Epey zamandır herkesin olduğu gibi bizim de gündemimizde Koronavirüs salgını var.

Küresel olarak tüm dünyayı etkileyen salgınla ilgili çok sayıda değerlendirmelerim oldu.

‘Koronavirüs’ün Rahmet Boyutu’ başlıklı üç yazı yazdım. Tahminime göre bu virüsün doğa, çevre, insan hakları, sosyal dayanışma ve ekolojiye olan olumlu yansımaları üzerine benim gibi uzun yazılar yazanların sayısı çok azdır.

‘Virüsün insanlık ailesini terbiye etme, ders verme yönü olduğu gibi, rahmet boyutlarını da görmek gerekir. Virüs salgını sonrasında dünya genelinde, havayı, suları, toprağı, çevreyi ve doğayı kirleten sayısız fabrikanın duruşa geçmesi nedeniyle muazzam olumlu gelişmeler yaşandı…

Düşünce ve inancıma göre hayatın her alanında ölçüyü kaçıran, zulmeden ve haddini aşan insanlık topyekun bir şekilde korkuyla uyarıldılar. Devletler, insanlar, toplumlar genel olarak bozulduğundan, zalimlikte sınır tanınmadığından, doğa, çevre ve ekolojiye verilen büyük zarardan, dünyada güç sahibi olma adına atmosfere salınan gazlardan, yaşanan ahlaki erozyondan, tokların genel olarak açların haline duyarsız kalmasından, milyonlarca insan açlıkla boğuşurken aşırı şekilde yapılan israftan, eğlencelere katrilyonlar harcanmasından, dünya genelinde sektörleşen fuhuştan… Örnekleri çoğaltabilirim, çoğaltabilirsiniz, bütün bu nedenlerden dolayı insanlık çok kötü bir süreçten geçiyordu…’

Bütün bu başlıklar altında önemli olumlu gelişmeler yaşandı. Ülkemizde şu ana kadar beş bine yakın insanımızın ölümüne neden olan virüs salgını nedeniyle tarihte ilk kez Ramazan Bayramı’nda sokağa çıkma yasağı kararı alındı…

**

**

Bayram arefesi ve ve günlerinde sokağa çıkma yasağı kararını olumlu buluyorum. Zira toplumumuz bayram boyunca kuralları ihlal edecekti. Virüs korkusu sürse bile hayat devam ediyor.

Bilindiği gibi Ilısu Barajı göl havzası genişliyor. Botan, Garzan, Batman çayları ve Dicle nehrinden beslenen Ilısu Baraj gölü havzası Batman merkez köylerine ait arazileri de sular altında bıraktı…

Suyun etkilediği alanlarla ilgili olarak gazetemizde yer alan haberin özetine bakalım: “Ilısu Barajının resmi açılışına saatler kalırken, 300 kilometrelik baraj havzasının son kısmında yer alan Batman-Diyarbakır il sınırındaki köylüler, yakınlarına kadar gelen baraj havzası gölü karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Batman merkeze bağlı Soğuksu (Zorava), Oymataş, Bismil ilçesine bağlı Ağıl (Ancolin), Küpeli, Şahintepesi, Yukarı Zillek ve Aşağı Zillek köy sakinleri, dev bir gölü andıran baraj havzasındaki manzaraya şaşırıyor. Soğuksu köyünde oturan 48 yaşındaki Turan Saraykaya, eski DDY raylarının büyük bölümünün su altında kaldığını ifade etti.”

https://www.batmancagdas.com/gundem/ruyamizda-gorsek-inanmazdik-h68888.html

Evet, Zorava köyü ve ekili arazileri sular altında kaldı, Zilek su kaynağının kaldığı gibi. Edindiğim bilgilere göre Balpınar beldesinin hemen aşağısında kalan Segirka köyüne ait ekili araziler de sular altında kalmış durumda…

**

**

“KİMSE BİZİ UYARMADI”

Segirka köyünün iki yıl önce çöplük alanına dönüşen ve tepkimiz üzerine temizlenen köy mera alanı da sular altında…

Ayrıca bin dönümden fazla ekili arazi sular altında kalırken, köylüler suların nereye kadar geleceğini bilmediklerini söylüyorlar.

Arazileri icar eden çiftçiler ekinlerinin sular altında kalması nedeniyle perişan duruma düşerken, kimsenin kendilerini uyarmadığını söylüyorlar. Sosyal medyada, ‘Bazı çevre köylüleri soruyorlar; Ilısu Baraj gölünün ulaşacağı son nokta neresi? Zorava su altında kaldı, Segirka ve Gıresira emniyette mi? Bilmediğim için soruyorum. Bilgisi olanlar dayanaklarını da açıklayarak görüş belirtebilirler mi?’ şeklinde paylaşım yaptım. Tarafıma ulaştırılan bilgilere göre köylülerimiz oldukça endişeli şekilde bekleyişlerini sürdürüyorlar…

Bu yıl aşırı yağışlardan kaynaklı olarak Ilısu Barajı göl havzası çabuk doldu. Arazileri istimlak edilen ve kendilerine hak edişleri verilen Zorava ve diğer köylüleri için bir şey söylemiyorum. Suların bir gün arazilerini ellerinden alacaklarını biliyordular. Ancak Balpınar(Gıresira) ve Zorava sakinlerinin zararlarının tazmin edilmesi gerekir…

DSİ yetkililerinin köylülerimizin endişeleri ile ilgili kamuoyuna açıklama yapmaları gerektiğine inanıyorum. Segirka’nın sular altında kalmasından bile endişe ediliyor. Ilısu Barajı sularının ulaşacağı son nokta neresidir? Segirka ve Gıresira için risk var mıdır? Arazilerini ekmemeleri için nasıl uyarılmışlar, muhtarlar bilgilendirilmiş mi? DSİ yetkililerini açıklama yapmaya ve köylülerimizin endişelerini gidermeye davet ediyorum