Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs’ten dolayı toplumda şu an yalan-yanlış-eksik kaygı seviyesini yükseltecek birçok bilgi dolaşıyor. Doğal olarak bu durum kaotik bir durumun ortaya çıkmasına ve ruh sağlığımızın/psikolojimizin olumsuz yönde etkilenmesine yol açıyor! Hatta kimi insanlarda anksiyete, stres seviyesi had safhaya ulaşmış durumda!

Virüs bulaşacak kaygısı-korkusu virüsten daha tehlikeli bir hal alıp ruh sağlığımıza daha fazla zarar verebilir!

Virüsten korunma konusunda ne gibi önlemler alınabilir hususunda çok fazla bilgi var ancak ben alanım gereği öncelikle olayın psikolojik boyutunu ele almak istiyorum. Bizler herhangi bir konuda başarı elde etmek, yaşamımızı sürdürmek, hayatta kalmak ya da bir iş bitirmek için kaygı duyarız. Ki duymamız da gerekiyor. Ancak bu kaygı orta düzeyde bir kaygı olmalı çünkü kaygının dozunu olağandan fazla arttırmak ya da azaltmak bizi başarısızlığa götüreceği gibi bu durum bizi huzursuz, mutsuz ve korkulu kılar!

Toplumu ya da dünyayı ilgilendiren konuları sürekli konuşmak, bu konu (coronavirüs) ile yatıp kalkmak bizleri özellikle de çocuklarımızı, öğrencilerimizi daha kaygılı ve mutsuz kılacaktır. Bu bağlamda ilgili Bakanlıkların resmi bilgilerine kulak vermek, bu doğrultuda hareket edip buna göre önlem almak hem yeterli hem de daha sağlıklı olacaktır. Çünkü aşırı bilgi kirliliği zihnimizi bulandıracaktır. Panikleyecek ya da panikletecek bir tutum sergilememek hepimizin ruh sağlığı yararına olacaktır.

Özellikle çocuklarımıza bu konuda bilgi verirken çok daha hassas ve bilinçli davranmalıyız. Çünkü çocukların algılama ve değerlendirme formları ile yetişkinlerin bir değil. Bu bağlamda çocuklarımıza konu ile ilgili bilgi aktarırken korkutmayarak, mübalağa yapmayarak durumu normalize ederek bilinçli bir şekilde anlatmak gerekmektedir. Aksi durumda çocuklarımızda travmatik etkiler yaratabiliriz.

Tam da bu noktada bir ruh sağlığı çalışanı olarak coronavirüs hakkında işin uzmanları tarafından ifade edilen sağlıklı ve doğru bilgileri araştırıp/derleyip sizinle paylaşma sorumluluğu hissettim.

  1. Coronavirüs tüm dünyaya olduğu gibi Türkiye’ye de ortaya çıktı. Ancak bu aşamada paniğe kapılmadan, neler yapılması gerektiğine yoğunlaşmak gerekiyor.
  2. Coronavirüs tıpkı grip virüsünde olduğu gibi çoğunlukla 65 yas üzeri bireylerle, bağışıklık sistemi güçlü olmayan hastaları tehdit ediyor. Özellikle bu bireylerin hastalıktan korumamız gerekli olacak. Çok saygı duyulması gereken sağlık çalışanlarını da özellikle korumak zorundayız.
  3. Şu anda coronavirus'un dünyada olum oranı % 3.4 fakat çoğu vakanın tespit edilmediği düşünülürse muhtemelen gerçek rakam daha düşük. Ancak bu bireylerin çoğu 70 yas ustu bireyler. 70 yas altında olum oranları oldukça düşük ve 9 yas altı çocuklarda olum gözlenmemiş durumda.
  4. Öncelikle doğru kaynaklara bakmak çok önemli. Twitter’da @ttborgtr adresini mutlaka takip etmenizi öneriyorum. ttb.org.tr/haber_goster.p… Ayrica burada doktorlar pratik bilgiler veriyorlar: youtube.com/watch?v=f8Q8au…İnternette bilgi kirliliği var, her bilgiye inanmayın, bir bilene danışın!
  5. Tokalaşma, sarılma, öpüşme, kontamine olmus alana dokunup (örneğin toplu taşıma aracında ya da süpermarkette) eli buruna ağza sürme, bir hastanın yüzünüzü de doğru hapşırıp öksürmesi risk faktörleri. Çok fazla insanın olduğu toplu alanlara girmek de. Bunlardan kaçınmalı.
  6. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için günde 8 saat uyku, iyi beslenme, az stres ve egzersiz önemli. Bir önlem olarak sıkça el yıkamak ve içinde % 70-80 alkol içeren solüsyonlarla el temizliği öneriliyor.
  7. Coronavirüs vakalarının % 80'i hastalığı hafif atlatıyor, % 15'i orta semptomlarla, korumaya çalışılan bu aşamada hastalığı ağır geçiren % 5 hasta, özellikle de yaşlı ve kronik hastalıkları olan bireyler. Aynen gripte de olduğu gibi bu bireyler virüsün ilk hedefi!
  8. İtalya’da su anda yasam durmuş durumda. Ülkemizde gerekli önlemler alındı ve alınmaya devam ediliyor. Evde hazırda kuru gıdalar vs. olması yararlı olabilir böyle bir duruma karşı.
  9. Doktorlar maskeleri sadece hastaların takmasını öneriyor. Ancak kimi kişiler hastalığı semptomsuz geçirirken, taşıyıcı olabiliyorlar. Dolayisi ile 65 yas ustu bireyler için toplu alanlarda maske takmak faydali olabilir. Eğer bir maske alacaksanız, bu maske N95 tipi olması gerektiği söyleniyor.
  10. An itibari ile Harvard Üniversitesi tüm dersleri iptal etti ve dersleri online olarak vermeye karar verdi. Öğrenciler bu şekilde sınıflarda olmayacak. Princeton'da ayni kararı gecen gün almıştı. Bir önlem olarak Türkiye’de de benzer önlemler ilerleyen süreçlerde gerekmesi halinde olabilir.
  11. Kimi epidemiologlar coronavirus'un tüm dünyaya yayılacağını ve tıpkı enflüanza/grip gibi endemik bir virüs olacaklarını öngörüyorlar. Umuyoruz ki bir aşı bulunacak ama aşının test edilmesi ve yeterince üretilmesi uzun zaman alabileceği söyleniyor.
  12. Coronavirüs un griple karşılaştırılması hem doğru, hem yanlış olduğu ifade ediliyor. Grip sadece ABD'de 2018-19 yılında 35000 insani (ayni risk grupları) oldurmuş bir virüs, alıştığımız ve bildiğimiz için bir panik yaratmıyor ancak öldürücü. Bugün çıkmış olsaydı aynı paniği yasardık.
  13. Öte yandan coronavirüs un öldürme oranı su anda % 3. Bu rakam gripte çok daha düşük. Bunun bir sebebi virüsü hafif atlatanların tespit edilememiş olması olabilir, dolayısı ile öldürme oranının zamanla düşeceği öngörülüyor fakat her hâlükârda gripten daha öldürücü.
  14. Bu grafik coronavirüs’ten ölümlerin yaşlara göre dağılımını gösteriyor. Özellikle yaşlı bireyleri korumak ilk önceliğimiz olmalı. Öte yandan hastalığa yakalanan 80 yas ustu bireylerde dahi hastaların % 85'inin iyileştiğini de not edelim.  
  15. Türkiye’de bazı komplo teorileri dolaşıyor. Çin'in hedef alındığı, bir biyolojik silah vb. iddialar. Bizler sonuçta biyolojik varlıklarız ve daha çok yeni virüs ve bakteri ile karşılaşacağız. Daha önce yaşanan SARS da bir coronavirüs idi, daha yenileri de olabileceği söyleniyor.
  16. Kısaca Coronavirüs

