Batman Çağdaş gazetesindeki haberlerden öğreniyorum ki; Kovid ile mücadele sırasında aşılama oranlarının artması için herkes gayret ediyor. Sağlık Müdürlüğü,hekimler,  sendikalar, sivil toplum kuruluşları, iş insanları… Ne mutlu bu işi başaracağız!

Başka ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de aşı karşıtlığı ve

şüpheciliği olanlar meydanlarda taraftar topluyorlar!

Koronavirüse meydan okurcasına:

“Kovidden korkma, aşıdan kork!”

Kabul edilemez bir söylem!

Kovid-19 salgınına karşı mücadele son hız sürerken,

aşı şüphesi oluşturacak eylem ve söylemler

maalesef aleni.

Aşılara evet diyenler cephesinden bakılacak olursa;

Aşılar insanlık için,

hem bizi hem toplumumuzu korumak,

hayat kurtarmak ve normalleşmek için güvenli  birer araçtır.

Aşı açısından ise; insan haklarını açısından seçim özgürlüğü dikkate almadan topluma dayatılan bir sağlık müdahelesi olarak görülmesi.

Farklı görüşlerin kutuplaştırılması, aşılı ve aşısız şeklinde damgalanmalar tartışmaları imkansız hale getiriyor.

Aşı karşıtlığı ve şüpheciliğini, kişilerin hastalanıp yoğun bakımlarda son pişmanlık olarak yıkmaları geç kalınmış bir çaba olduğunu anlayabiliyoruz. Ancak çoğu kere iş işten geçmiş oluyor ve elden bir şey gelmiyor.

AŞI ŞÜPHESİNİ AŞMAK MÜMKÜN

Kendini onların yerine koy! Güven ver

Her gün medyada ve kamusal tartışmalar ve bildirimlerde aşının savunusunu yapan çoğu bilim insanları aşı konusunda kanıta dayalı yaklaşımlar sergilemektedirler. Karşımızdakiler sunulan grafikler, istatistiklerden ne anlıyor bilmiyoruz? Bilgi sunmanın yanında şüphesi olanları anlamakla yola çıkmak ve iletişim elzem.

Yoksa karşımızdaki kişi kör ve sağır gibi davranır.

Kişileri anlayamıyorsak, salt kanıt sunmak karşımızdakini algısız bir konuma sokar.O zaman da konuşan değil, küsen/kaçan insanlarla karşılaşırız.

Şüpheciliğin bağıntısını araştır

Aşı şüphesi olanların bu hissini ve davranışın nedenini anlamak

ve nereden kaynaklandığını bilmek önemli.

Bunun için emek harcamalı ve zaman ayırmalıyız.

Çünkü bazı toplulukların ve kişilerin geçmişten gelen kötü uygulama kaynaklı şüpheleri olabilir.

Bireyler sağlık hizmetleri sırasında arzu edilmeyen deneyime sahip olabilirler.

Şunu bilmeliyiz: İnsanlarla her zaman aynı fikirde olmayabiliriz.

Kişileri anlamaya başlamak için daha alçak gönüllü ve istekli davranmak esastır.

Ortak Şüphecilik zemini

Bilim ve bilim insanları,  halkla  şüphecilik ortak zemininde buluşmak mümkün.

İnsanlar şunu bilmeli;

Bilim insanları kanıt olarak sunulan her şeyi kesinlikle kabul etmez.

Bunun yerine, sunulan kanıtları dikkatlice gözden geçirir,

eleştirir ve değerlendirir.

Tabi bunun için bir süreç gerekir.

Harekete geçir!

İnsanları sağlık konusunda kendi lehlerine en doğru seçimleri nasıl yapmalı?  İşin başında doğru şeçim yapma istemlerini teşvik etmek esastır.

Rastgele Google ya da sosyal medya paylaşımı gerçeklerini paylaşmaya meyilli insanlar çok sayıda biliyoruz.

Bunu aşmanın yolu; birinin daha iyi bilgi sahibi olmaya istekli olduğunu kabul etmek.  Ancak bu sayede ilerleme sağlanabilir.  Bilimsel sağlık okur yazarlığı önem kazanır.

Bu aşamaya giden yolda;  bir kişinin anlaşıldığını, önemsendiğini hissettiğinde iletişim kurma imkanı daha çoktur. Bir kişiyi ikna etmek,  bir fikri değiştirmek stratejik bir aşama olabilir. Kovid mücadelesi telaşımızdan, daha dikkatli olmazsak çabamız beyhude olduğunun farkına bile varamayabiliriz.

Soruları sabırla dinle ve saygıyla cevapla

Aşıların ne kadar güvenli ve etkili olduğunu yazdık, söyledik ve tartıştık hep.  Buna rağmen aksi yönde pek çok komplo teorisi de sunuluyor. Bazı kişiler toplumsal baskı ya da utangaçlıktan dolayı hekimlerine sormayacağı tarzda sorular olabiliyor. Örnek olarak aşı “kısırlık yapıyor”, “soyumuzu kurutacak” vb.

Komplo teorileri bize saçma sapan gelebilir.  Aşıların yapısı, mekanizmalarından yeterince bilgisi olmayan ve emin olmayan biri için aşılar potansiyel korku olmayı sürdürür. Bazı aşı şüphecileri belirli yan etkiler üzerinde odaklanırlar. Örnek; kalp krizi, böbrek hasarı, kan pıhtılaşması, kovid yapması, kısırlık gibi.                                                                                 

Aşı konusundaki yanlış bilgi ve inanışları ortaya çıkarmalıyız. Ancak bu durum aşı şüphesini aşmak için yeterli değildir.  Aşıların kayda geçmiş yan etkilerini paylaşmak ilk başta aşı şüpheciliğine yol açıp güvenirliliğini sorgulatır.

 Ancak bilgi  her zaman korkunun panzehiridir. Şüpheyi aşmayı sağlar. Kişilerin aşı konusunda korkularının farkındayız.  Kafalarına takılan soruları bilimsel olarak cevaplamak esas. Kanıtlarla cevaplamak için bilim insanları yeterince veri biriktirdi. Doğru ve gerçek cevaplar şüpheye yol açan soruların anahtarı olur her zaman.

Şurası unutulmalı ki, biz hekimler ve bilim inanları; aşı şüphesi konusundaki sohbetlere kendimizi onların yerine koyup, düşüncelerine saygı duyup, onların his ve davranışlarının tercümanı olarak karşılıklı iletişim kurmaya hazırız.

Zorlukların üstesinden gelmek hep birlikte mümkün.

Editör: TE Bilişim