*Yörenin tanınan kanaat önderlerinden iş insanı Bahri Müjdeci, günümüzde kanaat önderlerinin sorumluluklarını Batman Çağdaş’a değerlendirdi. Müjdeci, “Ben kanaat önderiyim demekle ‘kanaat önderi’ olunmaz. Günümüzde maalesef kağıt üzerinde bazı kanaat önderleri var” dedi.

*Kanaat önderi ve iş insanı Bahri Müjdeci, “Her şeyden önce kanaat önderi olabilmek için öncellikle ailesinin o’nun peşinde gitmesi lazım. Haklı ve haksızı iyi analiz etmesi şart. Kanaat önderinin dürüst ve tarafsız olması gerekiyor” diyor.

-Batman'da yıllarca sizleri  ‘Müjdeci’ ailesi olarak tanıyor ve biliyoruz. Allah rahmet eylesin İkram ağabey 1980’lerde Bismillileri tek çatı altında topladı. Siz de Müjdeci ailesinin büyüğü olarak Diyarbakır - Bismil ayağı hem Batman merkez ile Hasankeyf’te etkili bir kanaat önderisiniz. Bizlere Müjdeci ailesinin anlatır mısınız? Müjdeciler kimdir ve nerelerden geldiler?

Müjdeciler aslında yıllar önce Vergili ( Becirman) köyünden çıkıp Hasankeyf’e yerleşmişler. 200 Yıl kadar önce Hasankeyf’ten Bismil’in Avşar köyüne yerleşmişler ve köyü satın almışlar. 1972’lerde Batman’da eski küçük sanayi sitesinde yedek parça dükkanı işlettik. 1976 Yılında merhum İkram ağabeyim,  Sanayi Sitesi Derneği başkanlığı yaptı. Hayatımız Batman’da geçti. Bismil’le bağlı 2  köyümüz var ama biz Batman’da ikamet ediyoruz.

-Bahri Müjdeci olarak iş dünyasında da etkili bir isimsiniz ve sizi Batman’da daha çok hayır işlerinde görüyoruz. Gerek ibadet evlerine gerekse de diğer hayır kuruluşlarına destek noktasında üzerinize düşeni yapıyorsunuz. Batman ve Bismil’de düşündüğünüz bir proje var mı?

Bismil ilçe merkez de babamın adına bir medresemiz var. Köyde de kendi adıma bir medrese yaptım ve öğrenciler burada eğitim görüyor. Batman’a da bir medrese yapma niyetim var. Müsait mevcut bir arazi bulduğumda inşallah bir medrese yapma hedefim var.

-Bahri Müjdeci’ye baktığımızda  çiftçidir, aynı zamanda iş insanıdır.

Evet çiftçilik ve müteahhitlik yapıyorum. Türkiye’nin her yerinde yol müteahhitliği işini yapıyorum. Bunun yanında petrol işi de yapıyorum. Ticari hayatım bu şekilde.

-İş dünyasının yanı sıra sulh olaylarında da adınızı sık sık duyuyoruz. Bölgemizin kanayan yaralarından biri de kan davaları ve anlaşmazlıklardır. Bu konuda neler yapıyorsunuz?

 Elimden geldiğince toplum içinde anlaşmazlık olduğunda, gerek maddi gerek manevi anlamda olayların önlenmesinin çözümü noktasında ailelere destek veriyorum. Onları barıştırmaya çalışıyorum ama barıştırmak da kolay değil. Dünyanın en zor işlerinden biri. Buna sabır ve zaman gerekiyor.  Bizler de insanlarımızın zarar görmemesi adına sebat edip zamanımızı ayırıp onları barıştırmaya çalıştırıyoruz. Maddi, manevi, ticari, öldürme, yaralama ve arazi fark etmeksizin her türlü mesele için kapımızı çalanlara yardımcı oluyorum.

-Müjdeci ailesi hep barış ve sulhtan yana durdu. Babadan gelen bir gelenek mi sulhu sağlamak?

Evet. Hatırlarım, maddi konular yüzünden yaşanan anlaşmazlıklar da babam tarafları barıştırmak için maddiyatı kendi cebinden karşılardı. Kız kaçırma olaylarında, adam öldürme olayında karşı tarafın kan parası bedelini karşılayacak maddi gücü yoksa babam bunu cebinden karşılardı. Tabi günümüzde herkesin maddi durumu iyi. Dolayısıyla bir dava olduğunda maddiyat ortaya girdiğinde karşı taraf bunu ödeyecek güçte olduğu için maddi anlamda bizim bir zararımız olmuyor. Aileleri barıştırıyoruz.  Tabi bunu sağlamak zor çünkü herkes kendini haklı olarak görüyor.  Kimse ben haksızım demiyor. Önemli olan iki tarafı dinleyip 'sen bu konuda haksızsın' diyebilmek ve haksızlığını ona kabul ettirebilmek önemlidir.  Biz bunu yapmaya çalışıyoruz ve taraflara siz sulhu sağlamakla mükellefsiniz ve barışmanız lazım diyerek, barışı sağlıyoruz.

