Neredeyse yazılı ve görsel tüm medya (Gazeteler, televizyonlar, internetler, dergiler vs) sadece Koronavirüs salgını içeren haberleri yayımlıyorlar…
Öte yandan bütün sosyal medyada (Twitter, facebook, instagram)yüzde 90 belki Koronavirüs paylaşımları ile dikkat çekmektedir…
Çin’de ilk kez tespit edilen ve tüm dünyayı etkileyen virüs nedeniyle insanlık ailesi gerçekten çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor…
Çin, İtalya, İran ve İspanya’da Koronavirüs nedeniyle yaşananlar ve dünyaya servis edilen yalan ve doğru haberler insanların psikolojisini, ruh sağlığını bozdu gerçekten…
Özellikle sosyal medyada inanılmaz yalan bilgiler paylaşılıyor…
Keza yazılı ve görsel medyada da binlerce yalan haberler durmadan servis ediliyor…
**
**
İnsanların umutlarını kıran, berhava edenler yüzünden neredeyse dünyanın pek çok ülkesinde adeta büyük bir kaos yaşanıyor…
Bugün başta büyük devletler Amerika, Rusya ve çok güçlü sanılan Avrupa ülkelerinde de bu kaosu gözlemliyoruz…
Marketlere saldıranlar, stok yapanlar…
Virüs nedeniyle ölüm vakalarının yaşandığı neredeyse tüm ülkelerde alınacak bazı tedbirler nedeniyle stok yapan insanlar korku ile yatıp kalkıyorlar…
Ülkemizde de bu korkuyu bariz şekilde gözlemliyoruz…
Bu gerçeğe dikkat çeken yazılarım oldu…
**
**
RUH SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE!..
Şüphesiz düşünen bir varlık olduğumuzdan ve akıl melekesine sahip bulunduğumuzdan yaşanan gelişmelerden olumsuz etkileniyoruz…
Koronavirüsün yayılmaması için alınan bazı tedbirler nedeniyle yüz binlerce insanımızın ucu açık bir zaman diliminde işsiz kalacağı gerçeği açıktır…
Bütün bu gelişmeler acı bir tablo olarak karşımızda duruyor…
Çok özetle ifade ettiğim nedenlerden dolayı psikolojimiz, ruh sağlığımız büyük tehdit altında…
Yalan haberler, bilgi kirliliği, dezenformasyonlar ise ruh sağlığımızı sarsıyor…
Emin olunuz sorunlar, dertler, sıkıntıların tümü gelecek kaygısı ile ilgilidir.
Acaba ne olacağız, bu virüs nedeniyle ölecek miyiz, yakınlarımızı yitirecek miyiz, gelecekte büyük ekonomik sıkıntıya düşecek miyiz?
En başta ölüm korkusu, ardından geçim sıkıntısı ve ekonomik geleceğimiz nedeniyle kendimizi harap ediyoruz…
**
**
Oysa ki ruh sağlığımız, psikolojimiz elimizde, irademizde…
Kalbimize, benliğimize, beynimize, ruhumuza şunu kabul ettirebilirsek, korkumuz azalacaktır…
O da şudur; elimizden gelen bütün tedbirleri alalım, mücadelesini verelim ama bilelim ki yazılı ve görsel ile sosyal medyadaki kirli bilgilerle büyütülen salgını 24 saat boyunca düşünsek bile belirleyici olamayacağız…
Hepimizi aşan, hepimizi dehşete düşüren sorunu “derince düşünerek” hiçbir şekilde büyük sonucu değiştiremeyiz…
“Geçmiş” hepimiz için ‘mazi’ oldu, “İstikbal”, yani geleceğin neler getireceğini kesin olarak bilemeyiz. Hayat yaşadığımız “An”dan ibarettir…
Şu halde geleceği korku ile tahayyül edip, düşünüp ruh sağlığımızı, psikolojimizi bozmayalım…
Yıllar önce insani yardım yaparken borçlanmıştım. Borçlu yakınım nedeniyle yaklaşık bir ay ruh sağlığım bozulmuştu. Borçları, çocuklarımın geleceğini, eğitimlerini, ailemin yaşayacağı sıkıntıları düşüne düşüne sürekli ter atıyor, kalbimin çarpıntısını duyuyor, rahat yatamıyordum ve özetle az kalsın kafayı sıyırıyordum…
Sonra kendi kendime düşündüm; ailem için elimden geleni yapmaya çalışıyorum, ama bunu hep düşünerek hiçbir şeyi de değiştiremiyorum. İnancımı sorguladım ve madem hep düşünsem bile bir şeyi değiştiremiyorum, şu halde neden kendimi sıkıntıya koyuyorum ki diyerek beni aşan kadere teslim oldum…
Bir şey daha; virüsten nice insanlar zaten kurtuluyor. İyileşen insanların sayısı kat be kat fazla…
Virüse yakalananların ölüm oranları çok düşük..
Şuna yürekten inanıyorum, bir benzetme yapacağım; eğer 82 milyon nüfusumuz arasında bir Milli Piyango çekilse ve ölecek herkese 20 milyar çıkacağı belirtilse, çoğumuz, çok büyük ekseriyetimiz başımıza talih kuşu konmadı diyerek hayıflanacak, 82 milyondan birkaç bin kişiye mi çıkacak diyerek kendimizi o talihsizler kervanında görecektik. İnanın bu ölüm piyangosu da ha keza böyle bir şeydir.
Ekonomik sıkıntılar için de endişelenmeyelim. Çocukluğumuzda sadece ekmek ayranla büyüyorduk ve çok mutluyduk. Büyütmeyelim.
Çin’de bile hayat normale dönmeye başladı. İlla bir sebeple zaten herkes ölmeyecek mi? Vallahi hepimiz her an düşünsek bile sonucu değiştirme gücümüz yok. Solunum destek cihazları ve hastalıkla mücadele için üzerimize düşeni yapalım, kamuoyu oluşturalım ama tedbiri elden bırakmayım.
Ölümler bizleri korkutmasın. Allah’a tevekkül edip, tedbirimizi alalım. Korkmayalım, korkuya kapılmayalım, düşünerek başka hastalıklara davetiye çıkarmayalım… Sağlıkla kalınız.