Dünden devam

Batman halkının sağlığını tehlikeye düşüren anız yangınlarına karşı bir farkındalık yaratma, halkı bilinçlendirme ve bunların ötesinde ısrarla anızlarını yakanlara gözdağı vermek, devletin de gücünü göstermek için Silvan’da düzenlenen etkinliğe dünkü yazımda dikkat çekmiştim. Bugünkü yazımda da konumuzla ilgili değerlendirme yaparak, gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Bismil programlarının aksine bu kez Tarım ve Orman Müdürü değil, Batman Ziraat Odası Başkanı bir görsel sunumla anız yangınlarının zararlarını anlattı.

Görsel sunumda yine dünkü yazımda kısa başlıklarla bilgi verdiğim Çevrecilerin anız yangınlarına karşı verdikleri mücadeleye bir atıf bile yapılmadı.

Batman Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Müftülük, İl Özel İdaresi ve hatta Belediye’nin anız yangınlarıyla ilgili çalışmalarından da tek satırla söz edilmedi.

Batman yerel ve sosyal medyası tarafından sert şekilde günlerce eleştirilen, bundan 20 gün önce Silvan’da görevine başlayan Kaymakam söz alınca ne cevap verecek diye meraklandım. Sadece gündeme anızla geldiği için duyduğu üzüntüyü ifade etmekle yetindi ve anız yakanların üzerine kararlılıkla gideceklerini söyledi.

Silvan’daki programa yine Diyarbakır Valisi gelmemişti. Valimiz Sayın Hulusi Şahin ise söz aldığında, sanki karşısında oturan Silvanlıların hepsi anızlarını yakan çiftçilermiş gibi oldukça sert ifadelerle topluluğa hitap etti…

**

**

VALİ ŞAHİN’DEN ÇOK SERT TEPKİ…

Vali Şahin’in sert sözlerinin katılımcı Silvanlıları gerdiğini gözlemledim. Gerilimleri yüzlerine yansımalarına rağmen program çıkışına kadar kimse söz alıp cevap vermedi. Çıkışta homurdananlar oldu. Gerilimin artmaması için çok sayıda Silvanlı katılımcıya muhatapların anız yakanlar olduğunu söyledim.

Sayın Valimizin sözlerinin muhatabı aslında anızlarını yakan, bu köşede kendileri için imansız ve vicdansız dediğim bazı sorumsuzlardan başkası değildi…

‘Komşu Zulmü’ ve ‘Dumanınızda boğulun’ sürmanşetli gazeteleri salondakilere gösteren Vali Şahin, “Onlarca hastamız var, pandemi süreci var. Allah’tan reva mı bu yaptıklarınız? Bu insanlığa sığar mı, vicdana sığar mı?” dedi ve şöyle devam etti:

