Sakız’ın tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Sakız, tarih boyunca farklı kültürlerde de kullanılmıştır. Özellikle antik çağlarda, ağaç reçinesi veya doğal sakız, çiğneme amacıyla kullanılmıştır” dedi.
Tarihi milattan önce 5. yüzyıla dayanıyor
Prof. Dr. Karabulut Sakız’ın tahinin Milattan önce 5. Yüzyıla dayandığını vurgulayarak, “Yunanlar, birçok farklı ağaç türünden elde edilen 'Mastiche' adlı bir sakız türünü tüketmişlerdir. Bu tür sakız, özellikle Arap Yarımadası ve Orta Doğu'da yaygın olarak kullanılmıştır. Antik çağlarda, çeşitli ağaçlardan elde edilen doğal sakızlar kullanılmıştır. Bu sakız, özellikle Sakız Adası'nda bulunan "mastic" ağaçlarından elde edilirdi ve aromatik bir tat içerirdi. Dünya genelinde sakız ağacının doğal olarak yetiştiği bölgeler Yunanistan'ın Sakız Adası (Bu adadan aldığı adla da bilinir.) Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Ege bölgesi, Yunanistan'ın Kıbrıs Adası, İtalya'nın Sardinya Adası, Cezayir ve Tunus'un bazı bölgeleri, Lübnan ve Ürdün gibi Ortadoğu ülkelerinde de yetişir. Ülkemizde, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde (Mardin, Siirt, Şanlıurfa, İzmir Çeşme gibi illerde) doğal olarak sakız ağacı bulunur ve bu bölgelerde geleneksel olarak sakız üretimi yapılmaktadır. Mardin yöresindeki Mor Gabriel Manastırı gibi tarihi yerlerde de sakızın kullanımı bâriz olmuştur. Bu tarihi mekanlar, sakız ağaçlarıyla çevrili olup, bu ağaçlar manastır hayatında ve yerel yaşamda önemli bir rol oynamıştır” şeklinde konuştu.
“Odaklanmak için sakız öneriyorum”
Günümüzde bir çok stresli ve odaklanmayı gerektirecek eylemlerin var olduğunu da belirten Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, ”Stresi azalttığı bilinmektedir. Daha modern zamanlarda, sakız, endüstriyel üretimle yaygınlaşmış ve çeşitli tatlar ve aromalar eklenerek popüler bir atıştırmalık haline gelmiştir. Sakız, çiğneme alışkanlığına bir alternatif olarak stres ve gerginlik azaltmada da kullanılabilir” ifadelerine yer verdi. (İHA)