*Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Batman Çağdaş Web TV’de ağırladığımız ve alanlarında uzmanlaşan iki önemli simanın açıklamaları az da olsa insanları rahatlattı. Konuklarımız, Prof. Dr. Yaşar Eren ile Prof. Dr. İlyas Yılmazer’in açıklamaları dikkat çekiciydi.

*Batman’da ne yazık ki en büyük problem İluh Deresi çevresindeki eski ve güvensiz yapılar. Bu yapıların yoğun olduğu alan ise İluh Deresi kenarındaki eski yerleşim birimlerindeki güvensiz yapılardır. O bölge 2006’da yaşadığı sel felaketine 11 can vermişti.

DİKKATE ALINMASI GEREKEN UYARILAR

Kahramanmaraş merkezli iki depremin acı tablosu her gün ekranlarda ve yazılı basının manşetlerinde. Geçen Cuma akşamı Çağdaş Web TV’de iki önemli konuğumuz vardı. Batmanlı Prof. Dr. Yaşar Eren ve bir diğer önemli isim de 20 yıl önce Batman'da deprem araştırmasını yapan Prof. Dr. İlyas Yılmazer idi. Duyarlı iki bilim adamı dün de bugün de bu şehrin depreme karşı alınması gereken önlemlere yönelik ciddi uyarıları vardı.

Yıllar önce korunması gereken 1’nci sınıf arazinin olduğu ‘Batman Ovası’nın beton yığınına dönüştürülmesi tartışıldı, masaya yatırıldı.

Elbette bundan sonra kimsenin bu şehre dokunması mümkün değil ama bu saatten sonra dere yatakları ve Batman Çayı’na yakın alanlarda çok katlı binaları önlemek.

Her zaman söylüyoruz.

Bu kentin acil olarak ‘Kentsel Dönüşüm’ projesine ihtiyaç duyduğunu söylüyoruz.

Batman’da ne yazık ki yapı stokunun çoğu afet riski taşıyor.

Örneğin İluh deresi çevresindeki eski yapıların çoğu riskli.

Her şeyden önce bu şehrin eski yerleşim bölgesinin elden geçirilmesi için ‘Kentsel Dönüşüm’e buradan start vermek gerekiyor.

BİR UYARI DA DEĞER’DEN

Jeoloji Mühendisi Batmanlı hemşehrimiz Burhan Değer, şimdilerde yurt dışında yaşıyor fakat uzakta da olsa bu şehrin sorunlarına duyarlı güzel bir sima.

Bakın ne uyarılarda bulunmuş Değer:

“ -Arazinin Zemin yapısı’ başlığı altında Batman ve yakın dolayı katı zeminlerin, şev eğimlerinin az olduğu ve yeraltı suyu bakımından fakir olduğu zeminlerdir. Batman ovası tarım arazisi olarak kalmış olsaydı, çok güzel olurdu. Ancak bu ovanın üzerine yapılaşma ile zenginleştirilmiştir. Ancak ovada örtü tabakası çok kalın değildir. Sıvılaşma beklenilmemelidir. Sıvılaştırma olabilmesi için zemin taneleri homojen (taneler kum olmalı, tane boyutu aynı boyutta olmalı ve yer altı suyu olmalı) değildir. Bu ova bir Amik ovası veya Adapazarı ovası gibi değildir. Ova da  inşa edilmiş olan yapılarda olası yeraltı suyunun drenajı sağlanması yapıların deprem şiddetini azalmasına etken olacaktır. Bu sistemde temel çevresi açılacak ana zemine kadar kanal kazılarak, Jeo mebran ile kaplanır. Kanal 5/15 granülen malzeme ile doldurulması ile deprem sırasında yeraltı suyunun yapı üzerinde etkisi azaltılarak, suyun kanaldan yüzeye serbest çıkmasını sağlamak gerekir. Yapıların temel yükleri mini kazıklar üzerine aktarılması bina güvenirliğini artırır. Batman zemini Depremsellik açısından bir Hatay, Adapazarı veya Kahramanmaraş ovası gibi değildir.”

BATMAN'IN YER ALTI SU HARİTASI

Elbette Batman’ın su haritası da vardır.

Bu konuda DSİ 10. Bölge Müdürlüğü'nde haritanın mevcut olduğunu hatırlatan Jeoloji Mühendisi Değer, sözlerini şöyle sürdürüyor;

“-Batman’da zemin özelliğinde binaların inşa edilmesi şüphesiz deprem şiddetini azaltır. Hiç şüphe yok ki… Site ve Batı Raman arasındaki alanlar en güvenilir zeminlerdir. Batı Raman neritik kireç taşları çok sağlam zeminlerdir. Derdimiz mevcut yapılardır. Yapıların güvenirliliği ve deprem şiddetini azaltıcı önlemleri nasıl alabiliriz, olmalıdır. Bu bağlamda dünyada birçok örnekleri var olan projeler mevcuttur. Önemli olan doğru zamanda doğru projeyi tatbik etmektir. Bu da ranta dönüşmeden insan hayatı için yapılmalıdır.”

SADECE MÜTEAHİTLER Mİ SUÇLU

Evet 6 Şubat sabahı Türkiye’nin uyandığı büyük acı sonrası, afet bölgesinde, enkaz yığınına dönüşen yapıların müteahhitlerinin yakalanıp tutuklandığı yönünde haberler de TV ekranlarına yansıdı.

Elbette onlar kadar sorumlu olan bazı meslek gruplarının da henüz gözaltına alınıp tutuklandığını oysa binaları sadece müteahhitler inşa etmiyor. Her bir binanın yapımında onlarca teknik ismin de imzası bulunuyor.

Kısacası o korkunç depremde yıkımlardan sorumlu olan sadece müteahhitler değildir. Bundan böyle her inşaatın evraklarına ulaşıp gereği yapılmalı ve sorumlular hak ettikleri en ağır cezalara çarptırılmalıdırlar.

Batman’da 2006 yılındaki sel felaketin de ‘İluh Deresi’ kenarındaki yorgun yapılar gözümüzün önünde duruyor. Ne yazık ki üniversitede deprem jeologları bulunmuyor. Kentsel dönüşüm ilk etabında bir bölümü yıkılan o ada da halen bazı yapılar orta yerde duruyor. Ne yazık ki 2006’daki sel felaketinde yeteri kadar ders almadık.

6 Şubat afeti önümüzde alınması gereken büyük bir ders olarak duruyor.

Şimdi artık gelin ne yapmamız gerektiğini tartışalım...