*1975 Yılında Cezayir’de 7. Akdeniz Oyunları’nda tuş kralı olan Mehmet Emin Şimşek, ata spor olan güreşin artık tarihe karıştığını söyledi. Milli takıma Batman Petrolspor güreş takımından bir dönemler 9 güreşçinin katıldığını hatırlatan Şimşek, “Bir dönemler kartaldık” dedi.

*1970 Yılında köyden geldiği Batman’da, karşılaştığı güreş antrenörü Mehmet Esenceli’nin desteğiyle 40 madalya ve 10 kupanın sahibi olan milli güreşçi Şimşek, “Şimdi o mazisi başarılarla dolu Petrolspor Güreş takımı gözümde tütüyor” diyor.

GÜREŞ’TE TARİH YAZDI!

Gercüş ilçesine bağlı Hisar köyünden 1970 yılında Batman’a gelen Milli güreşçi Mehmet Emin Şimşek, emekli olduğu halde ata sporu olan ‘güreş’le yatıp kalktığını söylüyor. Batman’ın Fatih Mahallesindeki evinin bir bölümünü güreş müsabakalarında elde ettiği  madalya ve kupalarla süsleyen Şimşek, “Bir dönemler kartaldık” dedi. 45 Yıl önce güreşe başladığı yıllarda  Hamdiye Şimşek’le evlenen 6 çocuk babası Mehmet Emin Şimşek, “Güreşte başarılı olmam da iki kişinin desteğini asla unutamam. Biri beni müsabakalara iyi motive eden antrenörüm Mehmet Esenceli’ydi. Diğeri ise evde iyi gıda almamı sağlayan eşim Hamdiye’ydi” diyor. Milli güreşçi Şimşek’in başarı öyküsünü gelin, birlikte dinleyelim.



“İDMANI İZLEDİM, GÜREŞÇİ OLDUM”

1970-75 Yılları arasında Batman Petrolspor’un güreş takımında adını altın madalya ile yazdıran Şimşek, güreş sporuyla nasıl tanıştığını anlatıyor : “Yıl 1970’ti. Hisar köyünden Batman’a yeni gelmiştik. O dönemler babam TPAO’da çalışıyordu. Şimdiki Bölge Müdürlüğü binasının olduğu alan güreş antrenmanlarının yapıldığı yerdi. O dönemlerde Petrolspor güreş takımında Ali Rıza Alan, Osman Türk, Vehbi Akdağ, Seyit Hışırlı, Asım Bülbül, Yusuf Demir ve Alaattin Yıldırım gibi milli takımda forma giyen güreşçiler vardı. Güreş sporuna meraklıydım. İdmanı pür dikkat izlerken bir anda Mehmet Esenceli karşıdaki bir güreşçi ile beni müsabakaya tuttu. Rakibimi devirdim, güreşçiler inanmadı. İkinci güreşçiyi de karşıma çıkardılar. O’nu da bir künde ile yere bırakınca Mehmet hoca elimden tuttu. Bir daha da bırakmadı.”

“OKULDAN GÜREŞ TAKIMINA ALINDIM...”

Türkiye Petrolleri tesislerindeki Site ortaokulunda eğitimini sürdürdüğü dönemlerde güreş takımına alındığını dile getiren Şimşek, film şeridi gibi gözünün önünden geçen o başarı dolu öyküyü anlattıkça hüzünleniyordu;

“Henüz 14 yaşındaydım. Ortaokul Müdürümüz Mehmet Yıldız’dı. Antrenörümüz Mehmet Esenceli sınıfa girer girmez ‘Mehmet Emin Şimşek nerede?’ dedi. Elimden tuttuğu gibi beni Okul Müdürü Mehmet Yıldız’ın odasına getirip ‘Bu çocuk artık güreş takımında’ dedi. Üç günlük idmanın ardından beni Türkiye güreş şampiyonası müsabakaları için Ankara’ya götürdüler. Batman’a şampiyonlukla döneceğimden emindim. Çünkü kendime güvenim vardı. O arkadaşlarımı ve hocamı mahcup etmedim. Şampiyonada Türkiye tuş kralı olmuştum. Kimse inanamamıştı ama zoru başarmıştım.”


“MİNDERLERDE TUŞ FIRTINASI ESTİRMİŞTİK”

55 Yıllık Batman Petrolspor kulübü bünyesinde güreş sporu ile futboldaki başarı dolu günlerin artık geride kaldığını da söylüyor Şimşek;

“1975’in Temmuz’un da Cezayir’de 7. Akdeniz Oyunları’nda 5 Mehmet, altın madalya almıştı. Akdeniz Oyunları’ndaki müsabakalarda Mehmet Uzun, Mehmet Güçlü, Mehmet Cambaz, Mehmet Sarı ve Mehmet Emin Şimşek minderlerde tuş fırtınası estirmişti. O zaman ulusal gazetelerin manşetleri ‘5 Mehmet altın madalya aldı’ haberleri ile süslenmişti. O manşeti hiç unutmuyorum. Bursa’daki müsabakalarda Coşkun Soygu’yu 12 saniyede en seri tuşla yenmeyi başarmıştım.”

