Bayram Kalkan

“YILMAZ KURT, MÜZİKTE EKOLDÜ”
61 Yaşındaki Batmanlı sanatçı İsa Bürü, müziğe 10 yaşında ‘merhaba’ demiş. Bir dönemler Batman’ın bazı eğitim yuvalarında hem müzik hem de İngilizce öğretmenliği yapan İsa Bürü; “Mandolin’le başladığım müziğe sonradan cümbüşü ve tamburu ekledim” diyor. Cümbüşe olan ilgisinin Yılmaz Kurt’tan kaynaklandığını da anlatan İsa Bürü, müzik aletlerinin yetersiz olduğu dönemlerde zoru başardıklarını dile getiriyor; “70’li yıllardı. Yılmaz Kurt’la düğünlere gidiyorduk. Yılmaz Kurt özel düğünlere davet edilen isimdi. Her düğüne de gitmezdi. Cümbüşte ilham kaynağım Yılmaz hocaydı. Ondan cümbüşü öğrendim. Tambur çaldım. Sonra da bağlama çaldım. Cümbüş çok telli olduğu için herkes çalamaz.”



“DÜĞÜN EKİBİMİZİ 70’Lİ YILLARDA KURDUK”
 İlk düğün ekibini 1970’li yılların başında Ziver Köz ve Emin Taner’le birlikte kurduklarını dün gibi hatırladığını söylüyor İsa Bürü; “Cengiz Topel ilkokulunun eski eğitimcilerinden Neşet Akyürek, Halit Bilgiç ve Bilal Görmüş’le Batman’ın düğünlerine giderdik. Müziğe çok hevesliydim. Batman ortaokulu ile Fatih Lisesi’nde müzik öğretmenliği yaptım. 1970-80’li yıllarındaki gençlik müziğe daha tutkundu. Müzik ekibimize Doğan Binici, Adnan Kerse, İsmail Göze ve Bahri Tunç, katılınca zengin bir ekip oluşturmuştuk. Düğün ekibimiz Batman’ın aranılan ekibiydi.”



“DÜĞÜNLERE YETİŞEMİYORDUK”
1970-80’li yıllarda düğünlerin mahalle sokaklarında yapılmasından da rahatsızlık duymadıklarını dile getiren Bürü; “O yıllarda ne salon vardı ne de elektronik müzik aletleri. Dünyanın en güzel düğünleri yeryüzü düğünleri olarak bilinen mahalle düğünleriydi. Def, cümbüş, darbuka ve banga çalıyorduk. Cihaz ve mikrofon dışında müzik aleti yoktu. Biz o düğünlere ‘kuru düğünler’ derdik. Teknoloji ilerledi ama o eski müziğin tadını hiç bir enstrüman dolduramadı. Hem çalardık hem de söylerdik. Batmanlı sanatçıların çoğu benimle çalıştı. Hiç unutmadığım bir anı da ‘Amo Celal’ lakaplı Celal Deniz’leydi. Midyat-Estel’de bir düğüne gittim. Aynı düğünde buluştuğum ‘Amo Celal’ ekibimle çalışmak isteyince kıramadım. O’nunla tam 15 yıl çalıştık. Kahvede oturuyorduk. Bir anda beyin kanaması geçirdi. Hastaneyi kaldırdık. Diyarbakır’a götürmek isterken yolda hayata veda etti. O’nun gibi kemençe çalan yoktu. Çok iyi Arapça ve Kürtçe söylerdi. Estellilerin deyimiyle ‘Mıhallemi’ce çalıyordu. Midyat, Gercüş, ve Hasankeyf düğünlerine renk katıyordu Amo Celal.”
İsa Bürü, 61 yaşının 50’sini müzikle iç içe geçirmiş. ‘Artık müzikten eskisi gibi keyif almıyorum” diyen Bürü, sanatçılara verilen değerin de kalmadığının altını çiziyor; “Düşünün bir sanatçı düğüne gidiyor. Bahşiş atanlar sahte paraları sanatçıların üzerine atıyor. Bu sanatçıya hakaret değil de nedir?”



 

Editör: TE Bilişim