Yıllardır mevsimlik emekçilerle ilgili kahredici haberler yaygın medyada yer alırken, atılan çarpıcı manşetlere rağmen tarih tekerrür etmeye devam etmektedir…
Oysaki merhum Şair Mehmet Akif’in dediği gibi; “'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?.."
Bunu niye yazıyorum? Konya’da kahreden bir trafik kazası daha yaşanırken, 7 emekçimiz hayatını kaybetti, işte haberin spotu:
“Son dakika haberine göre, Konya'nın Yunak ilçesinde tarım işçilerini taşıyan minibüs ile tırın çarpışması sonucu, 7 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi yaralandı. Konya'nın Yunak ilçesinde tarım işçilerini taşıyan minibüs ile TIR'ın çarpıştığı kazada yaşamını yitiren 3'ü çocuk, 7 kişi, memleketleri Şanlıurfa'da yan yana toprağa verildi. Hayatını kaybeden tarım işçilerinin yakınları cenazede sinir krizi geçirdi.”
**
**
EMEK ÖRGÜTLERİ NEREDE?..
Bu haber, benzer gelişmelerin tek bir açıklaması vardır; mevsimlik işçiler sahipsizdir…
Bu yüzde 95’i örgütsüz, sendikasız, sigortasız emekçilerin hak ve hukuklarını savunan emek örgütleri yoktur…
Bu emekçilerin kahredici dramından sonra ses veren bir emek örgütüne tanık olmadım.
Sahi emek örgütleri nerede?
Neden sigortasız, düşük ücretle çalıştırılan, büyük mahrumiyetler yaşayan bu emekçiler için sesiniz çıkmıyor?
Ses verdiniz de ben mi duymadım?
Hangi emek örgütü, hangi konfederasyon, hangi sendika Mevsimlik işçilerle ilgili raporlar hazırlamış, onların yaşam hakları için toplumu aydınlatmış?
Ben göremiyorum. Ancak bu köşenin acizane yazarı olarak emekçilerimizin hakları için yıllarca mücadele vermişim. Bunu belgeleriyle açıklayabilirim…
**
**
Bu kahredici gelişmeye lakayt kalmam mümkün değildi…
Köşe yazımdan önce sosyal medyada tepkimi şu ifadelerle dile getirdim:
‘Mevsimlik işçilerle ilgili sayısız çalışmaya ve yazıya imza attım.
2010 yılında dönemin Batman Milletvekili Sayın Mehmet Emin Ekmen, Batman'da hazırlanan Mevsimlik işçilerle ilgili raporu TBMM gündemine taşıdı, bürokraside ciddi girişimleri sonucu ilgili bazı bakanlıklar ardından Başbakanlık Genelgesi yayımlandı.
Bu emekçilerimizin ulaşım, konaklama, eğitim, sağlık vs her konudaki hakları ve alınması gereken tedbirler genelgelerde bellidir. Valilikler bünyesinde oluşturulacak kurullara kadar her konuda mevsimlik işçilerle ilgili olarak üzerlerine düşeni yapmayanlar bu ölümlerin ağır veballerinin altında kalacaklardır.
Sadece manşetler atarak, acılardan söz ederek, 'kader' diyerek meseleyi kimse geçiştirmesin. Bu mazlumların, mağdurların ahı arşa kadar yükselmiştir.’
**
**
Evet, bu mesele çok önemlidir. Duyarlı insanlarımız da sosyal medya üzerinden ses veriyor. Çarpıcı olan bazı yorumları bilginize sunmak istiyorum: “Dün Konya Yunak'ta minibüs ile tırın çarpışması sonucu hayatını kaybeden Şanlıurfalı tarım işçilerinin isimleri:
Ahmet Okal...
Fida Okal...
Mehmet Kuş...
Mehmet Okal...
Medine Okal, 18 yaşından küçük...
Mehmet Okal, 18 yaşından küçük..
İbrahim Okal, 10 yaşında
Bir aileden 6 mazlum fert feci bir şekilde can veriyor. Biliyorum gündeminiz yoğun!
Ama biraz da buraya kulak verin ırgatlık, hamallık, mevsimlik işçi yada yevmiyece bunun adına ne derseniz dayin.Daha aldıkları gündelik para 50-55 TL. Ne sigortaları var ne yemekleri. “ (Basri Ezer)
**
**
“Bugün de öldük anne
Topraksızdık
Yoksulduk
Çocuktuk
Irgattık
Yaşamak ne yana düşer ki
Biz bugün de öldük anne
Son kez
Bugün de öldük.
Ne mevsimlik işçi ailelerinin, ne de gurbette inşaat işçiliği yapanların ızdırabını, dramını, hikayesini, yoksunluğunu, bizzat yaşamayanların anlatması/anlaması ne kadar zorsa,
böyle bir hikayeyi hiç yaşamamış olanların masa başında yazarlığının konusu haline getirmesi de o kadar sanal duygular/duyarlılıklar içerir.” (İzzet Saldamlı)
Devamı yarın