“Size iki gazete getirdim, bunlar dünün gazeteleri. Bugünkü gazetelerde ise daha ağır ifadeler de var. Bir gazetemiz ‘Komşunun zulmü’ diyor, diğer gazetede ise ‘Dumanınızda boğulun’ diyor. Değerli kardeşlerim anız yakmanın bilimsel olmadığı, tarımla, çiftçilikle alakalı olmadığını biraz önce Ziraat Odası Başkanımız anlattı. Bu ovayı biz sizlerle paylaşıyoruz. Batman Çayı’nın bir tarafında siz varsınız, bir tarafında biz varız. Batmanlı çiftçiler de mısır ekiyor, buğday ve mercimek ekiyor. Silvanlılar da Bismilliler de aynı ürünleri ekiyor. Batmanlılar anız yakmıyor, son iki yıldır Bismilliler de yakmıyor ama Silvanlılar anız yakıyor. Biraz önce buraya gelirken, 6-7 noktada çok büyük anız yangınları gördük. Kara kara dumanlar, göğe yükseliyordu. Onlar bu akşam Batman’a varacak, bu gece Batman’ın üzerine sinecek ve biz zehir soluyacağız, zift kokusu çekeceğiz. Hastamız var, pandemi süreci, yoğun bakımda nefes almakta zorlanan KOAH hastalarımız var. 500 Bin nüfustan bahsediyoruz değerli kardeşlerim. Bu 500 Bin nüfusun içinde çocuğu var, yaşlısı var, hastası var. Allah’a reva mı bu yaptıklarınız? Bu insanlığa sığar mı, vicdana sığar mı? Elbette Silvan’ın dikkatli, bilinçli çiftçileri bu salonda var. Gerçekten çok zor durumdayız, insanlarımız ölüyor. Sizlerden rica ediyorum; çarşıda, pazarda sokakta, çiftçilerimize bunu anlatın. Bu anızı yakmayın. Bu işin vicdanı boyutu. Eğer vicdan ve ahlak sahibiysek davranışlarımızdan başkalarının emin olması lazım. Bizim dinimiz bize böye emrediyor. Peygamberimiz böyle anlatıyor. İşin bir de hukuki boyutu var. Bu toplantıdan önce Silvan Adliyesi’ni ziyaret ettik. Kanunlarla ilgili gerekli çalışmayı yapacaklarını söylediler. Jandarma komutanımız da burda, onlar da gereken çalışmayı yapacak. Bundan sonra her cepheden anızla mücadele edeceğiz. Vicdanı olanın vicdanına hitap edeceğiz, ahlakı olanın ahlakına hitap edeceğiz, olmayanın da elini-kolunu arkadaşlarımız bağlayacak, en sert cezayı uygulayacaklar. Bir seferberlik sizden istiyoruz. Bu ilkelliği ve yanlışı Silvan’dan silelim. Geçen yıl Bismil’de daha fazlaydı. Onlardan muzdariptik, geçen yıl yaptığımız çalışmalar neticesinde bu sene sadece üç yangın olmuş. Kendilerine teşekkür ettik. ‘Siz gerçekten iyi komşularsınız’ dedik. İnşallah sizlere de seneye teşekkür edeceğiz. Fakat bugün 500 Bin kişi Silvan’a lanet ediyor, beddua ediyor. Silvan bunu hak etmiyor. Birkaç kötünün yaptığı size mal olmamalı. Bunu birlikte başarabiliriz. Bu işin makineleri var, tarla sahiplerine bunun dönüşü de oluyor. Lütfen bunları yapalım ve bu ilkelliğe son verelim. Covid-19 nedeniyle yatan hastaların rahat bir nefes için nasıl mücadele ettiklerini görmek lazım. Bize bir nefesi çok görmeyin. Nefes alalım. Bizim nefes almamızı engellemeyin. 500 bin insanın kul hakkına girmeyin.”

**

**

Vali Şahin’in sözleri sert olsa bile, muhatapları için yerinde ifadelerdir düşüncesindeyim. O konuşmasından uzun alıntı sundum. Gerçekten de durum vahimdir…

Bütün Silvanlı hemşehrilerimizin bu sözleri duymaları ve herkesin akrabalarına ulaştırmalarını çok isterim. Zira cayır cayır yakılan milyarlarca hayvan gerçeğini de anız yakanlara hatırlatmak gerekir.

Binlerce değil, çok az sayıda canlı kuş, yılan, kertenkele, çekirge vb gibi sürüngen ve kanatlı hayvanı önlerine koyup, anızlarla birlikte yakın denilse, acaba kaç çiftçi bu gaddarlığı yapabilir, o hayvanların üzerine benzin dökerek yakabilir?

Gözleriyle görmedikleri için işledikleri suçun farkında değiller belki. Milyarlarca canlı hayvan hunharca şekilde yakılıyor, cayır cayır yanarak telef oluyor. Besin zincirinin diğer halkalarını da eklersek vahim katliamlar yaşanıyor…

Hülasa, Silvan’da kamuoyuna anlamlı mesajlar verildi. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinden kentimize gelen bazı vatandaşlarla karşılaştık. Günde 300 dönem, 150 ton anız toplayıp Derik elektrik santraline verdiklerini söylüyor ve tüm anız tarlalarına talipli olduklarını, sahayı tertemiz yaparak çiftçilere sunmaya hazır olduklarını belirtiyorlardı. Anız yakmak için hiçbir mazeret geçerli değildir. Anız yakmak ilkelliktir, barbarlıktır. Bunu herkes böyle bilsin. Rabbim tüm çiftçilerimize, köylülerimize basiret ve feraset versin. Dilerim bu ilkelliğe son verilir.