-Geçmişten günümüze baktığımızda bir kanaat önderi olarak günümüzde kan davaları ve anlaşmazlıklar da bir düşüş var mı?

Çok öldürme olayı olmasa bile alışverişlerde,  maddi sebepler ve para yüzünden  tezahür eden anlaşmazlıklar haliyle fazla oluyor. Alacak verecek meseleleri maddiyata dayandığından dolayı daha kolay barışı sağlıyoruz. Öldürme olayları ve kız kaçırma olayları eskisi gibi yok. Arazi anlaşmazlığı konularında sıkıntı var.

-Kanaat önderlerine, akil insanlara ve hocalara ne gibi görevler düşüyor?

Önemli ve büyük görevler düşüyor. Aileleri doğru yolda sıratı müstakim yolunda barıştırmalıdır.  Kanaat önderleri gücünü hizmette ve halkın problemlerinin çözülmesinde kullanmalıdır. Sorunları şefkat ve adalet içerisinde çözmelidir. Yegane kanaat önderinin en büyük hedefi de bu olmalı. Barış ‘barış’,’ barış’ diyoruz. Başka bir bölgede bir husumet varsa o bölgedeki kanaat önderi ile iletişime geçip aileleri barıştırmasını rica ediyoruz.  Kanaat önderlerine çok iş düşüyor. Barışı sağlarken sağduyulu, sabırlı ve hakkaniyetli bir şekilde barışı sağlamalıdır.

-Yeni neslin eğitim düzeyi daha yüksek olduğu için artık eskisi gibi bir incir kabuğunu doldurmayacak meselelerde de azalış oluyor diyebilir miyiz?

Tabii ki. Artık insanlarımız hukuken haklarını arıyorlar. Çözülmediği takdirde bize geliyorlar. Tabi bu sorunların çoğu maddi sebepler. Aydınlanan ve okuyan bir nesil var ama yine de eski olayların yaşanmamasına yetmiyor. Kanaat önderlerine çok vazife düşüyor. Bizim toplumumuz ne yazık ki kavgaya meyilli. Agresif bir toplumuz maalesef. Tabi insanlar okudukça bu olumsuzluklar da düşüyor. Adamın biri yanıma geliyor. Bu adamın oğlu 20 yaşındaki bir kızın ölümüne neden olmuş ve bu adam gelip ‘bizi barıştırın’ diyor. Ben de diyorum ki ‘kan parası vermen gerekiyor’ diyorum ama bana verdiği cevap 'param yok' şeklinde oluyor. Peki ne yapmak lazım? Cebinden vermek lazım.  Barışı sağlamaya çalışan kişinin de fedakarlık yapması lazım. Taraflardan birinin maddi durumu yoksa maddi olarak destek verip fedakarlık yapmak lazım.

-Bize kanaat önderinin profilini çizer misiniz? Nedir ve kimdir kanaat önderi?

Öncelikle kanaat önderinin dürüst olması gerekiyor. Kimseye haksızlık etmemiş olması elzemdir. Toplumda güvenilir ve dürüst bir profilinin olması lazım ki, sözü kabul görsün. 'Ben kanaat önderiyim" demekle ‘kanaat önderi’ olunmaz. Günümüzde kağıt üzerinde kanaat önderleri var ve bunları toplum benimsemiyor.  Bir kere kanaat önderi olabilmek için öncelikle kendi ailesinin onun peşinden gitmesi ve onu dinlemesi lazım. Haklı ve haksızı iyi analiz etmesi gerek. Dürüst olması, tarafsız olması lazım.

-Günümüzde özellikle geçmişten gelen husumetler yaşandığında üzülüyor musunuz.  Batman’da bir kanaat önderisiniz. İnsanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

-Böylesi sorunlar karşımıza geldiğinde üzülüyoruz. Barıştırmak için ve bir daha kavga etmemeleri için aylarca kafa yorduğum zamanlar oldu. Kendi ticaretimi ikinci plana attığım vakitler oldu. Bu insanların çoluk çocuk eşleri vardır. Mutlu ve huzurlu bir şekilde nasıl bir arada yaşarlar diye muhasebe yapıp elimden geleni yapıyorum. Bizde toplumda tahammülsüzlük var. Öfke ile kalkan zararla oturur. Ben herkese olaylar karşısında sabırlı ve sağduyulu olmalarını temenni ediyorum. Böyle olunduğunda olaylarında önüne set çekilmiş olur.

-Hayatınız Batman’da geçti. Batman’a bakınca nasıl bir şehir görüyorsunuz?

Batman diğer şehirlere göre çok güzel bir şehir. Her düşünce, fikir, dil, din ve ırk ayırmaksızın birbirine saygı göstermeli. Demokrasi de budur aslında. Benim gözlemlerime göre bu saydığım kriterler de Batman birçok şehirden daha ilerde. İnsanlarımız temiz niyetli. Batmanlılar fedakardır, dürüsttür ve sahipleyicidir.  Misafirperverdir. Yabancıya yol gösteren ve sahiplenen misafirperver insanlardır.

Editör: TE Bilişim