişkin bütün evrensel normlarda tanımlanan özgür toplu pazarlığa dayalı gerçek toplu sözleşmenin mantığına ve ruhuna aykırıdır. Söz konusu bu aykırılık; uygulanmaya başlandığı 2012 yılından bu yana kamu emekçileri ve emeklilerine göstermelik bazı iyileştirmeler dışında ne ekonomik olarak ne de demokratik, sosyal ve özlük olarak hiçbir somut kazanım sağlamayan, ülkemizdeki adeta bir orta oyununa dönen sözde toplu sözleşme düzeninde açık bir şekilde görülmektedir. Temel taleplerimiz ve işyerlerine özel tüm taleplerimizi kazanmak için tüm yerel yönetim emekçilerini ortak mücadeleye çağırıyoruz.”

Muhabir: CEMAL GÜLER