“DEPLASMANLI GÜREŞ LİGLERİ BİR BAŞKAYDI”

1970 ila 75 yılları arasında deplasmanlı güreş liginde mücadele eden 13 takımdan birinin Batman Petrolspor kulübü olduğunu anımsatan Mehmet Emin Şimşek,  deplasmanlı lig sayesinde genç güreşçilerin keşfedildiğini söylüyor;

 “Güreş sporu, futbol gibi değil. Bu spor dalı amatör ruhla yapılıyor. 70’li yıllarda güreşe daha fazla önem verilirdi. Bazı kurum ve kuruluşlar gibi Türkiye Petrolleri de güreşçiye kadro veriyordu. Deplasmanlı güreş liginde mücadele ederken 20 müsabakanın 20’sinin de rakiplerimi yenmeyi başarmıştım. Batman Petrolspor güreş takımı, büyük şehirlerin güreş takımlarının ayarındaydı. Cezayir’deki Akdeniz oyunlarında altın madalya ile döndüğümde o dönemin Ticaret Sanayi Odası Başkanı merhum Mahmut Ortaboy, iş adamları ve bazı saygın esnaflar, bana verdikleri armağanları üç okuldaki dargelirli öğrencilere hediye etmiştim.”


“CEZAYİR’DEKİ OLİMPİYATI UNUTAMAM”

Cezayir’de aldığı altın madalya hiç bir ödüle değişmeyen Mehmet Emin Şimşek, en büyük başarıyı 1975 yılındaki Akdeniz Olimpiyat Oyunları’nda aldığını söylüyor; “57 kiloda yarıştığım o turnuvada İtalya, Cezayir, Fas, Suriye, Tunus, Yugoslavya ve finalde de Yunanistanlı güreşçiyi yeniştim. Finalde karşılaştığım Yunanistanlı güreşçi neye uğradığını şaşırmıştı. Cezayir’deki televizyonda bana verilen lakap ‘Sert Mehmet’ti. Maçı anlatan ünlü sunucu Halit Kıvanç, doğum yerim Mardin olduğu için TRT’nin naklen yayında ‘İşte Mardin canavarı Mehmet Emin’ demişti.”

“ÖDÜLLERİ GÖRDÜKÇE HÜZÜNLENİYORUM”

Batman’ın Fatih mahallesinde adının bir ilköğretim okuluna verilmesinden duyduğu sevinci dile getiren Şimşek, madalya ve kupaların bulunduğu odasında geçmişe duyduğu özlemi de özetliyor; “63 yaşındayım ama kendimi hala genç bir güreşçi gibi hissediyorum. Sporumu aksatmıyorum. Heme hemen her gün 40 madalya ile 10 kupanın olduğu ‘gurur’ köşesinden gözümü ayırmıyorum. Benim için o madalya ve kupaların manevi değeri çok büyük. Hala hayatta olan eski güreşçi arkadaşlarımla diyaloğum sürüyor.”

“KURUMLAR ÖZELLEŞTİRİLİNCE GÜREŞ BİTTİ”

Bir çok kurumun özelleştirilmesiyle güreş sporunun eskisi gibi destek görmediğini ifade eden Şimşek, güreş sporunun içine düştüğü durumu da özetliyor: “Kurumlar özelleşince güreş sporu da ikinci plana itildi. O bildiğimiz eski köklü güreş takımları küçüldükçe küçüldü. Türkiye Petrolleri bile Milli takıma 9 güreşçinin gönderdiği eski takımdan artık çok uzak. Her şeyden önce güreş sporunun canlanması için 1970 ila 75 yılları arasındaki gibi deplasmanlı gruplar oluşturulmalı. O dönemler müsabakalar 4-5 ay sürerdi ve geleceğin güreşçileri o turnuvalarda keşfedilirdi.”



“BİR ZAMANLAR KARTALDIK”

Dünyanın en güzel sporunun güreş olduğunu söylüyor Şimşek; “Güreşte bu işi sevene bırakmak lazım. O dönemler ne para ne de pul bilmezdik. Başarı için çalışırdık. Bazı kurumların güreş sporuna artık el atması gerekiyor. 1970 ila 1995 yılları arasında aktif olarak güreşe hizmet verdim. Köyden Batman’a geldiğimde 14 yaşında bir gençtim. Üç günlük idmanla milli güreşçi oldum. 40 madalya ve 10 kupanın öyküsünü şimdi yakınlarımla paylaşıyorum. 1975 Yılında da  Hürriyet gazetesinin yarışmasında yılın sporcusu seçilmiştim. Kısacası bir zamanlar kartaldık.”

1995’te Türkiye Petrolleri’nde emekli olduktan sonra Batman Belediyespor güreş takımının kuruculuğunu yapan ve bir süre de Gençlik Spor Hizmetleri İl Müdürlüğü’nde fahri antrenörlük yapan tuş kralı Şimşek, şimdi eski günlerine özlem duyuyor.

Editör: TE Bilişim