Evet, “Ruhu Doyurmak.

Ruh nasıl doyar?

Ya da “Ruh” doyacak bir şey midir?

Bu denli soyut bir kavramı doyurmaya çalışmak bize ne kazandıracaktır?

Yeteri kadar doyurulmayan bir Ruh’un bedenimize etkisi ne olacaktır?

Her ruh aynı şekilde mi doyar?

Ya da ruhların doyum seviyesi aynı mıdır?

Ruhun doyurulması ile ilgili daha birçok soru sorabilir, kafada onlarca soru işareti oluşturabiliriz ancak konuyu daha komplike hale getirmeden açıklık getirelim.

“Karnını doyurmaya çalışmaktan çok, ruhunu doyur!”

Kendime her dem düstur edindiğim ve söylediğim bir söz. Her daim zihnimde dolanır durur. Çünkü ruhu doyanın, karnı zaten doyacaktı.

Ruh nedir? Ruh; dinlerin ve ruhçu felsefelerin insanın vücudunda bulunduğunu kabül ettikleri, yaşamın özü saydıkları, canlılığı sağlayan, maddesel olmayan varlık, ölümsüz sayılan kök, ilke olarak kabül edilmektedir.

Tanımından da anlaşılacağı üzere ruh, varlığımızın olmazsa olmazıdır. Ve can alıcı bazı noktaları vardır. Bunlar; yaşamın özü sayılması, canlılığı sağlaması ve ölümsüz sayıla kök olmasıdır.

Bedenimiz hayata gözlerini yumabilir ancak ruh, hayata gözlerini yummaz çünkü o ölümsüzdür.

Meslek hayatımızda, ailede, okulda, futbolda, şehirde birileri ya da bir şey için vs. “ruh yok ruh” tabirini sıkça duymuşsunuzdur. Bu tabiri neden kullanıyoruz diye düşündüğümüzde, aklımıza hemen “yaşam enerjisini kaybetmiş, depresif semptomlar sergileyen, canlılığını yitiren, yaşamın özünden kopan, negatif enerji saçan” bireyler zihnimizde belirecektir. Bu kişiler ruhlarını doyurmaya çalışmadıkları sürece, soyut çerçevede ruhlarını kaybedeceklerdir.

Tam tersini düşünürsek eğer (kişilik özelliklerinden bağımsız) yaşı oldukça ilerlemiş ya da zor şartlar altında yaşam enerjilerini kaybetmeyen, oldukça canlı ve hareketli bir yaşam sürdüren, yaşamın özüne bağlı pozitif enerji saçan bireyler de görebiliriz. Bunun temel nedeni karnından çok ruhunu doyurmaya çalışmaktan kaynaklanmaktadır. Ruhu doyan bireyler ya da doyurmaya çalışan bireylerin daha mutlu olması, bulundukları yaşam alanına daha pozitif enerji yaymaları, aile bağlarının daha güçlü olması ve ömür boyu daha dinamik olmaları kaçınılmazdır.

Aynı şekilde kimi durumlar hariç, ruh sağlığının bozulması da ruhu yeteri kadar doyuramamaktan, besleyememekten kaynaklanmaktadır. Düzenli olarak spor yapan bir bireyin vücudu nasıl ki spor yapmayan diğer bireylere karşı daha sağlıklı ve dinç ise, ruhunu düzenli olarak besleyen bir bireyin ruh sağlığı da diğer insanlara nazaran daha sağlıklı ve renkli olacaktır.

Pekâlâ, ruhumuz nasıl doyar?

İçinizdeki renkleri keşfetmeye çalışın! Ezbere kurulu bir tabir olarak algılamayın lütfen! Evet, herkesin yaşam koşulları bir değil, evet ekonomik durumlar iyi olmayabilir, evet yaşadığımız çevre çoğu zaman buna müsaade etmiyor olabilir vs. ancak her şeye ve her duruma rağmen yaşayacağımız hayat skalasında maksimum verimi almaya çalışmak ruhu doyurmakla eşdeğerdir.

Seni en çok ne yapmak mutlu ediyor?

Bir şeyi yaparken çok mutlu olmak ruhu doyurmaktır ki o yüzden her zaman özellikle söyleriz: Lütfen sizi mutlu edecek meslekler seçiniz diye! Ki bu ruhen sizi tatmin edecektir.

Sizi en çok ne yapmak mutlu ve enerjik hissettiriyorsa o şey ya da şeyler ruhunuzu doyuruyordur. Seyahat etmek, yardım kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmak, ibadet etmek, hayvan haklarının geliştirilmesi için canla başla çaba sarf etmek, doğa için küçük bir orman kurmak, akademisyen olmak için sürekli araştırma yapmak, kitap okumak, spor yapmak, koleksiyonlar biriktirmek ya da yazı yazmak vs. bunlardan hangisi? Ya da bunlar dışında neler?

Her ruh farklıdır ve her ruhun beslenme şekli de farklıdır. Dolayısıyla da ruhların doyum seviyesi de bir değildir. Lütfen sizin ruhunuzu ne doyuruyorsa onun peşinden yılmadan usanmadan gidin. Ben öyle yapmaya çalışıyorum ve kendimi ruhen ve bedenen daha iyi hissediyorum.

Benim ruhumu doyuran temel şey “keşfetme arzusu”. Ve bundan dolayıdır ki, her zaman bir yerlere gitme, keşfetme çabası içindeyim. Keşfederken ruhumun beslendiğini hissediyorum.

Ezcümle; her şarta ve koşula rağmen renklerinizi keşfedin ve ruhunuzu doyurmaya çalışın. Bu hem beden hem de ruh sağlığınıza çok iyi gelecektir. Yeteri kadar doyurulmayan bir ruh, hem beden sağlığını hem de psikolojimizi olumsuz yönde etkileyecektir.