a) Toplu alanlardan bir sure uzak durun.

b) Bol bol el yıkayın. Antimikrobiyal jel %70 alkol taşıyın yanınızda.

c) Öpüşmeye, ev gezmelerine bir sure ara verin

d) Risk altında bir bireyseniz ya da öyle bir bireyle yaşıyorsanız toplu alanlarda maske takın.

  1. Mültecilerin durumu bu manada ayrıca oldukça üzücü. Su anda karda kışta bir suru hastalığa karşı ozellikle korunmaları gerekiyor. Ayni şekilde hapiste tutulan pek cok risk altında tutuklunun da cok dikkatle takip edilmeleri gerekiyor.
  2. Hastalığın baharda ya da kışta ortadan kaybolacağına dair bilgiler bir tahmin sadece. Bunu bilimsel olarak henüz bilmiyoruz. Böyle olsa dahi kuzey ve güney yarım kürede mevsimler farklı aylarda yaşandığı için iki yarım küre arasında sürekli transferi olası olduğu belirtiliyor.
  3. Asıl vurgulamak istenen şu: Ortada cok öldürücü/çoğumuzu tehdit eden bir hastalık yok, ozellikle genç ve orta yaşlı bireyler acısından bu hastalık bir diğer grip gibi olacak. Büyüklerimizi ve risk altında hastaları korumanın yollarını bulmamız gerekiyor.
  4. Çin'den gelen analizlere göre risk altında bireyler:

Yaşlı bireyler ve Kalp hastalığı

Diyabet (EA: Tip 2 Diyabet muhtemelen), Akciğer hastalıkları olan bireyler.

  1. Hastalığı olmayan 60 yas altı bir bireyseniz boşu boşuna paniğe kapılmayın. Hastalıkları olan (ve/veya) yaşlı bir bireyseniz hem kendinizi, hem çevrenizi eğitin, gerekli önlemleri alin. Kendinizi koruyun.
  2. Bu grafik hastalığı geçirecek insanların % 81'inin hiç bir hayati risk yasamayacağını gösteriyor. % 14 ağır, % 5 ise kritik bir şekilde atlatacak. Bu % 5 muhtemelen risk altında bulunan bireyler.

  1. Bir de görülen kadarı ile alakalı alakasız maskeler virüse karşı satılmaya başlanmış. Bu maskelerin öncelikle sağlık çalışanları tarafından ve risk altındaki hastalar tarafından takılması önemli. Bu maske de N95 tipi olması gerektiği ifade ediliyor, diğer maskeler virüse karşı etkisiz muhtemelen.
  2. Türkiye’de hastaneler, ozellikle de yoğun bakim üniteleri gelen coronavirüs enfeksiyon dalgasını kaldırabilecek şekilde olduğu ve tüm tedbirlerin alındığı sağlık bakanlığı tarafından ifade ediliyor.

Ezcümle: İnsanlar var olduğu günden bugüne birçok salgın ve oldukça kötü durumlarla karşılaşılmıştır. Alınması gereken önlem ve tedbirlerden sonra hayatımızı normalleştirmeli ve kimseyi paniğe sürüklememeliyiz. Resmi kurumlar dışından gelecek bilgilere kulak asmamalıyız. Hele de asparagas haberlere! Bir an önce bu virüsü en az hasarla atlatmak ümidiyle. Özetle PANİK YOK! ÖNLEM ŞART!

                                                                                                            Hüseyin Berken BİNAY

                                                                                                              Uzm. Klinik Psikolog