*Evet, şehir çürümenin ve yenilenmenin adresidir. İluh deresi kenarındaki onlarca yıkık-dökük, biriketkondu-taş yığma konumundaki eski binaları yıkmanın zamanı geldi, geçiyor…

* Şu günlerde çalışmaların sona doğru geldiği Cumhuriyet Meydanı ile Gülistan caddesi girişindeki parkların daha modern bir görünüme kavuşacağını gösteriyor.

PETROL ŞEHRİNİN ÖZETİ

Şehir çürümenin ve yenilenmenin adresidir.

İluh deresi kenarında ayakta kalan, yıkık-dökük yarı biriketkondu olan eski taş-yığma binaların yerle bir olacağından endişe ederek yenilenmesini istiyor insan.

Evet bir şehir kendine ait anılarıyla, yaşayan bir varlıktır.

Batman’ı ‘Batman’ yapan petrol kentinin eski insanların hayat hikayelerini bulmaya çalışarak parçaları bir araya getirme yolunda adım atıyoruz.

Petrol şehrinin hatırladıklarını ve hatta unutmaya çalıştıklarını ne kadar çok bilirsek, özünü o kadar yakalamış oluruz.

Petrol kentinin kendisine has sesleri var.

Ülkenin ilk petrol rafinerisinin olduğu TÜPRAŞ’ta mesai başlarken ve biterken sesi, kenti ikiye bölen DDY raylarında manevra yapan ya da rafineriye yük taşıyan trenlerin geçişlerinde ‘çan’ sesini andıran ses ve köy pazarında seyyar satıcıların sesleri…

Ve Batman’ın kendine özgü kokuları da vardır. Kara altın (petrol) kokusu ve şehir içinden geçen İluh deresinde tarifi imkansız foseptik kokusu.

ŞEHRİN İLGİNÇ KONUKLARI!

Sonbaharın son günlerinde yüzlerce leylek, bu coğrafyadan Nil nehrine uzanan göç yolu üzerinden bu şehri kat eder. Leylekler baharda ise tekrar buraya yönelirler. Gökyüzü zaman zaman sığırcık kuş sürüleriyle doyumsuz bir manzaraya sahne oluyor. Sığırcık kuş ve kargalar, buğday ekili tarlalarda kümelenir. Bir de TMO’nun yer silolarının çevresindeki mısır daneleri i ile buğday tanelerini gagalar sığırcık kuşlar.  Leylekler tabiri caizse kuş dünyasının anarşistleridir. Sığırcık kuşları ile kargalar gibi belli bir sırada ya da V düzeninde uçmaz, bütün gökyüzüne darmadağın bir şekilde yayılırlar.

Petrol’ün 1947’den sonra doğurduğu Batman, 1955’te ‘İluh’ köyü ile başladığı 70 yıllık serüveninde yarım milyonluk modern bir şehre dönüştü.

90’lı yıllardan sonra TPAO’da erken emeklilik, TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesi ve ardından TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nün sadece ‘Üretim Müdürlüğü’ statüsüne dönüştürülmesi, şehrin ekonomisini zayıflattı. Bir zamanlar ‘kara altın’ın başkenti olarak nitelendirilen ‘Batman’ şimdi eski petrolcülerin öyküleriyle anılıyor.

GÖZLER MEYDANDA…

Petrol şehrinin ilk meydanı olan Cumhuriyet alanındaki yeni düzenleme çalışmalarında sona doğru gelindi. Meydanda çalışmalar yapılmadan, yerel yönetim o alan çevresindeki esnafın da görüşünü almıştı.

Sadece Cumhuriyet alanı değil. Gülistan caddesi girişindeki iki parkta da yapılan yeni düzenlemeleri Belediye Başkanvekili Ertuğ Şevket Aksoy, şöyle özetlemişti:

“Cumhuriyet meydanının da aralarında bulunduğu yeni projelerimiz arasındaki Gülistan caddesi girişindeki iki park alanlarında çevresiyle kod farkını kaldırıyoruz, çevreyle uyumlu hale getiriyoruz. Aydınlatma, oturma alanları ve yeşil alanların yer aldığı özgün projeler yakında ortaya çıkacak. Belediye olarak vatandaşlarımızın görüşlerini, projelerle ilgili yorumlarını çok önemsiyoruz. Her zaman ifade ediyoruz; şehrimizi birlikte yönetiyor, şehrimizle ilgili proje karalarını birlikte alıyoruz. Projelerimizin için esnafımızın fikirlerini hep alıyoruz.”

Şu günlerde çalışmaların hızlandırıldığı Cumhuriyet Meydanı ile Gülistan caddesi girişindeki parkların daha modern bir görünüme kavuşacağını gösteriyor.

Esnafın tek arzusu bu projelerin kış mevsiminden öncesinde tamamlanması.

Kısacası; gözler meydanlarda.