Peki su neden bu kadar önemlidir? İnsan vücudunun %60-70’i sudur. İnsan besin almadan haftalarca yaşayabilir, oysa su olmadan ancak birkaç gün yaşayabilir. Vücuttaki su yoğunluğunun %1 azalması, susama hissiyatı doğurur. Vücut suyu azaldıkça fiziksel performans düşer, konsantrasyon azalır. Daha ileri kayıplarda baş dönmesi, kusma, kas spazmı ve aşırı yorgunluk görülür. Uzmanlar, vücut suyunun %10 azalmasıyla yaşam tehlikeye girmeye başladığını, %20’si yitirildiğinde ise ölümle sonuçlanır. Su, vücut fonksiyonlarının çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal işlemin gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır.
“Su sonsuz bir kaynak değildir”
Su kaynaklarını israf etmeden planlı bir şekilde kullanmak gerektiğini ifade eden uzmanlar, “Hayati öneme sahip olan “SU” sonsuz bir kaynak mıdır? Maalesef değildir. Dünyamızın %70’i sudur ancak bunun %97’si tuzludur. Yani içilmeye uygun değildir. Geri kalan %2,5’i ise nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunmaktadır. Ülkemizde de, kişi başına kullanılabilir su potansiyeli hesaplandığında, su baskısı/stresi yaşadığımız/yaşayabileceğimiz görülmektedir. Bu nedenle su, su kaynaklarını korumak ve kirletmemek çocuklarımıza ve geleceğimize bırakacağımız en önemli mirastır.” şeklinde konuştular.(İHA)