Sevgili Çağdaş Gazetesi okurları herkese merhabalar.Yeni eğitim ve öğretim yılı çocuklarımız için hayırlı olsun tüm öğrencilere başarılar diliyorum.Uzun bir uzaktan eğitim dönemini geride bırakan çocuklarımız sonunda okullarına kavuştular.Peki,okullarında açılmasıyla henüz bitmemiş olan salgın çocuklarımızın sağlığını tehdit etmiyor mu? Salgının yetişkin ve çocuklarda düşük bağışıklığı hedef aldığını, hastalık seyrinin bağışıklıkla orantılı olduğunu bu süreçte deneyimledik ve sonuç olarak yüksek bağışıklıkta hastalığın etkisini daha düşük oranda gördük.Bu sebeple çocuklarımızın bağışıklığını ne kadar yüksek tutarsak ve desteklersek salgın çocuğumuz okula gitse dahi daha az etkili olur.

Peki neler yapalım,çocuğumuzun bağışıklığını nasıl güçlendirelim,salgından nasıl en az şekilde etkilenmesini sağlayalım?

Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme her yaş grubunda olduğu gibi özellikle çocukluk döneminde çok önemlidir.Öğrencilerin okulda başarılı olmasının yanı sıra büyüme ve gelişmeleri için de sağlıklı beslenmeleri gerekmektedir. Bu konuda ailelere ve öğretmenlere büyük görev düşmektedir. Çünkü okul çağındaki çocuklar hayatlarının sonuna kadar devam edecek beslenme alışkanlıklarını bu yıllarda edinirler.Çocukların beslenme alışkanlıkları, zamanla toplumun beslenme alışkanlığına dönüşür.Anne karnında başlayan beslenme; bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemi şeklinde devam eder. Çocukluk yıllarında edinilen doğru beslenme alışkanlıkları sayesinde birey sağlıklı bir yetişkinlik ve yaşlılık geçirir.Çocukluk döneminde edinilen yanlış beslenme alışkanlıkları kalp hastalıkları,diyabet,obezite,diş ve ağız sağlığı sorunları gibi temel risk faktörlerini oluşturmaktadır.

Sağlıklı beslenme besin çeşitliliğine dayanır ve günlük gereksinim duyulan enerji ve besin ögelerinin besinlerle vücuda alınması gerekmektedir. Besinler içerdikleri besin ögelerine göre beş grupta toplanmaktadır ve çocuklar için günlük tüketilmesi gereken porsiyon ölçüleri şu şekildedir.

Süt ve ürünleri grubu: Günlük 2-4 porsiyon

Et, yumurta, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar grubu: Günlük 2,5-5 porsiyon

Ekmek ve tahıllar: Günlük 2,5-5 porsiyon

Sebzeler:Günlük 1,5-2,5 porsiyon

Meyveler: Günlük 1,5-2,5 porsiyon

Çocuklarda ve gençlerde en yaygın görülen olumsuz beslenme alışkanlıklarından biri öğün atlamadır. Türkiye’de ve dünyada yapılan beslenme alışkanlıklarının değerlendirildiğinde çocukların en sık atladıkları öğün, günün en önemli öğünü olarak kabul edilen kahvaltıdır. Uykuda geçen uzun açlık sürecinden sonra çocukların güne besleyici bir kahvaltı ile başlaması sağlığı ve başarıyı desteklemektedir.

Günlük 2 bardak süt veya 2 kase yoğurt tüketimi çocuğumuzun kemik ve diş sağlığını olumlu yöndeetkileceyecek temel unsurlardandır.

Sağlıklı beslenme dahilinde paketli gıdalara olan ilgiyi en düşük oranlara indirmemiz gerekir.Paketli gıdaların evde yapılabilecek türevlerini çocuklarımıza yaparak içeriğini sağlıklı hale getirebilir ve içeriğini bilmediğimiz ürünlere yönelmenin önüne geçebiliriz.

Çocuklarımızın beslenmesini mutlaka 3 ana öğün yapacak şekilde düzene oturtmalı ve en az 2 ara öğün yapma alışkanlığı kazanmasında yardımcı olmalıyız ki sağlıklı beslenme  planını ilerleyen dönemlerde hayatına uyarlaması kolay olsun.

Eğer öğle yemeğinde okulda yemekhane gibi bir hizmet söz konusu değil ise çocuklarımızın yanına mutlaka beslenme çantası vermeye özen göstermeliyiz.Okul kantinlerinde satılan tost,hamburger veya kızartmalara yönelimi bu şekilde engelleyebiliriz.

Çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı edinebilmesi için sevdiği ‘fastfood’ların sağlıklı pişirme yöntemleri ile de yapılabileceğini unutmayalım ve sağlıklı tarifler deneyelim.Sağlıklı tarifler ile çocuğumuzun sağlıklı yiyeceklere olan ilgisini arttırabiliriz.

Çocuğumuza okulda 1 ya da 2 ara öğün yapma alışkanlığı kazandırabiliriz.Beslenmeçantasına koyacağımız kuruyemiş,meyve ve süt ile çocuklarımıza hızlı tüketebileceği ve sevebileceği ara öğünler sağlayabiliriz.

Beslenmenin yanında çocuklara düzenli fiziksel aktivite yapma alışkanlığı kazandırılması da çok önemlidir.Düzenli yapılan fiziksel egzersiz, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığını arttırmada, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimini desteklemede ve günümüz çocuklarında ekran bağımlılığının önüne geçmede oldukça etkilidir.

Bu faktörler çocuğumuzun sedanter(fiziksel aktivitenin olmadığı yaşam tarzı) bir yaşam tarzı değil, aktif ve sosyal bir yaşama alışmasını ve ilerleyen dönemde sedanter yaşamın sebep olduğu obezite riskini de minimuma indirgemeye yardımcıdır.

Bağışıklığı güçlendiren bir diğer faktör ise, düzenli uyku düzeninin sağlanmasıdır.Salgın döneminde çoğu çocukta bozulan dengeler okulların açılmasıyla yeniden bir düzene oturtulup, sağlıklı beslenme ile desteklenerek bağışıklığı maksimum seviyede tutmak mümkündür.

Mail adresim veya instagram adresim üzerinden sorularınızla bana ulaşabilirsiniz,hepinize sağlıklı günler dilerim.

Editör: TE Bilişim