*70-80 Yıl önce bu coğrafyada ‘Kara altın’ın izini sürenler, petrol şehrinin de temelini atmışlar. Eski İluh’lu ve Batmanlıları eleştirenler, bir süre sonra kendini ‘Batmanlı’ tanıtmaya başlarlar. Şehirleri göç edenler değiştirirken, petrol şehrinin de temelini petrolcüler atmış…

*Bir zamanlar petrolcüler için Batman çok özel bir kentti. 1960 ve 70’li yıllarda işsizliğin yok denecek kadar az olduğu o büyük petrol kasabasında eski gelenek-göreneklerin kaybolmaya yüz tuttuğunu görüyoruz…

BİR ZAMANLARIN BÜYÜLÜ KENTİ

Bayram haftasına girilirken, bir zamanların büyülü kentinin temelini atanların ‘kara altın’ın izinde olanların olduğunu görüyoruz.

Evet bu kentin çekirdeğini oluşturan eski İluhlu ile Batmanlıları sürekli eleştirenler, bir süre burada yaşayınca kendini ‘Batmanlı’ olarak tanıtmaya başlarlar.

Oysa şehirleri göç edenler değiştirirken, Batman da göç edenleri değiştirir. Batmanlı yapar. Bağımlıdır Batman, ‘Petrol’ markasını korur.

İlk petrol mühendislerinden Necdet Aksan, 1955 yılında Batman’da üretime geçen Türkiye’nin ilk rafinerisinde geçen günleri anlatırken, eski küçük petrol kasabasını da şöyle özetliyor;

“Batman’da bir yol üzerinde sağlı-sollu toplam 14 adet dükkan vardı. Yolun ucunda tek bir lokanta vardı. Zaman zaman oraya giderdik.”

İluh, Site, Akyürek, Çarşı, Yeni Mahalle ve Kısmet, petrol kentinin ilk mahalleleriydi.

Türkiye’de ilk petrol mühendislerinin temellerini attığı bu şehir geçmişten aldığı kültürle hep tanımadığı kişilere bile ev sahipliği yaptı, misafirperverliğinden ödün vermedi.

Eski petrolcülerin giydikleri işçi tulumları makamlarında bile giyen yöneticiler, hiç eleştirilmedi. Üstelik takdir topladı.

O şirin petrol kasabasında yazın karanlık çöktü mü zamanların çoğu damda geçen petrol kentliler, kapı açık uyuduklarında güvende olduklarını bilirlerdi.

1980’lere kadar o petrol kenti bir başkaydı.

Çok güzel bir kentti.

Gençler cıvıl cıvıldı.

İlk eğitim yuvalarının kurulduğu Site Mahallesi’nden mezun olanlar, hedeflerine varmıştı.

70 Yılda bu şehir öyle bir değişti ki, artık o eski karelerdeki Batman yok…

NEDEN TARIM?

Evet niçin tarım?

Batman’ın yeni Valisi ve Belediye Başkanvekili Ekrem Canalp, hasat mevsiminde düzenlenen tarla gününde, “artık tarımsal ürün paradan daha önemlidir” diyerek Batmanlı çiftçilere önemli mesajlar verdi.

Bakın, Vali Canalp ne diyor?

“Dünyada tüm ülkeler dediler ki bizim için kritik olan şey para değildir, bizim için en kritik olan tarımsal ürünün kendisidir. Bu nedenle ürünün varlığı, ürün fiyatının önüne geçmiştir.”

Zaman zaman çiftçiler mesaj veren Batman Ziraat Odası Başkanı Nizamettin Aydiş de tarım sektörünün durumunu ve çıkış noktalarına değiniyor.

Aydiş, kısa tarımın önemini şöyle özetliyor;

“Kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken yanlış tarım politikaları nedeniyle dışa bağımlı hale geldik. Doğru tedbirler almazsak daha da kötü hale geleceğiz. Pandemi bize gıdanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Doğru tarım metodlarıyla yeniden doğabiliriz?”

HASANKEYF’TE TURİZME KATKISI TARTIŞILMAZ

Üç tarafımız akarsularla çevrili… Nehir ve çayları çok seviyoruz. Yazın daha da önemi artıyor.  Bu akarsuların ‘Turizm’e katkısı tartışılmaz.

Hasankeyf’te 3-4 yıl önce alınan 10 ila 15 tekne tarihi ilçenin umut kapısı idi… Tekneler için kooperatif kuruldu…

Ve pandemi öncesinde liman müdürlüğünün de kurulduğu Hasankeyf’te nedense teknecilik alanındaki projeler yarıda kaldı …

Turizm sezonunda Hasankeyf umduğunu bulamadı. O teknelerin çoğu duruşta.

Sözde tekneler Ilusu Baraj havzası ile kantar köprüsüne kadar yerli ve yabancı konuklara tur yaptıracaktı…

Maalesef Batman’da Turizm’de geleceğe yönelik projeler yetersiz…

Sağlıkla kalın…