Dünden devam

Bugün mevsimlik işçilerin dramı ile ilgili 5. yazımı sunuyorum. Uzun bir yazı oldu diyenlere katılıyorum; uzun oldu ama değdi…

Basit bir meseleden söz etmedim.

Bu ülkenin Kunta Kinteleri, üvey evlatları, sahipsizleri olan mevsimlik emekçilerden söz ettim.

Dayanaksız hiçbir şey yazmadım.

Hiç kimseye, hiçbir kurum ve kuruluşa haksız yere eleştiri yapmadım, hukuklarına girmedim.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nı eleştirirken isabet ettiğime inanıyorum.

Konya’nın Yunak ilçesinde trafik kazasında hayatını kaybeden 7 mevsimlik emekçinin tabutları yan yana konulup, “Bu acıya yürek dayanmaz” ve ‘Kahreden acı tablo’ diye manşetler atılırken, bu ülkenin Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı eğer bir başsağlığı mesajı yayımlamıyor, bir üzüntü ifadesiyle toplumun karşısına çıkmıyorsa, kendilerini az bile eleştirdiğimi belirtmek isterim…

Bu ülkede 2010 yılında Başbakanlık Genelgesi ile bahse konu emekçiler için tüm bakanlıklara, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, il valileri, ilçe kaymakamları ve alt müdürlere kadar yol haritası çizilerek görevler verilmişse, bunun gereği yapılmamışsa ve yapılmıyorsa, eleştirmeyeyim mi?..

Bir Çalışma Bakanı o genelgeden yedi yıl sonra bile çarpıcı beyanlarıyla günah çıkartıp, acı tabloyu gözler önüne sermişti, hakkını verip yayımladım.

**

**

Değerli Okurlar, aslında mevsimlik işçilerin sorunları, çok boyutlu yaşam pratikleri, yaşadıkları sıkıntılar, bazı kentlerde ötekileştirmeleri, eğitim, sağlık, ulaşımda yaşadıkları sıkıntılar, onlar için verdiğim mücadeleler, kaleme aldığım yazılar vs ile aslında bir kitap yazabilirim.

Yani 5 günlük yazı dizisi uzundur diyenler beni hoş görsünler de önemli olan hangi vurgularla bu yazılarımı yazdığımı dikkatle incelesinler.

Vermek istediğim temel mesaj bu emekçilerin sahipsizliğidir…

Bu gerçeği gözler önüne serdim.

İkincisi ve en önemlisi ise toplumsal bir duyarlılık oluşturulması gerektiğine dair görüşlerimi dillendirdim.

Çünkü toplumsal bir duyarlılık oluşturulmazsa, kimse bu mesele üzerinde durmayacak ve emekçilerimiz yollarda can vermeye devam edecekler…

Dün ifade ettiğim gibi bir kere daha Konya’da mevsimlik emekçilerin trafik kazasında can vermeleri ve 7 tabutun sıraya dizilmesi üzerine yaptığım eleştiriler, tespitler ve önerilerin kamuoyunda gereken karşılığı bulmasını diliyorum.

**

**

O zamanki genelgede, mevsimlik işçiler için alınması gereken tedbirler için Mecliste konuşan dönemin Batman Milletvekili Sayın Mehmet Emin Ekmen’in sözlerini de hatırlatayım: “Ekmek ve yemek pişirme, çamaşır ve bulaşık yıkama ile tuvalet ve banyo mahalleri gibi asgari ihtiyaçların karşılandığı barınma yerlerinin işverenlerce karşılanmaması halinde; uygun yerleşim yerleri ve alt yapıları İl özel idarelerince oluşturulacaktır. Genelge; İşçilerin ve yöre halkının birbirinin emek ve işine duydukları ihtiyaç, kardeşlik ve dayanışma bilincini güçlendirmeye yönelik olarak meslek teşekkülleri ve sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla alınacak tedbirleri de içermektedir. İstismara yol açacak sosyal ve siyasal sorunlara fırsat verilmeyecek, özellikle Devletin tarafsızlığına gölge düşürecek her türlü söz, eylem ve uygulamadan kesinlikle kaçınılacaktır. Bu genelge sosyal devlet ilkesinin uygulanması açısından oldukça önemlidir, bir ilktir. Bu düzenleme devlet için küçük ama işçiler için büyük bir adımdır. Siyasetçilerin ve sivil toplumun katkısı ile uygulanacak bu genelgenin çok önemli bir sorunun çözümünü sağlayacağı açıktır. Her partiden siyasetçilerimizin bu genelgenin uygulanmasını takip etmesi anlamlı olacaktır.”

Ne yazık ki geçen zaman sürecinde ilk yıllar hariç önemli adımlar atılmadı. İlk yıllarda ulaşımda rahatlama sağlandı, tren seferleri düzenlendi. Ancak sonraki yıllarda her şey unutuldu.

On yıl önceki Başbakanlık Genelgesinde göç alan ve veren illerin valilikleri bünyesinde mevsimlik işçileri izleme kurullarının oluşturulması emredilmişti. Hangi valilik bunun gereğini yaptı?

Yıllar önceki sözlerimi güncelleyerek diyorum ki; on yıl sonra mevsimlik işçiler hala eski köle düzeni koşullarında çalıştırılıyorlar.
Hala emekçilerin sosyal güvenceleri yoktur.

Hala emekçiler örgütlü ve sendikalı değildir.

Hala emekçiler zorlu yaşam koşullarına direnmekte, ağır bedeller ödemektedir.

Hala emekçiler düşük ücretle çalıştırılmaktadır.

Hala emekçiler 12 saate yakın süre ile çalıştırılmaktadır.

Hala emekçiler ulaşımda bile rahata kavuşturulmamıştır.

Hala emekçiler çağdaş köleler olarak görülmekte olup, yayımlanan genelgelere rağmen pek çok haktan mahrumdurlar.

Hala emekçiler sahipsizdirler, kimse onları sormamaktadır.

İlgili Bakanlıkları, mevsimlik işçi veren ve alan kentlerin Vali ve diğer kurum kuruluş yöneticilerini, emek ve emekçilerden yana olan herkesi, hep duyarsız kalan emek örgütlerini, basını, STK’ları ve duyarlı çevreleri mevsimlik emekçilerin hakları için çaba göstermeye davet ediyor ve yürürlükten üç yıl önce kaldırılan ilk önemli Başbakanlık Genelgesi ile 2017 yılı Başbakanlık Genelgesini herkesin ve kamuoyunun takdirlerine sunarak 5 günlük yazı dizimi sonlandırıyorum.

https://www.alomaliye.com/2017/04/19/mevsimlik-tarim-iscileri-ile-ilgili-20176-sayili-basbakanlik-genelgesi/