<P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>Batman’ın tarihi ilçesi Hasankeyf’te ilk kez bir höyük açıldı</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>Dicle kenarında 15 bin yıllık kalıntı!</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p><FONT face="Times New Roman" size=3> </FONT></o:p></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>Tarih fışkırıyor!</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><o:p><FONT face="Times New Roman" size=3> </FONT></o:p></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>* Hasankeyf kazılarından sorumlu Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam, Dicle nehri kenarında ilk kez açtıkları höyükte 15 bin yıl öncesinin bazı kalıntılarına rastladıklarını söyledi. Kesin sonuçları önümüzdeki günlerde bilimsel araştırmalarla açıklayacaklarını belirten Uluçam, “Bugüne dek Hasankeyf’te üç bin yıl öncesine ait mağaralar biliniyordu. Fakat nehir kenarında bir aydır açtığımız höyükte 14-15 bin yıl öncesine ait kültürün bulgularına rastladık. A kiremit öncesinin bulguları ile iskeletler üzerinde araştırmalarımız sürüyor” dedi.</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><o:p><FONT face="Times New Roman" size=3> </FONT></o:p></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>NEHİR KENARINDA 15 BİN YILLLIK HÖYÜK</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>Ege Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Gülriz Közbe yönetimindeki 40 kişilik bir ekiple bir aydır Dicle nehri kenarında ilk kez kazdıkları höyükte, Batman’ın tarihi ilçesi Hasankeyf’te 12 bin yıllık tarihi 15 bin yıla götürecek bulgulara rastladıklarını belirten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam, “Mağara öncesinin yerleşim birimi sayılacak höyükte önemli bulgulara rastlanıldı. Bazı iskeletler de bulundu. Bilimsel incelemelerin ardından Hasankeyf’in tarihi de netleşmiş olacak. Şu anki bulgulara göre, 15 bin yıllık bir tarih ortada” dedi. 2009 yılı Hasankeyf kazılarında ilk kez bir höyüğün kazıldığına işaret eden Prof. Dr. Uluçam, şöyle devam etti; “Dicle nehri kenarındaki höyükte orta çağ öncesinin ilk evleri, yerleşim yerinin olduğu höyüğü önemsiyoruz. Üç ayrı bölgede de kazı çalışmalarımız var. Fakat höyükte Hasankeyf’in tarihini değiştirecek ciddi bulgulara rastlamanın heyecanını yaşıyoruz.”</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><o:p><FONT face="Times New Roman" size=3> </FONT></o:p></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>ARTUKLULARA AİT AYAKTAKİ TEK KÖŞK!</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>Selahiye bahçelerinde Artuklu dönemine ait ayakta kalabilen tek köşkü koruma altına aldıklarını söyleyen Rektör Uluçam, “2004 yılında yüzey araştırma çalışmalarında tespit ettiğimiz Artuklu dönemine ait köşk, havuz ve eyvanı koruma altına aldık. Artukluların sembolü iki ejder figürü ile küfi yazılarının yer aldığı Artuklu köşkünde restorasyon çalışmalarına başladık. Baraj yapılsa da yapılmasa da burası su havzası dışında kalacak. Köşkü eyvan ve havuzuyla birlikte turizme kazandıracağız. Hasankeyf’te Artukluların belki de ayaktaki tek eseri Selahiye bahçelerindeki bu köşktür” dedi. Köşkte dönemin hükümdarlarının kaldığına işaret eden Prof. Dr. Uluçam, “Artuklu döneminde 80 bin nüfus olan Hasankeyf’te o dönemde ayakta kalan bu köşke ciddi restorasyon çalışmaları yapılacak” diye konuştu. </FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><o:p><FONT face="Times New Roman" size=3> </FONT></o:p></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>OSMANLI DÖNEMİNDE SU HATTI!</FONT></P> <P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman" size=3>Haydar baba zaviyesi’nde de yapılan kazıda mescit, imaret ve vakıf binalarına giden içme suyu şebekesindeki künk borularının sağlamlılığına dikkat çeken Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim görevlisi Haldun Özkan, “İçme suyu kaynağından getirilen künk borular o kadar güzel döşenmiş ki, halen şebekeye bir şey olmamış. Haydar baba zaviyesinde Osmanlı dönemine ait çok sayıda mezarlığa rastlamak mümkün. Bulduğumuz sikkelerle buranın 14. yüzyıla ait olduğu anlaşıldı. Mezarlıkların üzerinde daha çok Arapça alfabe var. Her mezarın üzerinde bir de ölü kişinin künyesi bulunuyor” dedi. Çocuk mezarlıklarının da Haydar baba zaviyesinde bulunmasının dikkat çekici olduğunu belirten Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A.Selam Uluçam, “O dönemdeki salgın bir hastalıktan ölen çocuklar yan yana defnedilmiş” şeklinde konuştu.</FONT></P>